Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan-Almanya Başbakanı Olaf Scholz görüşmesinden sonra düzenlenen basın toplantısında bir Alman gazeteci soru sordu.
Anadolu Ajansı’nın (AA) aktardığına göre kadın gazetecinin Erdoğan’a sorusu şöyle:
“Siz, askeri iş birliğinden bahsettiniz, Şansölye, NATO partnerlerinin birlik olması gerektiğini söyledi. Siz Rusya’dan hâlâ silah alacak mısınız? Bunun dışında, Batı’nın yaptırımlarına katılacak mısınız?”
Soruya Erdoğan’ın yanıtı şöyle oldu:
“Askeri derken NATO’daki iş birliği ne demektir? NATO’daki iş birliği aynı zamanda askeri dayanışmanın teşekkül ettiği bir kurumdur NATO. Burada ağır silahlardan tutunuz da uçaklara varıncaya kadar her şeyi NATO’da ne yaparsınız? Kullanırsınız. Biz şu anda NATO’da Almanya’yla iki ortağız, iki önemli NATO ülkesiyiz. Dolayısıyla herhalde bunu aramızda değerlendirmek, hele hele bu süreçte büyük önem arz etmektedir. İki NATO ülkesi olarak birlikte neler yapabiliriz, ne gibi eksiklerimizi yine aynı şekilde gideririz, bunun değerlendirmesini yaptık. Rusya’dan aldığımız silahlar noktasında bunun cevabını merak ettiğinizi görüyorum. Şu andaki şartlar içerisinde gelecek ne gösterir onu şu an konuşmak erken olur. Şartlar ne getirir ne götürür bunu görmek lazım. Biz sayın Zelenski’yle de Putin ile de dostluğumuzu korumak durumundayız. Yaptırımlara gelirsek; BM içerisinde ne gerekiyorsa biz onu yaptık. NATO ülkesinin yapmadıklarını biz Rusya’ya rağmen Ukrayna’ya desteklerimizi sürdürdük. Biz şu anda 50 tırı Ukrayna’ya gönderdik, göndermeye de devam ediyoruz.”
Normal bir soru ve normal bir yanıt gibi görünüyor ama medyada çıkan bazı yorumlara bakılırsa, değil!
Çünkü Hürriyet dahil bazı internet haber sitelerine göre, Alman gazeteci “tuzak soru” sormuş, Erdoğan’ın yanıtı ise “ders niteliğinde” olmuş.
İyi de tuzak bunun neresinde?
Uluslararası gündemin en tepesinde Rusya-Ukrayna savaşı var. NATO ile Rusya karşı karşıya gelmiş. Batı Moskova’ya ağır yaptırımlar uyguluyor. Türkiye de NATO üyesi bir ülke. Alman Başbakanı Türkiye’yi ziyaret etmiş, Cumhurbaşkanı ile görüşmüş. Alman gazeteci de kalkmış kendi açısından önemli ve güncel bir konuda soru yöneltmiş. Kaldı ki Alman gazeteci, “Neden Rusya’dan silah alıyorsunuz” diye bile sorabilirdi, bu da “tuzak” olmazdı.
Türk medyası uzun süre önce reflekslerini yitirdiği için normal bir soruyu bile “tuzak” olarak algılıyor, yabancı bir gazeteciden bile “yandaşlık” bekliyor.
Fotoğraf: Medyaradar