Starbucks protestolarına katılmıyorum ancak o ve benzeri Batı’nın emperyalist karakterini yansıtan markalardan hiçbir zaman hoşlanmadım, hâlâ da hoşlanmıyorum çünkü kültür çeşitliliğinden çok bir kültürel işgali temsil ediyorlar.
Aslında bu görüşümü açıklamak için biraz detay bilgi yazmak gerekiyor…
Artık hepimizin bildiği gibi bilgi Doğu’da keşfedilmiş, Batı’da kullanılmıştır yani uygarlık dediğimizi şeyin temeli Batı’dır. “Uygarlık” derken kültür, sanat, teknoloji ve bilimi kast ediyorum. Bu konuda Batı’nın hakkını yemek ayıp olur ama onları bundan dolayı mükemmel bulmak da dangalaklıktır.
Bilim dışında Batı’nın emperyalizm, savaş, kitlesel katliamlar, köle ticareti, vahşi kapitalizm uygulamaları gibi suçları vardır, günümüzde bile çocuk işçi sorunu hâlâ devam etmektedir. Batı’ya ucuz ve kaliteli iş gücü kazandıran Orta Doğu’daki “vatansızlaştırma” politikası halen Batı’nın güncel günahlarındandır.
Elbette Batı’nın şeytanlıkları onun bilimini ve uygarlığını anlamamıza engel değil ancak bunun iki yolu var:
-Kendi kültürünü koruyup Batı’nın bilimini alan Kore, Japonya gibi ülkeler.
-Bir de bizdeki gibi bilimi almak yerine her şeyi taklit eden, Starbucks’ta kahve içince New York sosyetesine dahil olduğu hissine kapılan bir kitle var.
Aslında en sağlıklı “Batılaşma” planı Atatürk tarafından oluşturulmuş Batı’nın bilimi ile ulusal kimlik birlikte uygulanmıştır ama onun ölümü sonrası her güçlü lider sonrası boynu kesik tavuk refleksi gösteren organizasyon gibi Cumhuriyet deforme olmuş ve bir tür asker-sivil-sermaye oligarşik yapı oluşmuş. Sonrasında da Batı’nın bilimini alma çabamız büyük bir kültür emperyalizmine dönüşmüş ve içi boş, elitizm ve halkı aşağılama dışında hiçbir şey üretmeyen bir “sömürgeleşme” süreci olmuştur.
Cumhuriyetin son 75 yılındaki idamlar, darbeler, faşizm, siyasal İslam ne kadar yanlış varsa bu oligarşik yapının sahipleri sorumludur.
İşte Starbucks ve onun gibi markalar da bu kolonileşme sürecinin sembolleridir.
Ben olsam, bu tür yabancı tüketim markalarının hepsine cep telefonu gibi ağır tüketim vergileri koyarım.
Korkmayın, utanmayın, köfte ekmekle ekmek arası döner, hamburger gibi bir “zehir köftesinden” çok daha iyidir ve lezzetlidir.
Starbucks’ta kahve içince değil, düşününce adam oluruz.