Amerikalılar Mayıs ayının ilk cuma gününü “pantolonsuz gün” ilan etmişler.
Ben denk gelmedim ama o gün isteyenler don paça sokağa dökülüyor ve pantolonsuz gezmenin keyfini çıkarıyormuş. Üstelik bunu “Ulusal Pantolonsuz Gün” olarak tescil de ettirmişler. Bu sene ilk cuma Mayıs’ın ikisi…
Böyle bir gün kutlamanın tek amacı eğlenmekmiş. Gerçi sadece eğlenmek için dense de bazıları bugüne sosyolojik anlamlar yüklemeye çalışmaktaymış. “Asıl amaç özgürlüğün tadını çıkarmak ve bunun için de bacakları saran kumaşlardan kurtulmak” diyesilermiş.
“Bu bayramı kutlamak için tek kural var pantolon giymemek. Ötesi size kalmış, ister etek giyersiniz, ister şort, isterseniz de don. acaklarınıza rüzgârın esintisine ulaşabiliyorsa tamamdır.” Böyle diyenlere “Yok öyle hoşgörü; etek falan giyenler kandırıkçılık yapıyor, maksat donla gezmek” diyenler de var. Dantel tangası ile yollara dökülen de…
Ulusal pantolonsuz günüyle “metroya pantolonsuz binme günü”nü de karıştırmamak lazımmış çünkü o Ocak ayı başındaymış yani buz gibi bir havada pantolonlar fora ediliyormuş, bu Mayıs’ın bahar esintisinden farklı olarak.
New York’un dondurucu soğuğunda pantolonsuz metroya binmeyi 2002 yılında 7 kişilik bir ekip başlatmış. Tam bilmiyorum ama toplu taşımanın sorunlarına dikkat çekmeyi amaçladıklarını sanıyorum. Bu adet hızla yayılmış, ülke sınırlarını da aşmış. (Aşağıdaki video) Aynı oranda soğuk olan Londra’da bile buz gibi Ocak soğuğunda pantolonsuz metroya binenler oluyormuş. Covid salgınında ara verildiyse de hâlâ bu adet sürüyormuş.
“Ulusal Pantolonsuz Günü” ise çok daha önceden varmış. İlk kez 1980 yılında Teksas’ın Austin şehrinden başlamış. Okulların kapanmasını daha doğrusu final sınavlarının bitmesini kutlamak isteyen bir grup üniversite öğrencisinden çıkmış bu fikir. Austin Üniversitesinin adı “The Knighthood of BUH” olan komedi kulübünün üyesi olan bazı gençler okulu bitirerek kazandıkları özgürlüklerini kutlamak amacıyla pantolonlarını çıkarıp şehrin içinde dolaşmaya başlamışlar.
Baskıcı dini okullarda zorunlu olarak cüppeli kepli okuyan öğrencilerin bitirme töreninde keplerini fırlatıp atarak o baskıdan kurtulmalarını kutlama kabilinden başlattıkları bu don gömlek sevinme hikayesi yirmi sene boyunca her sene tekrarlayarak gelenekselleşmiş Austin’de. 2000’den sonra diğer şehir ve eyaletlere de sıçramış ve bir çeşit ritüele dönüşmüş. (Kendi okullarında bırak kepli cübbeli giyinmeyi kepin resmini bile görmeyen bizim gençlerimizin fotografçıdan arak kepli cüppeli diploma fotoğrafı çektirip törende kep fırlatmalarının anlamsızlığı anımsamadan edemedim.)
Bu pantolonsuz günün başlangıcı için bir başka hikâye daha var. 1980’lerde bir adam önemli bir toplantıya gideceği için karısından pantolonunu ütülemesini istemiş. Heyecanlı adam kadın ütüyü yaparken toplantıya geç kaldığını düşünerek sokağa fırlamış. Pantolonunu giymediğini ancak metrodayken fark etmiş ama bakmış olan olmuş, sırıtarak sanki normal bir şeymiş gibi güne o şekilde devam etmiş. Bu hikâye hakkında bilmem siz ne düşündünüz ama bana hiç inandırıcı gelmedi. Hadi böyle bir şey de oldu diyelim, yayılıp ulusal güne dönüşebilmesinin nedeninin gene de öğrenci eylemleri olması gerektiğini düşündüm.
Sonuçta bugünün şerefine özel partiler ya da halka yönelik etkinlikler düzenleniyor, günün anlam ve önemine binaen çok eğleniliyormuş. Bu eğlenceli günde insanlar bacaklarını pantolona sokmadıkları için özgür hissediyor, bir günlüğüne de olsa çocukluğa geri dönmek gibi diyorlarmış. “Bu tek günle sınırlı kalmasın” diyenler bile varmış.
Asıl önemli olansa sosyal kuralları sallamadığını göstermekmiş. Eğer siz de bu özgürlüğü tatmak istiyorsanız, en rahat donunuzu ya da şortunuzu giyip toplumsal kurallara nanik çekebiliyormuşsunuz her sene Mayıs’ın ilk cumasında. Ancak etkinlikleri düzenleyenlerin dediklerine göre bugün başkalarına saygısızlık yapma günü değil sadece eğlenme günü olduğundan hiç kimseyi rahatsız etmemeye çalışıyorlarmış.
