Salı, 30 Eyl 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
EditörSerbest Kürsü

Satranç tahtasında tavla oynayan Türkiye

Yıldırım Aktuğan
Son güncelleme: 29 Eylül 2025 19:37
Yıldırım Aktuğan
Paylaş
Paylaş

Yapay zekâ, robotik ve otomasyonun dünyayı yeniden şekillendirdiği bir çağdayız. Akıllı makineler, üretimden hizmet sektörüne kadar her alanı dönüştürüyor; insan emeğinin tanımı değişiyor. Ama gelin görün ki, biz bu satranç tahtasında sanki bir tavla oyununa odaklanmış gibiyiz.

Ekonomi politikalarımız, geleceğin değil, sanki dünün sorunlarına çözüm arıyor. İhracatın lokomotifi hâlâ kilogramı 20 doları geçmeyen tekstil ürünleri. Oysa Endonezya, Bangladeş gibi ülkeler bu alanda dev adımlarla ilerliyor ve rekabet gücümüzü her geçen gün aşındırıyor. Biz ise hâlâ tekstilde rekabeti nasıl koruyabiliriz diye kafa yoruyoruz. 

Robotik devrimi gözden kaçınca

Bir diğer çarpıcı örnek de otomotiv sektörü. Türkiye’nin yerli otomobil projesi için milyarlarca dolar harcadığına şahit olduk. Bu, her ne kadar stratejik bir hamle gibi görünse de, asıl mesele robotik ve otomasyon teknolojilerinde geride kalmamız. Dünyanın en büyük otomobil üreticileri artık sadece araba üretmiyor; otonom sürüş, yapay zekâ destekli araç sistemleri ve yeni nesil batarya teknolojileri üzerine çalışıyor. Fabrikalarında robot kolları, insan iş gücünün yerini alırken, biz hâlâ “kaç motor, kaç beygir?” tartışmalarında kalıyoruz. Oysa bir robotik teknolojileri girişiminin uluslararası arenada elde edeceği başarı, 100 bin otomobilin ihracatından daha değerli olabilir.

Gelecek, ne tekstil ihracatını artırarak ne de salt araba üreterek inşa edilecek. Gelecek, veri analizi, yapay zekâ, robotik ve biyoteknoloji gibi alanlarda atılım yapan ülkelerin olacak. Bu ülkeler, küresel ekonominin “satranç hamlelerini” planlarken, biz hâlâ “zar sallayıp 6-6 gelsin de karşı tarafı kırayım” derdindeyiz.

Üretkenlik, inovasyon ve katma değer yaratma becerisi, bir ekonominin sürdürülebilir büyümesi için kritik öneme sahip. Oysa mevcut politikalarımızla, var olan potansiyelimizi tüketiyoruz. Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusu, girişimcilik ruhu ve coğrafi konumu gibi avantajları olmasına rağmen, bu potansiyel doğru alanlara yönlendirilmedikçe boşa harcanıyor.

Kısacası, bu oyunda piyonlarımızı ileri sürmekten çok, vezirlerimizi ve kalelerimizi korumaya odaklanmamız gerekiyor. Zira asıl rekabet, tekstil fabrikalarında değil, yazılım laboratuvarlarında ve robotik atölyelerinde yaşanıyor. Türkiye ekonomisi, bir an önce tavla masasından kalkıp satranç tahtasındaki yerine oturmalı.

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

EtiketlendiEkonomi
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanYıldırım Aktuğan
Takip et:
1958 yılında İzmir’de doğan Yıldırım Aktuğan, 1982 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünü tamamlamasının ardından iş hayatına 1984 yılında Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nda başlamıştır. 1989 yılında Müsteşarlık bursu ile Boston Üniversitesinde Finans alanında yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra Müsteşarlıkta çeşitli kademelerde yönetici olarak görev yapmıştır. Yurtdışında Şikago ve Tokyo’da ekonomi müşaviri olarak görev yapan Aktuğan, ayrıca Eti Bor A.Ş.de Yönetim Kurulu üyeliği ve Halk Bankası’nda Denetim Kurulu üyeliği görevlerinde bulunmuştur. Müsteşarlıktan ayrıldıktan sonra bir süre Çeşme Belediye Başkan Yardımcılığı ve Çeştur A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerini yapan Aktuğan halen Çeşme ilçesinde Kurumsal Yönetim Danışmanı olarak görev yapmaktadır.
Önceki Makale Bugünkü köşe yazıları
Sonraki Makale BM: Emperyalizmin kurumsal çerçevesi

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

EditörGünlük

Turgay Ciner’in portresi

Medya Günlüğü
30 Eylül 2025
ManşetSerbest Kürsü

Schrödinger’in kedisi ve Nazife Hanım

Alper Eliçin
30 Eylül 2025
EditörGünlük

İngiltere’de ne oluyor?

Medya Günlüğü
30 Eylül 2025
EditörGünlük

Çivisi çıkmış medya

Medya Günlüğü
30 Eylül 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?