Her şeyin özünü, amacını, niteliğini kaybettiği ahir zamanlar vardır.
İnsanın kısacık ömründe ve kayıt altına alabildiği sonsuzda bir damlacık bile olmayan, bölük pörçük, eksik gedik tarihte tekerrür edip duran bu “ahir zaman”ın bilgisine ve bilincine ulaşmak neredeyse imkansızdır ya da çok ender şahsiyetlere münhasırdır diyelim. Onlar da bu bilgiye bilimin burun kıvırdığı, kimsenin kulak vermediği sezgileriyle ulaşırlar, yoksa her gün tarihi baştan yazan arkeolojik çalışmaları takip ederek değil. Belki de bu bilgiye ulaşmak dünyanın kalp atışlarıyla kendi kalp atışlarının bir şekilde aynı olmasıyla ilgilidir. Orada sonsuzu sayan bir saat vardır çünkü. İnsan birdenbire yüreğini sonsuzun saatiyle uyumlu halde atarken bulabilir. Buna uyanabilir. İşte o zaman gözlerini bir daha açar dünyaya… Ahir zamana.
Ve görür:
Suların nasıl bulandığını
Denizlerin nasıl salyalandığını
Dağların nasıl küçüldüğünü
Gök kubbenin ağarık bozarık mavisini
İnsanın piçinin aleme kral olduğunu
Ormanlar kralı arslanın insana maskara olduğunu
Mertliğin “out”, yavşaklığın “in’’ olduğunu
Kadim dillerin büyüsünü yitirdiğini
Tanrı’nın öldürüldüğünü
İnsanların memleketlerinin mezbahaya döndüğünü
Bebeklerin kanında plastikle doğduğunu
Kadınların ve köpeklerin yaşamasına izin verilmediğini
Görür:
Ahir zamanın alametleri vardır ve ahir zamanların da ahiri vardır. Helezondaki son kıvrım. Zamanı sayan saattin vurduğu sondan bir önceki “tık”. İşte tam oradayız. Mevsimler gittiler. Ağaçlar gittiler. Ormanlar gittiler. Everest, evet evet Everest kirlendi. Çöple doldu zirvesi.
Göğün mavisi
Okyanusun tuzu
Göçmen kuşların göçü
Bitti
O güzel zamanların güzel insanları o güzel atlarına bindiler ve gittiler.
Geriye insanın piçi kaldı. Gammazı, yozu, yalakası, omurgasızı, kişiliksizi, böcek hali kaldı. İnsan soyundu insanlığından. Aklını uzayda, aklını elleriyle yaptığı makinede arar oldu. Aradığı aklın vicdanı yok. Vicdandan kurtulmak için zira insanlığından soyundu. Ve işte tam buradayız. Sondan bir önceki günahlara bakirlerin de dahil olduğu o son ahir zamanda.
Çekilip gitmeyecek insan dünyadan. Gönderilecek. Hayatın ve çeşitliliğin sürmesi için insan geldiği yere, o ilk haline geri gönderilecek. Sıfırdan başlayacak insan zira sınıfta kaldı. Gene. Bir kez daha. O yüzden suda bir larva olarak başlayacak yeniden hikayesine. Başlangıçlar iyidir, sonlar hep marazi.
Larvalığını muştuluyorum sana ey insan! Mübarek olsun gazan.
Görsel: pinterest.com