Cuma, 23 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Millî güvenlik odaklı yaklaşım…

Gürsel Demirok
Son güncelleme: 8 Ocak 2025 21:00
Gürsel Demirok
Paylaş
Paylaş

2025’e iç politikada yeni bir dinamizmle girdik. Hareketli, hararetli günler bizi bekliyor.

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’de partisinin grup toplantısında “düdük çalmasıyla” başlayan yeni dönem, kâh yeni umutlarla, kâh kaygılarla yeni yılda devam ediyor. Bahçeli o toplantıda, terör örgütü PKK’nın lideri Öcalan’a TBMM’de örgütü lağvetme çağrısı yapmıştı. Bahçeli “(Öcalan) bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın” demişti.

İç politikada dalgalanmalara yol açan çağrı sonrası önce DEM Parti Milletvekili, Öcalan’ın yeğeni Ömer Öcalan’a PKK lideri ile görüşme izni verilmişti. Ardından DEM Partili milletvekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder 28 Aralık’ta Öcalan’ı ziyaret ettiler. Bu ziyaretlerden sonra DEM Parti heyeti TBMM’de temaslara başladı. Temasların devam edeceği anlaşılıyor. 

Gelişmeleri olumlu karşılayanlar da var, olumsuz, tepkiyle, kaygıyla karşılayanlar da. İYİ Parti ve Zafer Partisi sürece karşı çıkan partilerin başında geliyor… İktidar partisi açısından yönetilmesi zor bir süreç..”Çözerse Erdoğan çözer” denilen bir süreç… Çözerse, Erdoğan’ın  arzu ettiği gibi ardından hayır duaları edilecek bir süreç.

Ülke gündemini yıllardır işgal eden, büyük maddi manevi ve can kayıplarına yol açan kangren olmuş, ekonomiyi olumsuz etkilemiş bir soruna TBMM çatısı altında çözüm aranmaya çalışılması olumlu bir gelişme. Sorun ülke millî güvenliğini yakından ilgilendiren bir sorun. Bölgemizdeki gelişmelerin ve bölge dışı aktörlerin bölgemize yönelik yaklaşımlarının çözüm arayışlarını etkileyebilecek bir sorun. “Bölünüyoruz travmalarının” yaşandığı, “Irak’tan, Suriye’den sonra sıra İran ve Türkiye’ye mi geliyor?” diye haklı kaygılara kapıldığımız bir sorun.

Bu itibarla, dar iç politik hesaplarla, beklentilerle değil, millî güvenliği öne alan bir yaklaşımla ele alınmasını gerektiren bir sorun. Türkiye üzerinde oynanan oyunları, planları boşa çıkaracak, tüm yurttaşları ayrım gözetmeksizin kucaklayacak, demokrasiyi, insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü daha güçlendirecek, bölgeler arası ekonomik farklılıkları giderecek bir tutum benimsenmesi  gerektiren bir sorun. Dış politikada stratejik ve sonuç odaklı bir yaklaşımla ülkemizin menfaatlerini ve bölgesel istikrarı, iş birliğini savunmaya devam etmemizi gerektiren bir sorun. Devletin ulusal güvenlik ile ilgili bürokrasisinin uzun yıllardır bu konuda yaptığı çalışmalar var. Eylem planları var. Benzer sorunları yaşayan ülkelerin konuya nasıl yaklaştıklarına ilişkin bilgiler var. Kısaca devletimizin konuya ilişkin arşivinde nice dosyası, raporu var. Önümüzde bir fırsat penceresi var. Zaman siyasi iradenin cesaretle, samimiyetle, sağduyu ile aklı selim ile konuya el atma zamanı. Tehditlerin ve fırsatların iç içe geçtiği bir dönemde vizyoner bir yaklaşımla en üst düzeyde siyasi irade koyma zamanı.

Tüm partilerin bu esaslar doğrultusunda konuya partiler üstü bir anlayışla yaklaşmaları arzu edilen, umut edilen bir sorun. Bu noktada özellikle iktidara talip CHP’nin takınacağı tutum önemli. İlgili sivil toplum kuruluşlarının, düşünce kuruluşlarının ve medyanın sürece yaklaşımları da kamuoyunun oluşmasında etkili olacak.

Sürdürülen süreç ve tarafların beklentileri ile ilgili çeşitli varsayımlar ortaya atılmakta. Bu beklentilerin, varsayımların ayrıntısına girmeyeceğim. Öcalan ve PKK’lı teröristlere af, PKK’nın silah bırakması, silahların teslimi, terör örgütünün artık ülkede eylem yapmaması  beklentilerin başında geliyor. Ayrıca, iktidarın beklentisi olarak, DEM Partisi’nin anayasa değişikliğinde ve Erdoğan’a yeniden Cumhurbaşkanı adayı olması yolunu açacak TBMM kararının alınmasında Cumhur İttifakı ile birlikte hareket etmesi kamuoyunda bu çerçevede tartışılan konular arasında.

Tartışılan varsayımlar arasında, yenilir yutulur olanlar da var, yenilmez yutulmaz, insanın boğazına takılacak, midesine oturacak olanlar da. Hamasetten uzak, çok dikkatli adım atılması gerekiyor. Sürecin başarı veya başarısızlıkla sonuçlanması önümüzdeki yıllarda yapılacak seçimlerin sonuçlarını da etkileyebilecek nitelikte. Bu aşamada bekleyip, süreci yakından izleyip, konunun nereye evrileceğini görmek en iyisi…

Yılbaşı gecesi

Bu ciddi konuyu bu noktada bir yana bırakıp, yılın ilk yazısında yılbaşı gecesine döneyim.

Sizler ne yaptınız bilmem.Ben TV karşısında yılbaşını karşılayandanım. Ağırlıklı olarak da Halk TV’ye takıldım. Serhan Asker’in sunduğu uzun programda en ilgimi çeken kısmı Halk TV Kadın Korosu oldu. Halk TV’nin birbirinden güzel, başarılı ekran yüzlerinden oluşan koronun seslendirdiği şarkılarla keyifli anlar yaşadık. Onları hiç böyle görmemiştik. “Leylim ley”, “İşte öyle bir şey”, “Ah bu hayat çekilmez” ve “Kimse şah değil padişah değil” vs. büyük zevkle dinlediğimiz parçalardı.

Koroyu zevkle izlerken en çok yadımda kalan şarkı da, “O kadar da güvenme kendine bu devirde kimse şah da değil, padişah da değil, sultan da değil, hükümdar da değil” oldu. İçinde anlamlı, düşündürücü mesajlar içeren. Bu düşüncelerle dostlara bir paylaşımda bulundum sosyal medya üzerinden: “Bu devirde kimse şah değil, padişah değil” diye. 

Paylaşım çok beğeni aldı. Bir dostum da yorumda bulunmuş: “Ama kendini öyle sanan çok” diye. Bir diğeri “Bizde hem şah hem padişah var” demiş. Bir diğeri de “YES” yazmış.”Bir kişi hariç” demiş bir dostum da.

Öyle görünüyor ki hâlâ kendini şah sanan, padişah sanan insanlar var içimizde. Kendine çok güvenen. Oysa şarkıda da seslendirildiği gibi bu devirde kimse şah da değil, padişah da değil. Kişiler oturdukları koltukların taht olmadığını bilmeliler. Er kişi günü gelince bu koltuğu bir başkasına devir edeceğini bilmeli. Zorlamalarla, gizli pazarlıklarla, hesaplarla  koltuğa tutunma çabalarının sonuç vermeyeceğini bilmeli. Kimsenin yerinin doldurulmaz olmadığını bilmeli. Bilmiyorsa birileri hatırlatmalı…

