Çarşamba, 14 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Özgür olmalı insan

Medya Günlüğü
Son güncelleme: 17 Nisan 2024 01:00
Medya Günlüğü
Paylaş
Paylaş

Gecenin ilerlemiş saatlerinde karanlık bir ormanda yürürken birkaç kadına rastladım.

Kimi yürüyüş yapıyor, kimi ise koşuyordu.

Bazen akşamları ormanda yürüyüş yaparken benim bile aklıma korku düşüyor. İster genetik, isterse sonradan öğrenilmiş olsun ortaya çıkan o ruh hali insanın kendisini etkisiz ve yetersiz hissetmesine yol açıyor.

Benim tersime, karşılaştığım yürüyüş yapan Danimarkalı kadınların kendilerini güvende hissetmesinin perde arkasında aldıkları eğitim ve ülkenin onlara verdiği özgürlük belirleyici oluyor. Danimarka toplumunun kız çocuklarına gösterdiği eşitlikçi anlayış, çocukların ve kadınların kendilerini güvende hissetmelerini sağlıyor.

O kadınlar ormanda, caddede, sokakta geceleri özgürce dolaşabiliyorsa bu, başta ailenin, toplumun ve devletin onlara verdiği değer duygusundan kaynaklanıyor.

Gece yarısı yürüyüş yapan kadınları görünce şaşkın halde bakakaldım, hayranlık duydum.

Bu kadınlar bulundukları şartları kendi lehine çeviren, içindeki özgürlüğü yaşayan, baskılara karşı koyan muhteşem kadınlar. Özgürlüğüne düşkün olan kadınların öz güvenleri de ister istemez tam oluyor. Bu da, özgür ruhlu insanlar olduklarının en iyi göstergesi. Bir toplum kadın ve erkek eşitliği konusunda böyle olmalı…

Bazı geri kalmış toplumların insana ama özellikle kadına uyguladığı baskı, cinsler arasına tabu koyması kabul edilemez. Erkeğin kadının her türlü dünyayı keşfetme eylemini benliğine tehdit olarak algıladığı sürece toplum ilerleyemez. Koşturan, çalışan, zamanı gelince çocuk büyüten, ev geçindiren kadına toplum içinde hak ettiği yer verilmeli. Örneğin, özgürce günün istediği saatinde, istediği kıyafetle, istediği yere çıkabilmeli.

Özgürlük insanların en çok istediği ama aynı zamanda kafasını karıştıran olgulardan biri. Özgürlük insanın her istediğini yapması mı? Ya da istediğini yapmaması olabilir mi? Özgürlük kadın veya erkeğe, cinse, cinsiyete, cinselliğe indirgenmemeli. Kişinin özgürlüğü mü yoksa toplumsal özgürlük mü önemli?

Jean-Jacques Rousseau’nun dediği gibi “İnsanın özgürlüğü; istediği her şeyi yapabilmesinde değil, istemediği hiçbir şeyi yapmak zorunda olmamasındadır.”

Demek oluyor ki özgürlük, kişinin herhangi baskıya, kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme, düşündüklerini ifade edebilme, dilediğince hareket edebilme ve bunun sonucunda mutlu olma durumudur. Ayrıca özgürlük kavramı, insanın yeteneklerini, eğilimlerini, beğenilerini rahatça geliştirebilmesi, kendisini istediği gibi ifade edebilmesi olanaklarına sahip olması demektir. Bu ise, herkesin özgür iradesi ile kendisini doğanın ve toplumun nesnel yasalarını insanların kendi yararlarına kullanabildikleri ve özgür koşullarından yararlanabildikleri özgür bir toplumda gerçekleşebilir. Nesnel dünyada özgürlüğe zihinsel, duygusal, bilişsel, düşünsel müdahalede bulunulmuyorsa, kişi özgürce davranış biçimini  kendi seçebilme imkanına sahipse özgürdür. Fark ettiniz mi, siyasi, dinsel, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin düzeyi arttıkça, dinsel dogmalarla, siyasi kuramlarla özgürlük olgusunun içi boşaltılıyor, değeri  azalıyor. İletişim araçları, bilişim teknolojileri yaşamımızı, zihnimizi, duygularımızı, davranışlarımızı, özgürlüğümüzü, kısacası her şeyimizi elimizden alıyor.

İnsanın düşünce ve ifade özgürlüğünün hiçbir güç tarafından sınırlandırılmasının etik ve ahlaki kabul edilebilir bir tarafını görmüyorum.

Ama öte taraftan, insanın davranış özgürlüğünün, toplum içindeki tutum ve eylemlerinin bir sınırı vardır. Demek istediğim, insan teoride sınırsız bir özgürlüğe sahip olabilir. Fakat pratikte tutum ve davranışlarında asla ve asla sınırsız bir özgürlüğe sahip olamaz.

İnsan dahil bütün canlılar doğal şartlarında özgür bir şekilde hayatlarını sürdürmelidir. Diğer insanların aynı derecedeki özgürlüklerine saygılı olmak kaydıyla, hayatımızın her alanında özgürlük olgusu içimize sindirmeliyiz.

İnsan bilgi birikimini, duygu ve düşünce olarak kendisini zenginleştirerek, kişiliğini geliştirerek ve aklını kullanarak özgürleşebilir.

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Önceki Makale ‘Türkiye Rusya değil…’
Sonraki Makale Bizim S-400’lerimiz vardı

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

*Köşe Yazıları

Birand’ın başını ağrıtan röportaj

Cenk Başlamış
14 Mayıs 2025
EditörKöşe Yazıları

Kaderimiz Devlet Bahçeli’nin iki dudağının arasında…

Aydın Sezer
14 Mayıs 2025
EditörKöşe Yazıları

Değişimin kalbinde insan

Erdal Çolak
14 Mayıs 2025
Köşe Yazıları

Paşinyan’a muhalefet artıyor

Okay Deprem
12 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?