Rafael Sadi
Haklısınız, bu da arkası yarın gibi oldu!
32 kısım tekmili birden filmler varmış eskiden. Şimdilerde de Netflix dizilerini istediğiniz zaman ve ne kadar zamanınız varsa peş peşe izleyebiliyorsunuz.
İsrail’in ne yapması veya yapmaması gerektiği kimin umurunda ki, muhtemelen değildir ama İsrail’de yaşayanları kesinlikle ilgilendirdiğinden eminim. