Perşembe, 26 Haz 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

‘Komutanım ben binbaşı…’

Metin Gülbay
Son güncelleme: 5 Nisan 2025 10:39
Metin Gülbay
Paylaş
Paylaş

Gazeteci olarak izlediğim ilk seçim 1983 seçimleriydi. Bana Milliyetçi Demokrasi Partisi’ni izleme görevi düşmüştü.

Genel Merkeze erkenden gittim, gazeteci milleti de benim gibi düşünmüş olacak ki onlar da erkenden gelmişti. Söylememe gerek yok herhalde, internet, bilgisayar, cep telefonu falan yoktu o zamanlar. Sabit telefonlardan iletişim kuruluyordu. Neyse, hepimiz MDP yetkililerinin seçim sonuçları üzerine ne diyeceğini merak ettiğimiz için oradaydık. Çünkü Milliyetçi Demokrasi Partisi Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in kurdurduğu bir partiydi, tabii siz bunu “tüm askerlerin partisiydi” diye okuyun. Genel başkanlığını Org. Turgut Sunalp yapıyordu.

Askerler seçimi alacaklarına inanıyorlardı çünkü bir yıl önce 1982’de askerlerin yazdırdığı anayasa Kenan Evren’in kendi makamını da oylattığı bir komediyle yüzde 91,37 oyla kabul edilmişti. Ancak o seçimde içi görünen bir zarfla oy kullanmıştı herkes. Oy pusulaları da renklendirilmiş böylece “evet” ve “hayır” atanlar hemen belli olmuştu. Aynı mahalleden arkadaşım İbrahim, kardeşim ve İbrahim’in annesi Halise abla birlikte oy kullanmaya gittik. Hepimiz “hayır” oyu vereceğiz sözde. Neyse oy verdik, çıktıktan sonra Halise abla “ben korktum evet oyu verdim” dedi. Niye dedik, “e içi görünüyordu zarfın, başımıza iş gelir sonra” dedi.

Kenan Evren bir yıl önce yüzde 91 oy alan biri olduğunu zannederek 83 seçimine de kendinden emin bir biçimde giriyordu. Evet “giriyordu” dedim, birazdan anlayacaksınız.

Anavatan Partisi Turgut Özal’ın genel başkanlığında, Halkçı Parti Necdet Calp başkanlığında, MDP de yukarıda da söylediğim gibi Turgut Sunalp başkanlığında girdi seçime. Evren seçimlerden iki gün önce, 4 Kasım 1983’te ANAP’ı ve genel başkanı Turgut Özal’ı dolaylı olarak hedef alan bir televizyon konuşması yaptı ve halkı bu partiye oy vermemesi konusunda uyardı. Herkes bu uyarının seçmenleri korkutacağını ve MDP’nin seçimi kazanmasını kolaylaştıracağını sanıyordu. Bir de zaten ilk genel seçim sonucu Yüksek Seçim Kurulu‘nca ilan edilinceye kadar geçen süre içinde kurulacak partilerin kurucu listeleri Milli Güvenlik Konseyi’nin onayından geçmişti. Yeni kurulan partiler MGK’nin onayından geçmiş en az 30 kurucu üye bulunması koşuluyla seçimlere katılmıştı. Bu partilerin 12 Eylül Darbesi’ne karşı beyan ve davranışta da bulunmaları da yasaklanmıştı. Üstelik adaylar da MGK denetiminden geçmişti, yani askerler istemedikleri adayları veto etmişti.

Yani seçimleri MDP’nin kazanması için her şey ayarlanmıştı.

Her neyse ben kendi konuma döneyim… Seçim gecesi sonuçlar telefonla bildiriliyor ilçelerden, illerden ve genel merkezler de bunlara göre tahminler yürütüyordu ama tabii TRT dışında televizyon kanalı olmadığı ve o da askerlerin güdümünde olduğu için gelen sonuçların güvenilirliği ancak Yüksek Seçim Kurulu’nun açıklamalarıyla teyit edilebiliyordu. O zamanlar YSK şimdiki gibi değildi, nisbeten düzgün çalışıyordu ama tabii sonuçlar bugünkü gibi hızla, bir, iki saatte alınamıyordu.

