Bu yazının kısmen bir çeviri olduğunu emeğe saygı adına belirtmek isterim. Başta Harvard Business Review ve Medium gibi kaynaklar olmak üzere, yapay zekâ konulu çeşitli araştırmalardan yararlanılarak kaleme alınmıştır.
İnsan gibi düşünen, hisseden, karar veren yapay zekâya az kaldı.
Yani hayatın bütün alanlarını yapay zekâya bırakmamız yakındır. Ama bu sefer farklı bir sistemden bahsetmekteyiz. Yazılım ürünü yapay zekâ değil, genel yapay zekâ geliyor.
2026’da, bütün dünyada şirketlerin birçok iş için yapay zekâyı devreye alacağına tanık olacağız. Bir çok görev yeniden tanımlanacak ve yapay zeka tarafından üstlenilecek.
Sonrası?
Yapay zekâ, robotlar vasıtası ile günlük hayata dahil olacak ve artık kendi deneyimlerini geliştirecek. Uzak olmayan bir gelecekte ise, insan benzeri duyarlılıklara sahip olacak ve bir adım sonra kendi kurallarına göre yargılamaya başlayacak.
Seçkinler bunu biliyorlar. Bu elitler bir çöküşün yaklaşmakta olduğundan eminler. Bu nedenle sadece kendileri için çözümler geliştirmekle meşguller.
Milyarlarca insanın geleceği ile ilgili hiçbir hassasiyetlerinin olmadığı da ortada.
Onlar şimdiden çeşitli yöntemlerle aşırı zengin olmanın ve çöküş geldiğinde tüm doğal kaynakları ele geçirmenin planlarını yapmaktalar. Açlıktan ölecek kitlelere karşı güvenlik önlemlerini geliştirmekte olduklarından da emin olabilirsiniz.
Trump tam da bu nedenle bir önceki Başkan’ın “Yapay Zekâ Güvenliği” yönetmeliğini iptal etti ve dijital kıyametin düğmesine basmış oldu.
Buraya dikkat.
Sam Altman AGI (Yapay Genel Zekâ) yaratmanın arifesinde olduklarını açıkladı. Yani OpenAI artık insan seviyesinde yapay zekâ yaratma potansiyeline ulaşmış durumda. Açıkçası bu dehşet verici adım bekleniyordu ama bu kadar erken değil.
Bu açıklama çöküşün hızlanacağı anlamına gelir.
AGI, makinelerin insan seviyesinde zekâya ve çok çeşitli görevlerde öğrenme ve uyum sağlama yeteneğine sahip olduğu bir geleceği işaret ediyor.
Yapay Genel Zekâ, çok çeşitli görev ve alanlarda insanlara benzer bir şekilde bilgiyi anlama, öğrenme ve uygulama yeteneğine sahip AI sistemlerini ifade eder.
Görüntü tanıma veya dil çevirisi gibi belirli uygulamalar için tasarlanmış dar veya zayıf yapay zekânın aksine AGI, muhakeme edebilen zekâ kapasitesine sahiptir.
Bu gelişmeye bağlı olarak en basit soruyu soralım.
Şirketler, neredeyse sıfır maliyetli yapay zeka dururken, neden insanları istihdam etmeye devam etsinler? Kaldı ki AI artık insanın yaptıklarının neredeyse yüzde 90’ını yapabiliyor.
Geriye ne kalacak?
Sadece insan sorumluluğu gerektiren birkaç görev. Bunlar da profesyonellerden alınacak ve ortaklar ve yatırımcılar tarafından üstlenilecek.
Ya sonra?
Ekonomik iflas.
Neden?
İnsan istihdamını sonlandırıp yapay zekâya geçen şirketler ürettiklerini kime satacak?
İşsiz insanlara mı?
İş yok.
Gelir yok.
Satın alma gücü yok.
Tam da bu nedenle bir kıyamet öngörmekteyiz.
Yapay zekâ yaratıcılarının, bu çalışmaları orta ve uzun vadeli bir gelecek perspektifi ile yapmadıkları ortada. Plansız ve vizyonsuz bir çalışmadır bu.
Yapay zekânın hayatın içine girmesinin yol açacağı tsunamiyi dikkate aldıklarını sanmıyoruz. Onlar tamamen önlerindeki çiplere odaklanmış durumdalar.
Bu arada, geleceğe dair bir gerçekliği de belirtelim.
An itibarıyla yapay zekâ bir yazılım olarak var. Ama kısa zaman içinde çok daha ileri bir varoluş modeline geçecek. Hatta geçti bile.
Şimdilik yazılım ile yaratılıyor.
Ama bu sadece hesaplama ve yazılım grafiklerini grafik işlemci birimine aktarabilmek için kullanılıyor. Bir sonraki aşamayı hayal etmek bile zor.
Artık, sinir ağlarından oluşan bir yapay zekâdan –biraz da korkuyla- bahsedebiliriz. Bu yapay zekâ, birbirine bağlı ve sanal nöronlar kümesidir. İnsan beyninin katbekat daha üst modeli olarak tasarlanmıştır.
Nöromorfik çipleri kullanan mühendisler, gerçek sinir ağlarına doğru ilerliyorlar ve bunlar yazılım çalıştırmıyor. AI bilgisayarların bir sonraki sürümünden daha fazlası.
Genel yapay zekâ beyne benzeyen bir şeye doğru evrimdir.
İyimserler bu aşamanın yıllarca sonra gerçekleşeceği gibi bir hayal kuruyorlar. Onlar için kötü haberler var. O kadar zaman kalmadı. Yapay zekâ – belki de otonom olarak- sürekli olarak yeteneklerini geliştiriyor.
Etik sınırları çizilmemiş, toplumsal kuralları ve gelenekleri çiğneyip geçen bir genel yapay zekâ ile milyarlarca insan arasında çıkabilecek bir savaşın kazananı kim olur sizce?
Böyle bir dünyayı kim yönetir?
Adil Gürkan
Görsel: irishtechnews.ie