Aslında bu hafta böyle bir yazı yazmayı hiç düşünmüyordum.
Ancak iki gün önce Epiktetos rüyama girdi ve” beni yazmalısın” dedi. Uyandığımda bu durumu önce komik, sonra ilginç buldum.
Epiktetos ismini de ilk defa 2018 yılında arkadaşım Ebru sayesinde duymuştum. Bana Epiktetos’un küçük bir el kitabını hediye ederek, “okumalısın, üstelik bu topraklarda yaşamış” dedi.
Kitabın benimle buluştuğu zaman benim açımdan bir uyanış yılı olmasının yanında, dengelerimin altüst olduğu bir yıldı.
Yoga öğretisi bir taraftan türlü türlü yüzleşme yaratırken, diğer taraftan da bir sürü şartlı refleksimin izini sürmeme aracılık ediyordu.
2018 yılında zihnimi en çok meşgul eden şey ise “neden modern dünyanın kölesi olmak zorundayız” sorusuydu. Tam da bu zamanda bu kitap elime gelmişti. Üstelik Epiktetos bu yaşama gerçekten köle statüsünde doğmuş. Kitabın ilk sayfasında “İlk olarak kendinize ne olmak istediğinizi sorun sonra ne yapmanız gerekiyorsa onu yapın” yazıyordu.
Bu stoacı filozof, M.S. 50 yılı civarı Roma İmparatorluğu’nun doğu topraklarındaki şehri olan Hierapolis’te doğmuş. Burası bugün “Pamukkale” olarak bilinen yer.
Epiktetos sözcüğü Yunancada en basit anlamıyla “kazanılmış, elde edilmiş” anlamına geliyor.
Gençlik yıllarını Roma’da Neron’un yönetici sekreteri olan efendisi Epapheoditus’un kölesi olarak geçirdi. Köle olarak bile entelektüel yeteneğiyle efendisini etkilemiş ve efendisi onu dönemin meşhur Stoacı öğretmeni olan Musonius Rufus’un yanına göndermiş, onun gözetiminde felsefe ile uğraşmış. İmparator Neron’un ölümünden kısa süre sonra köleliği kaldırılarak azat edilmiş. Roma’da M.S.94 yılına kadar öğretmenlik yapmış.
İmparator Domitianus, filozofların halk üzerindeki etkilerinin artmasından endişeye kapılarak, bütün felsefecileri ve bilgeleri sürgüne göndermiş.
Yaşamının geri kalanını Yunanistan’ın kuzeybatı sahilindeki Nikopolis’te sürgünde geçirmiş. Orada bir felsefe okulu kurarak “nasıl şerefli ve sakin yaşam sürülebileceği” üzerine dersler vermiş. En ünlü öğrencisi sonunda Roma İmparatorluğu’nun hükümdarı da olan genç Marcus Aurelius Antonius olmuş.
M.S. 130 yılına doğru Nikopolis’te yaşama veda etmiş.
Yaşamı boyunca en büyük tutkusu şu iki soruya yanıt bulabilmek olmuş:
“Ben mutlu ve dopdolu bir yaşamı nasıl yaşayabilirim?” ve “Ben nasıl iyi bir kişi olabilirim?”
Bilindiği kadarıyla, Epiktetos hiçbir şey yazmamış. Çalışmalarından kalan her şey adanmış öğrencisi Arrianus tarafından gelecek nesiller için yazıya dökülmüş. Orijinali 8 kitapta toplanmış ancak yalnızca dördü günümüze kadar gelebilmiş.
Arrianus ayrıca bir el kitabı olarak başlıklandırılan (Discourses) bir özet de derlemiş. Arrianus konuşmaların önsözünde şöyle der:
“Ondan ne duyduysam, onun düşünce biçimini ve konuşmasındaki içtenliği kendim ileride kullanmak üzere elimden geldiği kadar ve onun bir anı olarak muhafaza edilmesine çalışarak sözcüğü sözcüğüne yazıya döktüm.”
Bu el kitabından bazı başlıkları burada paylaşmak isterim:
• Kontrol edebileceğiniz ve edemeyeceğiniz şeyleri öğrenin.
• Başkalarının işine karışarak boşa zaman harcamayın.
• Kontrolünüz dışındaki şeylerden dolayı endişelenmeyin
• Arzularınız kendi işlerini kendileri görmek ister (Arzularımız ve nefretlerimiz kurnaz yöneticilerimizdir.)
• Her şeyi gerçekte oldukları gibi görün.
• Kişi, edimleriyle kendini gerçekleştirir.
• Olaylar bizi incitemez fakat olaylara bakışımız bizi incitebilir.
• Kimseyi ayıplamayın, kimseyi suçlamayın.
• Kendi erdeminizi yaratın.
• Kendi önemli görevlerinize odaklanın.
• Olayları tıpkı ortaya çıktıkları gibi sessizce kabullenin.
• İradeniz her zaman güç alanınızın içindedir.
• Başınıza gelen her şeyi bütünüyle kullanın.
• Sahip olduğunuz şeyleri yitirmek her şeyin sonu değildir.
• İçsel huzur iyi bir yaşamın kapısını açar.
• Sizi ilgilendirmeyen şeylere dikkatinizi yönlendirmeyin.
• İhtiyaçlarınızı ve beklentilerinizi gerçeklikle uyumlu hale getirin.
• Yaşama bir ziyafet gibi yaklaşın.
• Öteki insanların olumsuz görüşlerini benimsemekten kaçının.
• Size verilen rolü her zaman iyi oynayın.
• Olan her şeyin iyi bir nedeni vardır.
• Mutluluk yalnızca içinizde bulunabilir.
• Olaylar karşısında otokontrolünüzü yitirmeyin.
• Ruhsal gelişim, ölüm ve felaketlerle yüzleşerek gerçekleşir.
• Kalbinizde yaşatmak istediğiniz idealleri içinize ekin.
• Yalnızca iyi bir amacınız olduğunda konuşun.
Biliyor musunuz, Epiktetos’ un kendi el yazısı ile kayaya kazıyarak yazdığı yazılar arasında yer alan “Hür İnsan Üzerine Bir Şiir” Isparta’nın Sütçüler ilçesine bağlı “Yazılı Kanyon” bölgesinde bulunan bir sunağın yanındaki kayada kabartma olarak yer almaktadır. Bence görülecekler listesine eklenmelidir.
Rüyama girme sebebi ne bilemiyorum ama içimden bir ses yazımı onun beni etkileyen şu sözü ile bitirmem gerektiğini söylüyor:
“Kendinin efendisi olmanın temeli kendine karşı dürüst olmaktır. Aklınızı koruyun. Yönetici ilke, zihin huzuru, özgürlük ve sakinliktir.” Epiktetos
Namaste…