Çarşamba, 14 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Jüpiter’in dansı

Metin Gülbay
Son güncelleme: 6 Mayıs 2023 00:50
Metin Gülbay
Paylaş
Paylaş

Jüpiter’in dansı Dünya’da yaşamın yolunu açmış olabilir mi?

Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nden Konstantin Batygin ve Kaliforniya Üniversitesi’nden Greg Laughlin, milyarlarca yıl önce Jüpiter’in Güneş’e doğru çekilerek, örneğin Mars’ın bulunduğu konuma kadar gelip sonra Satürn’ün çekimiyle yeniden eski yerine dönmüş olabileceğini bir simülasyonla gösterdi. (1)

Bu Dünya’nın bu sayede sağlam kalıp, sonra da yaşamı olanaklı kılan diğer olaylarla birlikte bugüne ulaşmış olabileceği anlamına geliyor.

Çünkü Jüpiter eğer gerçekten böyle bir “dans” yaptıysa Güneş ile kendi arasında kalan birçok gök cismini kendine çekerek bir çeşit temizlik yapmış olabilir. Biliyorsunuz bugün Theia adını verdiğimiz, Mars’ın üçte ikisi büyüklüğünde olabileceği tahmin edilen bir gezegen Güneş Sisteminin oluşum yıllarında, yani belki 4,5 milyar yıl önce aynı yörünge üzerindeki Dünya’ya çarparak Ay’ın oluşumuna neden olmuştu. Bu da Dünya’nın stabil bir konum kazanmasına ama aynı zamanda kendi ekseni çevresinde 23,5 derecelik bir eğiklikle dönmesine neden olmuştu. Ay Dünya’yı yalpalamadan sabit tutan bir dümen görevi üstlenmiş, bu eğiklik sayesinde de Dünya’da mevsimler yaşanmaya başlamıştı.

Güneş Sisteminin ilk oluşum yıllarında Jüpiter’in ilk oluşan gezegen olabileceği düşünülüyor. Onun için bu kadar büyük zaten. Ayrıca gezegenlerin sayısının da 15-20 tane olabileceği düşünülüyor. Sonra bunlar birbirleriyle çarpışarak birleşti. Acaba bunda da Jüpiter’in dansının etkisi olmuş mudur? Güneşle Mars arasında “mıntıka temizliği” yapan Jüpiter bu çarpışmaları da tetiklemiş olabilir mi? Çünkü bu büyüklükteki bir gezegenin Güneş’e doğru böyle bir hareketi etrafındaki milyonlarca parçacıkla ve uydularıyla birlikte yapılabilir. Jüpiter’in bilinen 80 uydusu var. Tabii o zamanlar bunlardan kaçı vardı bilemiyoruz. Bilemediğimiz bir başka şey ise, Mars’ın bulunduğu yörüngeye kadar yaklaşmış olan Jüpiter’in Mars ve Dünya’ya hiçbir zarar vermemiş olması… yoksa verdi mi?

Ama bugünden bakarak rahatlıkla söyleyebiliyoruz ki Jüpiter iyi ki bu hareketi yapmış. Eğer bu dans gerçekleşmişse bunun Dünya’ya ve tabii biz canlılara oluşmamız için bir şans verdiğini söyleyebiliriz.

Jüpiter “dans” etmediyse bile bulunduğu konum itibarıyla Güneş’e en yakın dört gezegen için bir nevi paratoner görevi görerek onları göktaşlarından koruyor. Bu bölgeye giren büyükçe göktaşlarını muazzam çekim gücüyle kendine çekerek gezegenlerin zarar görmesini önlüyor. Bu da Jüpiter’in örneğin Dünya’da yaşamın filizlenmesi için bir fırsat sunduğunu gösteriyor. Yirmi ya da otuz yıl önce Jüpiter’in yörüngesine giren yalnızca 1 km. yarıçapındaki Shoemaker Levy 9 kuyruklu yıldızı 1992 yılı temmuz ayında gezegenin muazzam çekim gücüne dayanamayarak parçalanmış, 1994 yılında da gök bilimciler teleskoplarıyla onun parçalarını izlerken Jüpiter’e çarpmıştı. Bu Güneş Sistemi içindeki bir gökcisminin bir gezegene “gözlemlenen” ilk çarpmasıydı.

Aslında biliniyor ki Mars’ta da ilk dönemlerde okyanuslar vardı ancak yaşam mümkün olmadı. Kabaca söylersek, Mars 4,5 milyar yıl önceki oluşumundan sonra hızla soğuyarak tektonik levha oluşturamamıştır. Çok yakındığımız depremlerin Dünya’da yaşamın da kaynağı olduğunu unutmayalım. Hızlı soğuma çekirdeğinin de soğuması anlamına gelince Mars’ı koruyacak manyetik alanı oluşturacak dinamo etkisinden yoksun kalan gezegenin atmosferi de değişikliğe uğramıştır. İlk dönemlerde kalın, sıcak ve nemli bir atmosferi varken artık insan yaşamına uygun bir atmosferi sahip değildir.

Jüpiterin künyesi

Adını Roma tanrılarından Jüpiter’den alan bu dev gezegen Romalılardan önce de biliniyordu.

Babilliler ona Marduk, Yunanlarsa Zeus diyordu.

Hatta Jüpiter’i Babillilerin keşfetmiş olabileceği de ileri sürülüyor. (1)

Güneş Sisteminin bu en büyük gezegeni o kadar büyüktür ki yüzey alanı 122 Dünya yüzeyi kadardır. Kütlesi ise Dünyanın 317,8 katıdır. Jüpiter’i Dünya hacminde gezegenle doldurmak için tam 1321 tane Dünya gerekir.

Yarıçapı 71.492 km, yani Dünya’nın 11,2 katı olan Jüpiter kendi çevresinde on Dünya saati gibi muazzam bir hızla döner. Jüpiter’in ekvatoral çevresi 448 bin 969 kilometredir. Saatte 44 bin 896 kilometre gibi bir hızla döndüğünü söyleyebiliriz. Karşılaştırma yapabilmek için Dünya’nın kendi çevresindeki dönüş hızının saatte 1667 kilometre olduğunu söyleyelim. Dünyanın şimdikinden 27 kat hızla döndüğünü düşünün. Jüpiter’in Güneş çevresindeki bir turu ise yaklaşık 12 Dünya yılı sürer.

Eskiden beri Jüpiter’i gözlemleyenler yüzeyindeki büyük “göz”ü fark ettiler. Buna “Büyük Kırmızı Leke” adı verilmiş.

Bu leke aslında bir siklon. Siklon atmosferde bir alçak basınç alanı çevresinde hızla dönen rüzgârların oluşturduğu şiddetli fırtınalara verilen ad. Jüpiter’de bu siklonlardan yüzlerce var. “Büyük Kırmızı Leke” Galileo döneminden yani 1665’ten beri biliniyor. “Büyük Kırmızı Leke”nin çapı o kadar büyük ki içine 2-3 tane Dünya rahatlıkla girebilir.

Bir de halkalar konusu var tabii. Jüpiter’in halkaları 1979’daki Voyager 1 görevi sırasında keşfedildi.

Tabii Satürn’ün halkaları kadar parlak değiller.

Tıpkı Dünya’nın manyetosferi olduğu gibi Jüpiter’in de manyetosferi var ve tahmin edeceğiniz üzere çok çok büyük. Güneş yönünde yedi milyon kilometreye uzanan bu koruyucu kalkan diğer yönde ise Satürn’ün yörüngesine kadar ulaşıyor. Jüpiter’le Satürn arasındaki mesafenin 730 milyon kilometre olduğunu söylersem Jüpiter’in manyetosferinin büyüklüğü biraz anlaşılabilir sanırım.

Jüpiter’in anıp İo’yu anmamak olmaz

Jüpiter’in yanardağlarla dolu uydusu İo’nun mitolojik öyküsü İstanbul’la da ilgilidir. Yazıyı bu eğlenceli efsaneyle bitirelim.

“Hikayeye göre tanrıların kralı Jüpiter Io adındaki bir genç kıza âşık olur. Geceleri gizlice Io ile buluşan Jüpiter’i eşi Juno bir gün suçüstü yakalayacakken bunu fark eden Jüpiter Io’yu bir öküze çevirir. Durumdan yine de şüphelenen Juno, Io’ya bir sineği musallat eder. Io sineklerden kaçarken Ege Denizi’nden İstanbul’a kadar gelerek İstanbul’u boydan yarmak suretiyle İstanbul Boğazı’nı oluşturur ve Karadeniz’e geçer. Yunancada öküz anlamına gelen ‘Bous’ ve geçit anlamına gelen ‘Porus’ sözcüklerinin birleşmesinden oluşan Bosphorus (öküz geçidi) kelimesi de işte bu efsanenin sonucunda ortaya çıkmıştır.” (3)

Herkese keyifli günler dilerim.

 

1- https://evrimagaci.org/erken-gunes-sisteminde-jupiter-diger-gezegenler-icin-yolu-acti-3483

2- https://www.kozmikanafor.com/gunes-sisteminin-devi-jupiter/

3- https://astronomi.itu.edu.tr/genel/astronomide-adlandirma-i/

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanMetin Gülbay
Takip et:
İlk haberi 1982'de staj yaptığı Nokta İnsanlar dergisinde yayınlandı. Özgür Gündem, Evrensel, Radikal gazeteleriyle, CNN Türk ve Skytürk televizyonlarının kuruluş ekibinde yer aldı. Kırk yılda birçok yayında çalıştı. Gazeteci meslektaşlarıyla birlikte hazırladıkları üç kitap çalışması bulunuyor, dördüncüyü kendi başına yaptı. 2003 sonu ile 2012 başı arasında Dünya Yayın Grubu'nda Ajans Dünya'nın genel yönetmenliğini yürüttü. 2014'te meslektaşı Adnan Genç ile ortakhaber.com haber sitesinin yayınına başladı. 2,5 yıl süren yayını açılan davalar nedeniyle bitirmek zorunda kaldılar. Çeşitli internet sitelerine tarih ve bilim yazıları yazarak emeklilik hayatını sürdürüyor.
Önceki Makale ‘Petrol müjdesi niyet beyanı’
Sonraki Makale Demirören Medya açıklaması

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Serbest Kürsü

“Bir Cumhuriyet Şarkısı” filminin düşündürdükleri

Gürsel Demirok
13 Mayıs 2025
EditörSerbest Kürsü

2 üniversite karşılaştırması

Alper Eliçin
13 Mayıs 2025
Serbest Kürsü

Azala azala yok mu olacağız?

Metin Gülbay
13 Mayıs 2025
Serbest Kürsü

Geleceğin inşasında kalıcı adımlar

Yıldırım Aktuğan
12 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?