Moskova’da Arbat Caddesinden geçerken coşkuyla şiir okuyan gençlerle karşılaşırsınız bazen. Hani Türkiye’de halkın yüzde yüzünden fazlası şairdir denir ya, Rusya’da da halkın yüzde yüzünden fazlası şiiri sever denilebilir.
Yüksek sesle ve coşkuyla şiir okuyan bu gençlere kulak verir halk. Vurgularına, heyecanlarına ve en çok da zaten bildikleri dizelerin yeniden yankılanışına. Mayakovski’den, Pasternak’dan, Ahmatova’dan, Puşkin’den dizeler gelir kulağınıza. Keşke bütünüyle anlayacak şekilde Rusça bilsem diye düşünürsünüz bir an. Bizde Karacaoğlan, Yunus, Mehmet Akif, Attila İlhan, Nazım ne kadar kıymetliyse öyle kıymetlidir şairler.
Ama Puşkin’in Rus edebiyat tarihi ve hayatında ayrı bir yeri vardır. Modern Rus edebiyatının ve gerçekçiliğinin kurucusu denilebilir ona. İlk şiirini 15 yaşında yazan ve büyük beğeni kazanan Puşkin’in hayatı da ilginç olaylarla doludur. Rus romanlarında bolca gördüğümüz düello sahneleri gerçek olmuştur onun hayatında. Karlı bir ocak gününde giriştiği düelloda ağır yaralanır ve iki gün sonra da 37 yaşında hayata veda eder.
Aleksandr Puşkin (1799-1837) Moskova’da soylu bir ailede doğar. Annesi ve babası eğitimli olduklarından Puşkin’in eğitimine de özel bir önem verirler. Genelde yabancı eğitmenler tarafından eğitilen Puşkin kısa sürede Fransızca öğrenir. Bu yüzden Fransız edebiyatı ile erken tanışır ve şiir ve komediler yazmaya başlar. Puşkin şiir yanı sıra, drama, seyahat yazıları, tarihsel drama, masal, novella, roman ve kısa öykü de yazmıştır.
Puşkinlerin evini yerli yabancı çok sayıda seçkin konuk ziyaret etmektedir. Puşkin böyle bir ortamda yetişir. Ayrıca anneannesi ve dadısının onu etkileyen kişiler arasında olduğu söylenir. Babası ve amcasının oldukça zengin olan kütüphanesinden yararlanır.
Puşkin okul yıllarından sonra St. Petersburg’a taşınır. Özgürlükçü ve alaycı şiirleri çoğu zaman yasaklanır. Özgürlükçü düşünce ve politik rasyonalizmin onun düşüncelerine hakim olan en önemli eğilimlerden biri olduğu söylenir. Çarın “O Sibirya’ya sürülmeli, skandal şiirleri bütün Rusya’yı bir sel gibi kaplıyor, bütün gençler onu okuyor” dediği söylenir.
Onun şiirlerinde farklı bir güç ve derinlik vardır. Öyle ki Rus halkına şiiri sevdiren en önemli şairlerden biridir. Rus Çarı I. Aleksandr tarafından Kafkasya’ya atanır bir süreliğine. Dönüşünde ise Moskova’ya girmesi dört yıl süreliğine yasaklanır. Ailesinin sahip olduğu Mihaylovskoye köyünde yaşamak zorunda kalır. Boris Godunov gibi önemli eserlerini bu sürgün döneminde yazar. Ayrıca Yevgeniy Onegin adlı romanını yazmaya başlar.
Puşkin, bir baloda yüksek rütbeli bir memurun kızı olan Natalya Gonçarova ile karşılaşır ve aşık olur. Fakat evlenmeleri zaman alır. Natalya yeterince istekli değildir. Umutsuzluğa kapılan Puşkin Moskova’dan uzaklaşmak ister ve orduya katılır. Bu sırada Osmanlı topraklarına seyahat eder ve Erzurum Yolculuğu kitabını yazar. Sonunda Natalya ile evlenmesi mümkün olur. Bir tür düğün hediyesi olarak Boris Godunov’un yayımlanmasına izin verilir.
Gogol ile yakın arkadaş olurlar. Öyle ki, Gogol’a Ölü Canlar adlı romanı yazma fikrini Puşkin’in verdiği söylenir. Gogol, “Puşkin olağanüstü bir olaydır” demiştir. Dostoyevski’nin ise “Puşkin, bize gelecekten haber veren peygamberimizdir” dediği söylenir.
Puşkin Rus edebiyatında derin bir iz bırakmıştır. Rus edebiyatındaki önemi edebiyat diline getirdiği basitlik ve derinlik, çok sayıda edebi türe olan katkısı, Rus günlük yaşamını kapsamlı olarak edebi eserlerde resmetmesi ve inandığı doğrulardan taviz vermemesi gibi nedenler gösterilebilir. Dostoyevski onun için “Puşkin gibi evrensel sempati kazanan şair olmamıştır” demiştir.
Türkçede önemli Puşkin şiirlerinin özellikle Ataol Behramoğlu tarafından yapılmış güzel çevirileri bulunmaktadır. En bilinenlerinden biri aşağıdaki “Seviyordum Sizi” adlı şiirdir:
Seviyordum sizi ve bu aşk belki,
İçimde sönmedi bütünüyle.
Fakat üzmesin sizi artık bu sevgi,
İstemem üzülmenizi hiçbir şeyle.
Sessizce, umutsuzca seviyordum sizi.
Bazen çekingenlik, bazen kıskançlıkla üzgün.
Bu öyle içten, öyle candan bir sevgiydi ki
Dilerim bir başkasınca da böyle sevilin.
Rusçası:
Я вас любил: любовь еще, быть может,
В душе моей угасла не совсем;
Но пусть она вас больше не тревожит;
Я не хочу печалить вас ничем.
Я вас любил безмолвно, безнадежно,
То робостью, то ревностью томим;
Я вас любил так искренно, так нежно,
Как дай вам Бог любимой быть другим.
Not:Ç: Samih Güven’in bu yazısı Medya Günlüğü’nde daha önce yayınlanmıştır.