Rus finans uzmanı Natalya Milçakova, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın geçen yılın sonunda faiz oranını 250 baz puan artışla yüzde 42,50’ye çıkarmasının hem artıları hem de eksileri olduğunu söyledi.
Kararı Moskova’da yayımlanan İzvestiya gazetesine değerlendiren Freedom Finance Global’in önde gelen analisti Milçakova, böyle bir çözümün ekonomik büyümede yavaşlamaya yol açacağını savundu. Rus uzman, “Faiz oranlarının artırılması her ülke gibi Türkiye ekonomisi için de hem artıları hem de eksileri beraberinde getiriyor. En olumsuz yönü ise, ekonomik büyümedeki yavaşlama. Türk hükümeti, 2023’teki ekonomi büyümesine ilişkin resmi tahminini şu anda %5’ten %4’e düşürdü” dedi.
Türkiye ile Avrupa ekonomisi arasında karşılaştırma yapan Milçakova, “Avro bölgesi ekonomisi 2023’te çok daha zayıf bir büyüme oranı gösterecek, Bu, Avrupa Komisyonu’nun tahminlerine göre sadece% 0,8 oranında olacak. Dolayısıyla, Türkiye Merkez Bankası’nın faiz oranındaki bu kadar keskin bir artışının ekonomi üzerinde zararlı bir etkisi olduğunu söylemek doğru olmaz” diye konuştu.
Milçakova, Merkez Bankası’nın faiz oranlarının artırılması kararlarının ekonomiye sağladığı avantajın enflasyonun artmasının engellenmesi olduğunu da kaydederek, “Gerçi, Türkiye halkı Kasım ayındaki yıllık enflasyonun, analistlerin ortak tahminlerinin altında olduğunu hissetmiyor. Fakat Türkiye’de enflasyonda keskin bir düşüş olmamasına rağmen fiyat artışları yine de yavaşlıyor” diye devam etti.
ABD’deki uygulamalar ile de kıyaslama yapan Milçakova, “FED’in, enflasyonu düşürmek için 2 yıldır faiz oranlarını artırdığını, üstelik enflasyonun hiçbir zaman yıllık %2 hedefine ulaşmadığını hatırlayalım. Dolayısıyla küresel tecrübeyi de dikkate aldığımızda Türkiye ekonomisinin enflasyonla mücadelede yavaş ve zorlu bir süreçle karşı karşıya olduğunu söyleyebiliriz. Gerçi, enflasyonu düşürmeye yönelik en azından küçük adımlar atıldı bile” değerlendirmesinde bulundu.
Fuad Safarov, Moskova