“Tanrıyı güldürmek istiyorsan planlarından bahset” derler.
Bireylerin ve kurumların bir türlü gerçekleşmeyen ekonomik planları düşünüldüğünde bu söz yerli yerine oturuyor.
Ekonomik yaşamın çok değişkenli, girift ve son derece karmaşık olduğu günümüzde, şu anda bir yerlerde ekonomik planlar yapanlar muhtemelen bir başarısızlık üzerinde çalışmaktalar.
Siyasal, sosyal ve uluslararası gelişmelerden doğrudan ve şiddetli bir biçimde etkilenen ekonomi, “ekonomi hiçbir zaman tek başına değildir” sözünü doğrular.
Çok sayıda değişkenden gittikçe artan oranlarda etkilenen ekonomik yaşam, doğal olarak belirsizlikler ve risklerle kaplı olduğundan, çoğu zaman ekonomik planlarla gerçekleşmeler arasındaki makas hayli açık olmakta.
Ekonomi tarihinde çok gerilere gitmeye gerek kalmadan, son birkaç yılda yaşanan sürpriz olaylar, gerek bireyler ve gerekse de şirketler hatta devletler açısından ekonomik plan yapmanın ne denli zor ve riskli olduğunu ortaya koydu.
Birdenbire ortaya çıkarak hızla yayılan Covid salgını gündelik yaşamı dönüştürüp kendi kurallarını koyarken ekonomik faaliyeti de derinden etkilediği için salgın öncesinde yapılan planların hemen hepsi hükümsüz kaldı.
Rusya-Ukrayna gerginliğinin savaşa dönüşmüş olmasının yarattığı jeopolitik risk de, ülkemiz ekonomisi dahil birçok ekonomiyi doğrudan etkilediği için planları iptal ederek her şeyin baştan ele alınmasını gerektirdi.
Ülkemizde de ekonomi yönetiminin iki yıl önce eylül ayında sürpriz denilebilecek biçimde yeni bir ekonomik model ortaya koyarak alışılmışın dışında politikalar uygulamaya başlaması hemen hemen bütün ekonomik aktörlere planlarını yeniden yaptırdı.
Ancak ekonominin sırtı geçmişe, yüzü geleceğe dönüktür. Bu yüzden de ekonomik aktörler her zaman geleceğe dair beklentiler içinde olacak ve gerçekleşmelerini umarak planlar yapacaklardır.
Yeter ki ekonomik yaşamın akıl almaz ölçüde karmaşıklaşmış olmasından dolayı, planlarının gerçekleşmeme ihtimaline yeterince yüksek oranlı bir pay biçebilsinler.