Ben böyle bir etkinliğe denk gelmedim ama denk gelme olasılığım olan bölgelerde dolaşmaya niyetlendim. İlla da bulup pantolonsuzları görmeye çalışmamamı yanlış anlayacaklar için araya bir açıklama sıkıştırayım. 30 küsür sene hekimlik yapmış biri olarak her cinsten insanın bedeninin her bir parçasını iyi bilirim. Beyin hariç hiçbir bölümünün de fanatiği değilimdir. Malumunuz beyni de dışardan bakmakla göremiyorsunuz. Ancak davranışlarına bakarak insanların beyinlerini kısmen de olsa görme şansınız oluyor. O yüzden bacak dikizleme peşine düştüğüm için değil, insan davranışlarını anlama hevesiyle peşlerindeyim. Dikizcilerle yolumun çakışmasını da hiç istemem doğrusu. Bakalım artık ne zaman nerede denk geleceğim pantolonsuzlara…
Eee, bu da bir milenyum etkinliği olunca sosyal medyada da boy göstermese olmazdı elbette. Katılımcılar #NoPantsDay ya da #NationalNoPantsDay hashtagleriyle paylaşımlar yapmaktaymış. Siz de meraklandıysanız internetteki pantolonsuz bayramının kutlamalarını bu gibi başlıklarla arayıp izleyebilirsiniz.
Şimdi azıcık da bu bayramın ya da eylemin yarattığı etkilere göz gezdirelim.
2011’de Reebok firması, yeni çıkardığı ayakkabı modelini (EasyTone) tanıtmak için kullanmış bunu. 20 model bu yeni ayakkabıyı pantolonsuz giyip metroya binmiş ve elbette manşet olmuşlar Taayvan’da…
2012’de, Müslüman Malezya’nın Kuala Lumpur şehrinde gelenekselci bir grup “Keretapi Sarong” adıyla bir gösteri yapmış. Göstericiler pantolon giymek yerine geleneksel saronglarına yani peştemallarına sarınarak trenlere binmişler. “Biz niye Batılıların pantolonunu giyiyoruz” diye yapılan bu eylem çok tutmuş. Tren şirketi ve başka kurumlar da desteklemiş. Organizatörleri falan değişmiş. İngiltere gibi başka ülkelere de yayılmış. Peştemalını sarınan önceden belirlenen saatlerde önceden belirlenen trenlere binmekteymiş. Öyle tutulmuş ki “ulusal gurur duymak ve kendi kültürünü takdir etmek” anlamı yüklenerek “Malezya Günü” olarak kutlanmaya da başlanmış.
2016 yılındaki metroya pantolonsuz binme gününde Moskova’da da bir grup metroya pantolonsuz binmeye kalkmış ama onları polis toplamış…
2021’de ise Amerikalı 25 karikatürist bilinen komik karikatür kahramanlarını pantolonsuz çizmiş. Onların amacı ise ikinci el satış yapan yardım dükkanlarına Covid salgını yüzünden kazançları durduğu için yardımcı olabilmekmiş. Karikatürün pantolonsuzundan nasıl bir yardım gelmiş anlayamadımsa da ilginç tepkimeler böyle devam ediyor işte…
Eğer bu sansasyonel kutlamalar size açmadıysa Amerika’da 2 Mayıs 2025’de başka neler kutlanıyor onu da ekleyeyim ki belki siz de meşrebinize uyan birini bulabilirsiniz.
Ulusal Uzay Günü: Teleskop başına geçip uzayı gözleyebilir ve uzay bilimi hakkında okuyabilirsiniz. Belki böylelikle astroloji zırvalığının astronomi bilimiyle alakasının bile olmadığına da ikna olabilirsiniz.
Uluslararası Harry Potter Günü: Eminim siz benden iyi biliyorsunuzdur. Benim bu konuda tek bildiğim pelerinli gözlüklü bir erkek çocuğa olağanüstü hikayeler uyduran ev kadını bir yazar. Aklımın almadığı bir fantezi dünyası ve de satışı. Üstüne üstlük bir de bayramı…
Ulusal Kardeş Günü: Kız ya da erkek kardeşlerle bağları kuvvetlendirme amacıyla kutlanıyor. Kardeşler arasında geçen hikayeler okunuyor, filmler komediler izleniyor. Tarihe geçmiş ünlü kardeşler de anılıyor.
Beyaz Sauvignon Günü: Daha çok Fransız ve Yeni Zelendalıların beyaz şarap kutlama günü ama Amerikalılar da kusur kalmıyor. Amacını ve nasıl kutlandığını söylemeye gerek yok elbette.
Mayısın ilk cumasının bayramları hakkında benden bu kadar. Belki de bizden birileri çıkar Malezya esintisiyle “Batı’nın pantolonu yerine niye biz geleneksel şalvarımıza dönmüyoruz” deyip Mayıs’ın ilk cumasını şalvar günü ilan edebilir. Orasını bilemem artık. Sakın kimselere söylemeyin ama ben bu bayramlar içinde oyumu beyaz Sauvignon’dan yana kullanıyor, kanlı 1 Mayısların ertesi gününü sarhoş geçirmeyi kendime daha uygun buluyorum.
Fotoğraf: nationaltoday.com
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: