Perşembe, 22 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Günlük

Katliamın tanıkları anlatıyor…

Medya Günlüğü
Son güncelleme: 9 Mayıs 2025 19:35
Medya Günlüğü
Paylaş
Paylaş

Uluslararası Af Örgütü’nün Nisan boyunca topladığı tüyler ürpertici yeni tanıklıklar, İsrail’in iki aydır süren topyekûn kuşatmasının feci boyutlardaki insani bedelini ortaya koyuyor.

İsrail, Gazze’deki kuşatmayla uluslararası hukuku açıkça ihlal ederken, açlığı ve hayat kurtarıcı temel ihtiyaçların girişini yasaklamayı savaş silahı olarak kullanıyor. Gazze’deki Filistinlilerin fiziksel varlığına son vermek için hesaplanmış yaşam koşullarını kasten oluşturma politikasının bir soykırım eylemi olduğunu vurgulayan Uluslararası Af Örgütü Kıdemli Araştırma, Savunuculuk, Politika ve Kampanyalar Direktörü Erika Guevara Rosas, şunları söyledi:

“İsrail son iki aydır, iki milyondan fazla sivili toplu halde cezalandırmak ve Gazze’yi yaşanmaz hale getirmek için açık ve hesaplı bir çabayla sivillerin hayatta kalabilmesi için zorunlu olan insani yardımların ve diğer maddelerin tedarikini tamamen kesti. Bu, bilfiil işlenen bir soykırımdır.

Üçüncü devletlerin, İsrail’in Gazze’deki soykırımını engellemek ve soykırıma son vermek konusundaki yasal yükümlülüklerini yerine getirmemeleri utanç verici. Bu devletlerin onlarca yıllık eylemsizliği, İsrail’in tekrarlayan ihlallerine yönelik yaygın cezasızlığın yerleşmesine zemin hazırladı; şimdi de Filistinliler arasında eşi benzeri görülmemiş bir can kaybına, yıkıma ve ızdıraba yol açıyor. Başta İsrail’in müttefikleri olmak üzere devletler derhal harekete geçmeli ve İsrail’i topyekûn kuşatmayı derhal kaldırmaya, insani yardımların Gazze’ye engelsiz girişine ve güvenli dağıtımına izin vermeye zorlamak için somut adımlar atmalı. Sürekli bir ateşkes, bunun olabilmesini sağlamak açısından elzem.”

“Çocuğumun aç ölmesini istemiyorum”

Uluslararası Af Örgütü, Gazze’nin diğer bölgelerinde yerinden edilerek şehir merkezine sığınan 35 kişiyle ve Beyt Lahya’da yaşayan altı kişiyle görüştü. İsrail’in 18 Mart’ta saldırılarını yeniden başlatarak, 820’si çocuk en az 2 bin 325 kişiyi öldürmesi sonucunda ateşkesin çökmesi, Gazze’deki Filistinliler için son umut kırıntılarını da ortadan kaldırdı. Gazze’de yaşayan bir kişi Uluslararası Af Örgütü’ne, “Sonunda sessizce ölülerimizin yasını tutma, gömemediğimiz cenazeleri gömme ve hayata başlama şansımız olacağını sandık” diyor ve ekliyor: “Koşullar çok zordu ama en azından ölümden başka bir şeyi planlamaya başlayabilirdik.”

Şiddetli gıda kıtlığı, ürünleri istifleyerek veya yağmalayarak fahiş fiyata satan kişiler tarafından suistimal ediliyor. Ciddi bir nakit krizi devam ederken para çekme komisyonları yüzde 30’lara ulaşabiliyor. Gazze’deki Filistinlilerin çoğu mevcut durumda yalnızca toplum mutfaklarından yararlanabiliyor ve bu merkezlerde yerinden edilenler genellikle günde bir öğün yemek olmak üzere asgari gıda için saatlerce beklemek zorunda.

Yerinden edilen bir ebeveyn, “Yemek besleyici mi, taze mi diye sormuyoruz; bu lüks kaçıyor. Yalnızca çocuklarımızın karnını doyurmak istiyoruz. Çocuğumun aç ölmesini istemiyorum” diyerek yaşanılanları anlatırken, bir balıkçı ise, İsrail ordusunca vurulma riski nedeniyle denizdeyken ölümcül bir kumar oynamak zorunda kaldığını söylüyor:

“Balığa çıktığımda, bir daha evime, aileme geri dönemeyebileceğimi, tehlikenin çok büyük olduğunu biliyorum. Ama başka seçeneğimiz yok. Ailemin hayatta kalması pazarda balık satarak kazandığımız paraya bağlı, bu da insanın hayatına mâl olabilir.”

Deniz suyu içenler var

Kriz, bebeklerle emziren ve gebe anneleri özellikle yıkıcı bir biçimde etkiliyor. Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi’nin verilerine göre, 6-23 ay arası bebeklerle gebe ve emziren annelerin yüzde 92’si besin gereksinimlerini karşılayamıyor. İsrail’in 17 yıldır devam eden ablukası nedeniyle Gazze’de yaygın bir sorun olan su kıtlığı artık kritik seviyede, bazı kişiler deniz suyu içmeye yöneldi.

“Susuzluktan uyandım, konuşamıyordum bile” diyen bir kişi, şöyle devam ediyor:

“Sadece birkaç şişe içme suyu almak istesek, oğlumu saatlerce su kuyruğunda bekletmem gerekiyordu ve uzun mesafeler yürümek zorundaydı. Aralıksız bombardıman ve her yerde pusuda bekleyen tehlikeler yüzünden ne yapacağınızı bilemiyorsunuz. Çocuğunuzu su getirmesi için yollayabilirsiniz ama ceset torbasında geri gelebilir. Burada her gün böyle geçiyor.”

Tıbbi malzeme sıkıntısı

Gazze’nin sağlık sistemi, İsrail ordusunun saldırıları altında ve insani yardım erişiminin engellenmesi nedeniyle büyük oranda çöktü. Ateşkes sırasında yeniden açılabilen tek hastane olan, Gazze şehir merkezindeki El Rantisi Pediatri Hastanesi’ndeki doktorlar, kritik düzeyde temel tıbbi malzeme ve ekipman sıkıntısı olduğunu bildirdi. Bir doktor, “Gazze’de çocuklara diyaliz tedavisi sağlayan tek hastaneyiz. Kuşatmadan sonra, doktorların hastaları diyalize hazırlamak için gereksinim duyduğu AV fistülleri de dahil ekipman sıkıntısı çekiyoruz” diyor ve ekliyor:

“Açlığın buraya tedavi görmeye gelen çocuklar üzerindeki etkisini de fark ediyoruz. Gitgide soluyorlar. Ebeveyne, çocuğa özel dikkat göstermesini, özel gıda vermesini tavsiye ederken, bunun olanaksız olduğunu da biliyorsunuz.”

Başka bir doktor ise, mamadan yoksun bebekler de dahil ciddi şekilde yetersiz beslenen çocuk sayısının arttığına ve insülin gibi hayat kurtarıcı ilaçların kritik ölçüde yetersiz olduğuna dikkat çekiyor.

(Uluslararası Af Örgütü)

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
Önceki Makale Sokak röportajcısı Arif Kocabıyık tutuklandı
Sonraki Makale Delilik ve “toplu itlaf”

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

GünlükManşet

Bugünkü köşe yazıları

Medya Günlüğü
22 Mayıs 2025
GünlükManşet

Aşırı sağcı “kardeşler”

Medya Günlüğü
22 Mayıs 2025
Günlük

Bugünkü köşe yazıları

Medya Günlüğü
21 Mayıs 2025
Günlük

Köşe yazılarından seçmeler

Medya Günlüğü
20 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?