Katılım sağlamanın İngilizce tercümesi; We provided participation.
Nasıl?
Tuhaf değil mi?
Bu İngilizceyi tekrar Türkçeye tercüme edersek; katılım tedarik ettik.
Nasıl?
Bu daha da tuhaf değil mi?
Yapma.
Ey genç insan.
Can çekişen güzelim dilimizin tabutuna bir çivi de sen çakma.
Bekliyor olma..
Bekle!
İzliyor olma.
İzle!
Bitirmiş olma.
Bitir.
Ulaşım sağlama.
Ulaş.
Yapıyor olma.
Yap!
Toplantı set etme
Toplan!
Türkçemizi katletmek için ağzı birliği mi ettiniz?
Güçlü bir anlam derinliği olan kelimeleri eğip büküyorlar. Sağına ya da soluna alakasız kelimeler ekliyorlar. Bunu yaparken neyi amaçlıyorlar, belli değil.
Bunlar Türkçemizin yeni sorunlarıdır.
Nedir amacın?
Katılmak kısa, net ve hemen anlaşılacak bir kelime. Hemen arkasına bir de sağlamak kelimesini ekleyince ne oluyor?
Gösteriş mi katıyorsun?
Önemli bir misyonu mu yerine getirmiş oluyorsun?
Karşı taraf üzerinde –güya- baskın pozisyon mu alıyorsun?
Sadece katılmak kelimesini kullanmak sana çok mu basit geliyor?
Bundan otuz yıl öncesinde, özellikle İstanbul’un iş merkezlerini saran plaza dilinden sonra sıra bu sulandırılmış iletişime mi geldi?
Nedir bu kurumsal jargon merakı?
Entelektüel seviyenizi mi kanıtlıyorsunuz?
Dinleyenleri sarsıp ve hatta zihinsel anlamda nakavt edip, sonra onlara her şartınızı kabul ettirme taktiği midir bu?
O zaman ben sana daha da tuhaf kalıplar önerebilirim.
Mesela kargo süreçleri için;
“Paketinizin size yönlendirilme işleminin realize olmasını sağlıyorum.”
Ama böyle bir ifadeye farklı cevaplar alma riskiniz var.
Karşı taraf; “ Yahu uzatma, gönder işte kardeşim!” diyebilir.
Bak o zaman senin de o plaza jargonun devre dışı kalabilir. Refleks ile bir anda “ af buyur” diyebilirsin. İşin bütün büyüsü kaçar. Demedi deme..
Özellikle de çağrı merkezleri bu akımın başrolündeler.
“ Hesabınıza erişiminizi sağlamak için size birkaç güvenlik sorusu sormam gerekiyor.”
Bak sen..
“ Hesabınıza erişebilmeniz için birkaç güvenlik sorusu soracağım” demek çok mı banal?
Sizden randevu isteyene, “ Hemen kontrol sağlamak “ neyin nesidir?
“Hemen ilgileniyorum” demek zor mu?
Yapacağım kelimesini eğip, büküp, yapıyor olacağıma dönüştürmeyi ilk önce internet sağlayıcısı şirketlerin çağrı merkezleri “başardı.”
Bu saçmalığa ortak olan herkesin diline eşekarısı musallat olsun.
Yahu kardeşim, siz de bu coğrafyanın kırlarında, büyük kentlerin kenar mahallelerinde, kasabalarda doğdunuz. Sonra eğitimler aldınız. Yetiştiniz. Saygın çevrelere yerleştiniz.
İyi de, bütün bu sürecin sonunda geldiğiniz nokta bu mu?
“Böyle konuşmanın yanlış olduğunu biliyor olduğunuzu düşünmek istiyor olacağım.”
Ey genç insan.
Türkçe çok zengin ve çok derin bir dildir.
Sahiplen.
Koru.
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: