Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde bir sportif şirket varmış, üstelik bu şirket halka açıkmış.
Bir de bunun sahibi dernek varmış, bu şirket yaşadığı ülkenin iktidarı tarafından pek sevilirmiş, statlar yapılıp, arsalar verilmiş, politik sponsorlar ayarlanmış olmamış, şampiyonluklar verilmiş yine olmamış.
Tüm bunlara rağmen 5 milyar TL paraya ihtiyacı olmuş ama bu firmanın sahibi çulsuzun tekiymiş, her ne kadar medya şişirse de iktidar desteği olmadan beş kuruşu yokmuş.
Ama desteğin sonu yokmuş, şirketteki küçük ortakların parasını çulsuz ortağa aktarmışlar. Üstelik ortağın şirkete borcu varken; sonra da demişler ki küçük ortaklara “Sıkıştık bize para verin…”
Böyle işler Patagonya’da bile olmaz ama bu çok sevgili kulüp için olmuş.
Küçük ortaklar 5 milyar TL ortak oldukları şirket borçtan kurtulsun diye para vermişler ama gel gelelim büyük ortak uyanık bu parayı da “Arsa alacağım, size arsa kiraladım” diye almamış mı?
Gördüğünüz gibi bu hikayede hep kazanan büyük ortak; ittirerek de olsa hep kazanıyor.
Bu ülkede bir de sevilmeyen bir kulüp var, o da her şeyini alın teri ile yapıyor. Gel gel gelelim elinden alıyorlar.
Çünkü bu kulüp biraz ters, bağımsızlığa çok önem veriyor, kukla olmam diyor, ben başkanımı kendim seçerim, kupamı kendim alırım diyor.
Bir türlü başa çıkılamıyor bu kulüple, en son bu kulübün içine ciğeri beş para etmeyen satılık fenomenleri sokuyorlar.
Yine yıkılmıyor.
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde deve tellal, yanak şampiyon iken.
Siz siz olun hikayelere inanmayın.
Bu hikayenin gerçek kişi ve kurumlarla hiçbir ilgisi yoktur. Gerçek kişi ve kurumlarla ilgisi tamamen benzerlikten ibarettir.
Görsel: cankardes.com
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: