Maliye politikası en basit tanımıyla şudur: Devlet para toplar, sonra harcar.
Türkiye’de bütçe gelirlerinin büyük kısmını vergiler oluşturuyor. Bu durum vergi sisteminin yapısı, adil mi sorusunu da beraberinde getiriyor.
- Türkiye’de vergi gelirlerinin yüzde 70’inden fazlası dolaylı vergilerden (KDV, ÖTV, akaryakıt vergisi, telefon, alkol, sigara vergileri) geliyor.
- Bu şu demek: Ekmek alırken de, benzin koyarken de, elektrik faturası öderken de vergi ödüyorsunuz.
- Sorun şu ki, bu vergiler gelire göre orantılı değil. Yani milyarder de aynı oranda ödüyor, asgari ücretli de.
Yani vergi yükü, oransal olarak en çok dar gelirlinin sırtına biniyor. OECD ortalamasında dolaylı vergilerin payı yüzde 33 iken, Türkiye’de bu oran iki katına yakın.
Toplanan vergiler nereye gidiyor?
Mega projeler, garantili ihaleler, şehir hastaneleri, köprüler, otoyollar… Peki bu projelerin ortak noktası ne? Çoğu, sınırlı sayıdaki büyük şirkete verilen uzun vadeli garanti ödemelerini içeriyor.
2024 bütçesinde sadece kamu-özel iş birliği projeleri için ayrılan garanti ödemeleri yaklaşık 200 milyar TL.
Buna karşılık tarıma ayrılan destek bütçesi 110 milyar TL civarında.
Eğitim ve sağlık, her yıl bütçede en büyük kalemler arasında görünse de, payları GSYH’ye oranla giderek düşüyor:
- Eğitim harcamalarının milli gelire oranı: yüzde 4,5 (OECD ortalaması yüzde 6’nın üzerinde)
- Sağlık harcamalarının milli gelire oranı: yüzde 4,6 (OECD ortalaması yüzde 9)
Yani öncelik tercihlerinde ciddi bir fark var.
Maliye politikası sadece teknik bir bütçe tablosu değildir; aynı zamanda siyasi bir tercih meselesidir.
- Kimden vergi alındığı,
- Kime harcandığı,
- Hangi alanlara öncelik verildiği,
toplumdaki gelir dağılımını doğrudan etkiler.
Bugün Türkiye’de maliye politikası, toplumun geniş kesimlerini mi güçlendiriyor, yoksa belirli çıkar gruplarını mı besliyor?
Birkaç çarpıcı gerçek
- Türkiye’de gelir vergisinin yaklaşık yüzde 65’i ücretlilerden (maaşlı çalışanlardan) kesiliyor.
- Vergi gelirlerinin yüzde 70’i dolaylı vergilerden geliyor.
- 2025 bütçesinde faiz giderleri için ayrılan pay 1,95 trilyon TL. Bu rakam, tarım ve sosyal yardımların toplamından daha fazla.
- Kamu yatırımlarında bölgesel dağılım ve proje seçimleri, bir fizibilite çalışmasına göre değil sıklıkla siyasi tercihlere göre şekilleniyor.
Vergi, devletin en güçlü politika aracıdır. Ama adil kullanılmadığında, toplumun geniş kesimlerinde güvensizlik yaratır.
Bugün Türkiye’de tablo şu:
- Vergiler, çoğunlukla dar gelirlinin sırtında.
- Harcamalar ise, toplumun önceliklerinden çok belirli sektör ve aktörler lehine.
Dolayısıyla asıl soru hâlâ karşımızda duruyor: Türkiye’de maliye politikası, toplumu mu güçlendiriyor, yoksa çıkarları mı besliyor?
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: