Salı, 11 Kas 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe YazılarıManşet

“Madam Bovary” ve modern ruh

Erdal Çolak
Son güncelleme: 11 Kasım 2025 19:53
Erdal Çolak
Paylaş
Paylaş

Modern insan, kozmopolit şehirlerin karmaşasında ve dijital dünyanın kesintisiz gürültüsünde kaybolmuş bir figürdür.

Bir zamanlar dünya, küçük, basit köy temelli yaşamlarla doluydu. Bugün “ilkel” olarak adlandırılan o yaşamlar, insanlığın binlerce yıllık kültürel, toplumsal birikiminin sessiz ama sağlam taşlarıydı.

Küçük bir köyde yaşamak; doğayla iç içe olmak, toplumsal bağları derinleştirmek ve ritüellerle, ortak değerlerle örülü bir yaşam sürmek demekti. Modern insanın hayranlıkla andığı “ilerleme, modernlik”, o köylerin sunduğu kültürel, ruhsal zenginliğin yerini asla tutabilir mi? İnsan ruhu ve dünyası birbirine sıkı sıkıya bağlıydı. Köyler yalnızca taş ve toprak değildi; onlar duyguların, ritüellerin, toplumsal bağların şekillendiği kutsal mekânlardı. Her sabah güneşle uyanır, rüzgârın, yağmurun dilini çözer, mevsimlerin sessiz melodisinde kendi varlığını hissederdi. İnsan, doğanın ritmiyle nefes alır, aidiyetini toplumsal paylaşımlarla beslerdi.

Hayat, doğanın ritmine uyumlu, yavaş, derin bir melodiydi. İnsanlar mevsimlerle, geceyle gündüzle, doğanın sessiz senfonisiyle iç içeydi. Toplumsal bağlar güçlüydü; komşuluk, paylaşım, dayanışma yaşamın merkezindeydi. Her birey, toplumun bir parçası olarak kendine yer bulur, kültürel ritüellerle aidiyetini sürekli tazelerdi. Modern birey ise, bu derin gerçekliği dijital platformlarda arıyor ama bulamıyordu.

Fakat modern insan, kültürün bu köklü yapısını çoğunlukla unuttu. Hızla değişen teknolojiler, bireysel başarı odaklı yaşam tarzları, tüketim alışkanlıkları, köy yaşamının doğal bağlarını zayıflattı. İnsanlar artık topluluk yerine kalabalıklarda kayboluyor, derin iletişim yerine yüzeysel etkileşimlerle yetiniyor. Ritüellerin yerini anlık beğeniler, derin anlamların yerini geçici eğlenceler aldı.

İşte burada Bovarizm’in trajik etkisi baş gösterir. Bovarizm, Gustave Flaubert’in ünlü “Madam Bovary” eserindeki baş karakter Emma Bovary’e dayanan bir kavram. Modern insan, geçmişin ruhsal derinliğinden yoksun, hayalperest bir yaşam özlemiyle gerçekliği reddetmeye eğilimlidir. Bovarizm, insanın hayal dünyasında mutluluğu arayıp, gerçek dünyada asla bulamaması hâlini anlatır. Romantik hayallerle gerçek dünyadan kopan kişi, ulaşılmaz arzuların peşinden sürüklenir. Ne yazık ki en sonunda kendine zarar verir. Modern şehir hayatında, sosyal medyanın yarattığı sahte mükemmellikler, tıpkı Bovarizm’de olduğu gibi bireyleri tatminsizlik, hayal kırıklığı içinde bırakır.

Hayal ile gerçek arasındaki çatışmayı ve derin tatminsizliği barındıran bir psikolojik durum yalnızca insana özgüdür. İnsanlar kendi yaşamlarını kültürel, toplumsal, estetik normlarla ölçer; hayaller kurar ve bu hayalleri mevcut gerçeklikle karşılaştırarak içsel boşluk hissederler. Bu süreç, bilinçli öz farkındalık, soyut düşünme yetisi gerektirir; insanlar sadece hayatta kalmak veya ihtiyaçlarını karşılamakla kalmaz, aynı zamanda idealler, arzular peşinde sürüklenir.

Hayvanlar ise farklıdır. Onlar plan yapabilir, gelecek için yiyecek saklayabilir veya oyun oynayabilir; ancak bu davranışlar çoğunlukla içgüdüsel, dahası adaptif amaçlıdır. Hayvanlar yaşamlarından “tatminsizlik” hissetmez; romantik ya da idealize edilmiş hayaller kurmazlar; bilinçli olarak kendi hayatlarını eleştirme yetenekleri yoktur. Dolayısıyla, Bovarizm gibi hayal kırıklığı, düş dünyasına kaçışa dayalı psikolojik durum yalnızca insanların karmaşık bilinç, toplumsal yapılarıyla mümkündür.

Bovarist bir şekilde sürekli hayaller peşinde koşarken, insan kendi ruhunu ihmal eder. Kültürel çöküş, dijital yabancılaşma, içsel bir dengesizliğin göstergesidir: hayal ile gerçek, beklenti ile deneyim arasındaki uçurum, modern bireyi depresyon, kaygı, varoluşsal boşlukla yüzleştirir.

Belki de “cennet”, insanın doğayla, toplumla uyum içinde yaşadığı, ruhsal olarak doyduğu o eski köy yaşamıdır. Modernliğin yarattığı karmaşa ve yalnızlık, bu cennetin hatırlanmasını engelledi. Kültürün, dilin, geleneklerin, yüz ifadelerinin ve yaşam biçimlerinin tek tipleştiği bir dünyada, insan ruhu sessizce çığlık atıyor.

Bovarizm yalnızca bireysel bir trajedi değil, aynı zamanda kültürel bir felakettir. İnsan, kendisine sunulan cennet gibi bir dünya ile gerçek hayatın tekdüzeliği arasında sıkışmış durumdadır. Gerçek hayatta sıradan ve banal bir varoluş, hayallerde ise ulaşılmaz ideal bir yaşam ister… Ancak gerçeklikten kaçış, hayal kırıklığını derinleştirir; kişi ne gerçek dünyaya uyum sağlar ne de düş dünyasında tatmin olur.

Bu yüzden modern insanın, kendini ve toplumu yeniden anlamlandırması için yaşamının öğretilerine, doğayla uyuma, ideal olan kültürel köklere dönmesi şarttır. Teknolojiyi, modern hayatı reddetmeden, ruhsal dengeyi, toplumsal dayanışmayı yeniden kuracak bir bilinçle yaşamak gerekir. İnsanlık, Bovarizm’in yarattığı boşluğu fark edip, hayalperestlik ile gerçeklik arasında bir denge kurabildiğinde, kendi cennetini yeniden inşa edebilir.

Düşünmek gerekiyor “ İdeal yaşam, gözden uzak ama ruhumuzda hâlâ yaşıyor muydu” sorusu, modern insanın derin bir iç hesaplaşmasına ve kültürel uyanışına işaret eder. Kurtuluş, doğayla, toplumla ve kendimizle barış içinde yaşayacağımız bir yaşam tarzını yeniden inşa etmekten geçer.

Bu sessiz çığlığı duyabilmek, insanlığın en büyük sınavıdır. Kısacası Bovarizm, insanın hayal dünyasında özgür hissettiği, hayallerin büyüsüyle gerçekliğin ağırlığı arasında sıkıştığı, ulaşılmaz arzular peşinde sürüklendiği ve gerçek mutluluktan uzaklaştığı bilinçli bir unutuluşun trajedisidir.

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanErdal Çolak
Takip et:
Gazeteci-yazar-akade​misyen. Konya’nın Cihanbeyli ilçesine bağlı Kuşça kasabasında 1975’te doğdu. İlk ve ortaöğretimini Konya’da tamamladı, 1996 yılında başladığı Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’ndeki üniversite, daha sonra Danimarka Kraliyet Okulu’nda (İVA) Copenhagen (The Royal School of Library and Information Science) Kütüphanecilik bölümünde tamamladı. Kütüphanenin Kültüre Etkisi ve Bilginin Bilimselliği üzerine doktora yaptı. Danimarka The Union Press Associat​ion IPC yönetim kurulu üyesi, uluslararası basın yayın kartı sahibi. Kişisel gelişim alanında eğitimler aldı. Psikoterapi Eğitimi sertifikası, Yaşam Koçluğu ve NLP (Zihinsel ve Dilsel Programlama) konusunda diploma sahibi. ”Sonsuzluk İle Hiçlik Arasındaki İnsan” adlı deneme kitabı Dancaya, ”Yalnızlık Aşktır; Yalnızlık, Yokluğun, Hiçliğin Şiirleri” kitabı”. ”Loneliness Is Love” adıyla İngilizceye çevrildi. ”Yüreğim Sensizliğim”, ”Yalnızlık Aşktır”, ”Ben Sana Değil Kendime Geç Kalmışım” adlarında şiir kitapları var. Danimarka’da yaşamaktadır.
Önceki Makale Siyasete damga vuranlar
Sonraki Makale Suriye’de “patron” kim?

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

GünlükManşet

Suriye’de “patron” kim?

Medya Günlüğü
11 Kasım 2025
GünlükManşet

Siyasete damga vuranlar

Medya Günlüğü
11 Kasım 2025

Mehmet Şüküroğlu çiziyor

Mehmet Şüküroğlu
11 Kasım 2025
GünlükManşet

Galatasaray’dan Milliyet’e yasak

Medya Günlüğü
11 Kasım 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?