Artı TV’de yayınlanan “Küresel Panorama” programında Mühdan Sağlam’la Prof. Dr. İlhan Uzgel, seçimler öncesinde ve sonrasında Türk-Rus ilişkileriyle Astana Süreci’ni siyaset bilimci-Medya Günlüğü yazarı Aydın Sezer’le değerlendirdi.
Sezer, 14 Mayıs yaklaşırken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a açık destek verdiğini belirterek, “Rusya hiç beklenmedik şekilde Akkuyu Nükleer Santrali için nakit girişi yaptı. Doğal gaz borcunu erteledi. Bütün bunların parasal karşılığının minimum 12 milyar dolar olduğunu hesaplıyorum” dedi.
Sezer, Putin’in Erdoğan’ın kazanacağından çok emin olduğunu ancak Türkiye’deki depremlerin ardından ortaya çıkan sorunlarla Rusya açısından bir kırılma yaşandığını ve ibrenin muhalefete dönmeye başladığını söyledi ve şöyle devam etti:
“O dönemde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığımız söyleşi Rusya’da büyük yankı yarattı. Kılıçdaroğlu Moskova’ya çok olumlu mesajlar verdi. Bunun üzerine Rusya’da Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanması halinde Türk-Rus ilişkilerinde herhangi bir değişiklik yaşanmayacağı görüşü ağırlık kazanmaya başladı. Fakat “6’lı Masa”nın dağılması, Akşener’in gitmesi, dönmesi ve HDP’nin destek açıklamasıyla Rusya yeniden rahatladı. Bu sırada devreye Azerbaycan girdi ve seçime doğrudan müdahil oldu. Azerbaycan’ın Rusya ile ilişkilerinin son derece yakın olduğunu söylemek lazım. Aynı dönemde CHP’nin açıkladığı “Orta Koridor” Projesi Bakü’de Azerbaycan’ı devre dışı bırakıp İran’ı tercih ediyormuş gibi algılandı. Azerbaycan yönetimi de seçimde bunu kullandı. Tabii bir de Sinan Oğan etkisi rol oynadı.”
Yaşanan bu gelişmelerin ardından Erdoğan’ın Putin’in ricalarını kıramayacak hale geldiğini belirten Sezer, Rusya’nın Sinop Nükleer Santrali projesiyle yakından ilgilenmeye başladığını, ayrıca Samsun-Ceyhan hattının canlandırılmasının gündemde olduğunu anlattı.
Uzgel de, “Seçimi Erdoğan kazandı, Putin kazandı, Avrupa Birliği kazandı, Körfez kazandı. Erdoğan birbirine zıt çıkarları kendi siyasetinde birleştirebildi. CHP ise dış politikayı AKP’ye bıraktı. Günümüzde dış politika iç politikadır ama ana muhalefet partisi bunu çözemedi” dedi.
Programın ilk bölümünde (26. dakikaya kadar) Astana Süreci, Türkiye-Suriye ilişkileri ve yeni Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın dış politikadaki rolü de konuşuldu.