Yepyeni bir mutluluk yaşıyorum şu sıralar. 67 yılı bitirmeme az kaldı. 67 yıldır beni etkileyen bir şey oldu mu diye düşünüyorum şu ülkede, bir veya iki şey hatırlıyorum. Bir tanesi daha sonra sarpa sardırılan Gezi isyanı, (sağ olasın CHP ve ulusalcılar) diğerini söylemeyeyim öbürlerine ayıp olmasın.
Bugüne dek ülkemde bana gurur yaşatacak bir şeyler yapılmadı. Bu yaşta bunu dile getirmek ne kadar kötü bir şey biliyorum ama duygularım böyle ne yapayım!
Ancak şu günlerde ilk kez bir mutluluk yaşıyorum, hem gururlanıyorum hem de övünüyorum. Kadın voleybol takımından söz ediyorum.
Kızlar! Biz çok kötü şeyler yaşadık sizlerin yaşındayken, yaşamlarımız boyun eğip susmakla isyan etmek arasında bir seçim yapmak zorunda bıraktı hepimizi. Boyun eğenlere bir şey olmadı, isyan edenlerin ise bir kısmı yaşamını yitirdi, diğerleri ise hapislerde çürüdü. Bunu size sözcüklerle anlatmak imkânsız, o yüzden bu kısmı boş verin. Niye söz ettin o zaman diyorsanız mutluluk yaşattığınız gururlanmamıza vesile olduğunuz kuşağı tanımanızı istedim o kadar.
60 ve 70’li yıllarda futbol takımı Polonya’ya sekiz sıfır yenilmediği zaman sevinirdi millet. Hiçbir üniversitemiz dünyada ilk 10’da değildi, hâlâ da değil. Hiçbir bilim insanımız herhangi bir buluşa imza atmamıştı. Yani hiçbir alanda varlık gösteremeyen bir halktık.
Ama bugün sizler varsınız. Erkek spor takımları sizin başarılarınızı kazansaydı bu kadar mutlu olmazdım. Çünkü onlar her türlü olanak ayaklarının altına serilmişken hiçbir şey başaramıyor.
Sizse kadın olarak bunu başarıyorsunuz. Kadın olmanız değerinize değer katıyor. Her yıl yüzlerce hemcinsiniz eski eşleri, sevgilileri veya eşleri tarafından katledilirken, erkek çalışma arkadaşları tarafından çalıştıkları iş yerlerinde çeşitli tacizlere uğrarken, ücretleri erkeklerin gerisinde kalması yasal bir durummuş gibi davranılırken, ikinci sınıf insanmış gibi boyun eğmeniz beklenirken siz inanılmaz bir başarı hikayesine imza atıyorsunuz. Biliyorum bu daha başlangıç, başarmaya devam edeceksiniz.
Ancak bu kadarı bile bana yetti. O kadar gururlandım ki hayatımda ilk kez böyle bir yazı yazmak istedim. Az şey başarmadınız, hayır yalnız sporda değil. Kadınları günlük konuşmalarda erkeklerin önüne geçirdiniz, görünür kıldınız hem de tüm ülkede kadınlar aşağılanırken, hor görülmeye çalışılırken. Bu yaptıklarınızın değerini beş katına çıkarıyor.
Biliyorum Türkiyeli kadınların mücadelesi size güç veriyor, biliyorum çok iyi bir birliktelik yakaladınız, çok iyi bir hocanız var, biliyorum birbirinizle müthiş bir uyum içindesiniz, birbirinizi çok seviyor, çok değer veriyorsunuz, öyle ki takıma yeni katılan Kübalı Melisa Vargas’ı sevgiyle kucakladınız. O da oldu bizim kızlardan biri.
Ancak tüm bu bildiklerim yaptıklarınızın çok doğal olduğu anlamına gelmiyor. Bunlar bir araya gelirse zaten başarı da gelir diyemem, çünkü gelmeyebilir. Bir de azim var, öz güven var, başarıya odaklanmış sarsılmaz bir inanç var. Altı maçta altı galibiyet aldınız. Dilerim uzun yıllar bu takımda kalıp yeni kızları yetiştirir, onlara da kazanmanın sırlarını öğretirsiniz.
Şampiyon olursunuz olmazsınız artık benim için hiç dert değil, şu ana kadar yaptıklarınız benim için yeterli kızlar, çok teşekkür ederim.
“Elleriniz” dert görmesin!
Fotoğraf: tvf.org.tr