Devir değişti artık. Şahlık, padişahlık devri bitti. Milletin egemenliği devri başladı.Devir demokrasi devri. Halkın devri. Kimse yadından çıkarmamalı bunu. Kendine çok güvenmemeli. Şahlığa, padişahlığa özenmemeli… 

Fotoğraf: DEM Parti X hesabı

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanGürsel Demirok
Takip et:
Emekli diplomat. 1945 yılında doğdu. Darüşşafaka Lisesi'ni 1964 yılında bitirdi. 1968 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu. 1969'da Dışişleri Bakanlığı'na girdi. Türkiye Daimi Temsilciliğinde görevli olduğu yıllarda (1974-1977) BM Genel Kurulu 4, Komite (Decolonisation Committee) Raportörlüğüne seçildi. Kuveyt”in, Irak tarafından işgal edildiği tarihlerde, Kuveyt Büyükelçiliğimiz Müsteşarı idi. 1993-1997 yılları arasında Mainz Başkonsolosu olarak görev yaptı. Bu görevde iken girişimlerde bulunarak Mustafa Kemal Atatürk’ün 1917’de Veliaht Vahdettin ile birlikte Almanya’ya yaptığı ziyaret anısına Türk heyetinin kaldığı görev bölgesindeki Bad Kreuznach Park Hotel‘de 23 Nisan 1997 de Atatürk Salonu açılmasını ve ziyaret anısına otelin girişine bir yazıt konulmasını sağladı. Açılış görkemli bir törenle gerçekleştirildi. Otel bugün Türklerin etkinlikler düzenledikleri bir mekâna dönüştü. 1997 yılında Dışişleri Bakanlığı müşaviri olarak atandı. Bakanlık müşaviri iken, Başbakanlık İnsan Hakları Koordinatör Üst Kurulu Sekreterya Başkanı oldu. 57. Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti döneminde hazırladığı ilerici insan hakları raporu AB Kopenhag Kriterlerinin karşılanmasına yönelik çalışmalarda referans belgesi olarak kullanıldı ve “Demirok Raporu “olarak anıldı. 2000-2004 yılları arasında Zürih Başkonsolosu olarak görev yaptı. Zürih Başkonsolosluğu binasında Park Hotel’deki Atatürk Salonuna benzer bir Atatürk Salonu açtı. Salonda Kurtuluş savaşı ve Cumhuriyetin kuruluş yıllarına ilişkin belge ve fotoğraflar yer almakta. Bu salonda da Türkleri buluşturan etkinlikler düzenlenmekte. Mainz ve Zürih‘te Başkonsolos iken vatandaşlarımızla birlikte olmaya, derneklerinin düzenledikleri etkinliklere katılmaya, çocuklarımızı okullarında ziyaret etmeğe, gençlerin sportif müsabakalarına katılmaya büyük önem verdi. 2004 yılında Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Yiğit Alpogan'ın başdanışmanı oldu, 2005 yılında MGK Araştırma ve Değerlendirme Dairesi Başkanı olarak atandı ve bu görevindeyken 2010 yılında yaş haddinden emekliye ayrıldı. MGK Araştırma ve Değerlendirme Dairesi Başkanlığı'na atanmış ilk sivil görevlidir. Atatürk’ün Almanya gezisi ve Avrupa’daki Türkler üzerine kitapları var. Emekli olduktan sonra medyada köşe yazıları kaleme almaya başladı .
Önceki Makale Musk’ın karışmadığı ülke yok
Sonraki Makale Türkiye Suriye’nin parçalanmasına izin vermez

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

Gençler gidiyor Türkiye kaybediyor

Medya Günlüğü
23 Mayıs 2025
ManşetSerbest Kürsü

1. Selim nasıl “yavuz” oldu?

Metin Gülbay
22 Mayıs 2025
Serbest Kürsü

Sokak röportajlarını nasıl buluyorsunuz?

Gürsel Demirok
21 Mayıs 2025
Serbest Kürsü

Türkiye-Hindistan gerilimi…

Medya Günlüğü
21 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?