Gece sonuçlar açıklanmaya başlayıp işlerin hiç de askerlerin istediği gibi gitmediği belli olunca MDP genel merkezi boşaldı, tabii gazeteciler değil MDP’liler ortadan kayboldu. Açıklama yapacak bir yetkili bile yoktu. Oturup telefonlara biz bakmaya başladık diyeyim de anlayın olayın ne olduğunu.

Gazetecilerin bulunduğu odalardan birinde bir telefon vardı ve herkes kendi yazı işlerini oradan arıyordu. Ben de o odaya giriyordum arada bir. Epey geç bir saatte o telefon çalmaya başladı. İlkin etrafıma bakındım tabii partili birileri yoktu, telefon çalmaya devam etti, ben acemi gazeteci olarak ne yapacağıma karar vermeye çalışıyorum ama korkuyorum da, ya yanlış bir şey yaparsam diye. Bu arada telefon çalmaya devam ediyor, baktım gazetecilerden de açan yok, kaldırdım ahizeyi. “Buyurun” dedim. Karşıdaki makineli tüfek gibi konuşmaya başladı:

“Komutanım ben binbaşı (bilmem kim, gerçekten adını hatırlamıyorum şimdi), Van (bilmem nereden, ilçe adını da unuttum) arıyorum, sandıkları kapattık, partimiz (bilmem ne kadar) oy aldı. Emirlerinizi bekliyorum komutanım.”

Ne diyeceğimi bilemedim ama teşekkür ettiğimi anımsıyorum. “Emredersin komutanım” dedi telefondaki binbaşı. Söylediğine göre o ilçede MDP en çok oyu almıştı.

Seçime askerler hile karıştırmıştı, zaten Van Kürtlerin yoğun yaşadığı bir yerdi ve Kürtler de o zamanlar çeşitli partilere oy veriyordu. Düşünün Selahattin Demirtaş o zaman 10 yaşındaydı henüz. PKK ise geniş halk yığınları tarafından pek bilinmiyordu. Yani Kürtler kendi partilerine oy vermiyordu çünkü yasal bir partileri yoktu. Bunları niye dile getiriyorum, çünkü o yıllarda Van’da askerler kime oy ver derse köylüler de ona oy verirdi. Evet tanıklığım bu kadar. Üzerinden 41 yıl geçtikten sonra aklıma geldi ve sizlerle paylaşayım dedim.

Ha seçim sonuçları ne mi oldu, eksik kalmasın söyleyeyim zaten hepiniz biliyorsunuz ama… Kabaca ANAP yüzde 45, HP yüzde 30, MDP yüzde 23 oy aldı 1983 genel seçiminde.

Herkese keyifli günler dilerim.

Manşetteki büyük fotoğraf: (soldan sağa) Hüsamettin Çelebi (TRT), Turgut Sunalp, Necdet Calp, Turgut Özal.

EtiketlendiSeçilen
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanMetin Gülbay
Takip et:
İlk haberi 1982'de staj yaptığı Nokta İnsanlar dergisinde yayınlandı. Özgür Gündem, Evrensel, Radikal gazeteleriyle, CNN Türk ve Skytürk televizyonlarının kuruluş ekibinde yer aldı. Kırk yılda birçok yayında çalıştı. Gazeteci meslektaşlarıyla birlikte hazırladıkları üç kitap çalışması bulunuyor, dördüncüyü kendi başına yaptı. 2003 sonu ile 2012 başı arasında Dünya Yayın Grubu'nda Ajans Dünya'nın genel yönetmenliğini yürüttü. 2014'te meslektaşı Adnan Genç ile ortakhaber.com haber sitesinin yayınına başladı. 2,5 yıl süren yayını açılan davalar nedeniyle bitirmek zorunda kaldılar. Çeşitli internet sitelerine tarih ve bilim yazıları yazarak emeklilik hayatını sürdürüyor.
Önceki Makale İran’da savaş günlükleri
Sonraki Makale III. Napolyon’dan Macron’a

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

*Serbest Kürsü

Siyasette kirli işler, ilişkiler…

Gürsel Demirok
26 Haziran 2025
EditörSerbest Kürsü

Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme potansiyeli

Yıldırım Aktuğan
23 Haziran 2025
Serbest Kürsü

“Kirli işler” ve “kirli ilişkiler…”

Gürsel Demirok
23 Haziran 2025
Serbest Kürsü

Dırdır mı dediniz?

Dr. Nil Gönce
22 Haziran 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?