ABD’nin önde gelen gazetelerinden New York Times’ta, “Krizlerle boğuşan Türkiye kahramanını buldu” manşetiyle yayımlanan haberde, Türkiye Kadın Voleybol Takımı’nın başarısının yanı sıra, voleybol takımını hedef alan kesimlerin tepkilerine yer verdi.
Dünyada önde gelen birçok gazete, haber ajansı ve televizyon kanalı, kadın voleybolcuların büyük başarısını ön sayfalarına, haber bültenlerinde önlere taşıyarak, Avrupa’yı sarsan başarılarına dikkat çekti. Örneğin, voleybol dünyasının önde gelen spor haber sitelerinden Volleyball World, “Türkiye kadın voleybol takımı için çoktan ‘tarihi’ hâle gelen sezon, dün oynanan maçla daha da özel hâle geldi” dedi.
Volleynews haberinde de bu önemli gelişme, “Brüksel’de voleybol tarihinde bir sayfa daha yazılıyor. Tarihinde ilk kez Türkiye, Kadınlar Avrupa Şampiyonası’nda gergin ve olağanüstü çekişmeli geçen finalde Sırbistan’ı 3-2 yendi” sözleriyle duyuruldu.
World of Volley haberinde de, “Türkiye’nin Kadın Milli Voleybol Takımı, “Prestijli Avrupa Şampiyonu” unvanını elde etti. Maçın Yıldız Oyuncusu Melissa Vargas, Türkiye adına 41 sayı kaydetti. Sırp tarafında Tijana Boskovic 37 sayıyla en etkili oyuncu oldu” denildi.
Kısacası Türkiye Kadınlar Voleybol Takımı, Almanya, Avusturya, Belçika, Birleşik Krallık, Fransa, Hollanda, İrlanda, İsviçre, Lihtenştayn, Lüksemburg, Monako, Beyaz Rusya, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Moldova, Polonya, Romanya, Slovakya, Ukrayna, Danimarka, Estonya, Finlandiya, İsveç, İzlanda, Letonya, Litvanya, Norveç, Andorra, Arnavutluk, Bosna-Hersek, Hırvatistan, İspanya, İtalya, Karadağ, Makedonya, Malta, Portekiz, San Marino, Sırbistan, Slovenya, Vatikan, Yunanistan, Kıbrıs ve Rusya’yı kapsayan coğrafyayı sarsarak hak ettiği önemli şampiyonluğu kazandı, Kupa’yı da Türkiye’ye getirdi.
Avrupa’yı sarsan, Türkiye’yi ayağa kaldıran bu başarının kutlamaları sürerken, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nden (OECD) 5 Eylül günü gelen bir açıklama, Türkiye’nin yarattığı yeni sarsıntının boyutunu daha da genişletti:
“OECD’de Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ile ölçülen yıllık enflasyon, Haziran ayındaki yüzde 5.7’nin ardından Temmuz 2023’te yüzde 5.9’a yükselerek Ekim 2022’den bu yana ilk kez yükseldi. Bu artış temel olarak Türkiye’de enflasyonun keskin bir şekilde yükselmesinden kaynaklandı.”
OECD’nin açıklamasında, daha sarsıcı görünen cümle de, “Türkiye hariç tutulduğunda, OECD enflasyonunun Temmuz ayında genel olarak istikrarlı olduğu görülüyor” saptamasıydı. Buna göre, “Enflasyonda 38 OECD ülkesinin 26’sında düşüş kaydedildi, bunlardan 17’sindeki düşüşler 0.5 puanın da üzerinde gerçekleşti.”
Kolay değil, Kadın Voleybol Milli Takımı’nın yarattığı sarsıntı, ülke sayısı 48’i bulsa da, diğer kıtalara göre oldukça küçük bir alanı kapsayan Avrupa’da etkili oldu. Oysa, toplam 38 üyesi bulanan OECD’nin kapsadığı alan, Yeni Zelanda’dan Kanada’ya, Kosta Rika’dan Norveç’e oldukça geniş bir alana, dünyanın her kıtasına yayılmış durumda:
Yeni Zelanda, Yunanistan, Avustralya, Norveç, Macaristan, Avusturya, Kanada, Polonya, İzlanda, Belçika, İsrail, Hollanda, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Meksika, Fransa, Birleşik Krallık, Lüksemburg, Finlandiya, Türkiye, Litvanya, Estonya, İsviçre, Letonya, Danimarka, İsveç, G. Kore, Kosta Rika, İspanya, Japonya, Kolombiya, Slovenya, İtalya, Çek Cumhuriyeti, Şili, Slovak Cumhuriyeti, Portekiz, İrlanda.
OECD açıklamasıyla aynı gün düzenlenen ve yaklaşık dört saat süren Kabine toplantısının ardından bir açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, enflasyon ve hayat pahalılığına ilişkin şöyle konuştu:
“Etiketlerde ve ilanlarda yüksek oranda fiyat artışı yapılıyor. Çalışanların ücretlerine yapılan her artış cebe girmeden artışlar her hizmete yansıtılıyor. Aynı ürün ve hizmetin farklı yerlerdeki fiyat makasının çok açıldığı durumlar var. Demek ki bir fiyatlama güdüsüyle karşı karşıyayız. Bu da sorunun ekonomik değil psikolojik olduğuna işaret ediyor.”
Türkiye’deki enflasyon haberini, “Pazartesi günü yayınlanan resmi verilere göre ülkede enflasyon Ağustos ayında yıllık bazda yüzde 58.9 ile Aralık 2022’den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı” diye veren Euronews muhabiri Josh Askew, aynı habere ilişkin X’e (Twitter) yazdığı mesajda da, “Türkiye ekonomisi son 20 yılda hızla büyüdü, ancak şimdi Türklerin 2/3’ü gıda ve kira masraflarını karşılamakta zorlanıyor” dedi.
OECD ve Erdoğan’ın açıklamalarını, yukarıda olduğu gibi, alt alta koyduğumuzda ülkemizde yaşanan “psikolojik” sorunun, yalnızca Türkiye’de yaşamını sürdürmeye çalışan emekçi kesimleri değil, geniş bir coğrafyaya dağılmış kocaman OECD’nin ekonomik göstergelerini de sarsmış görünüyor.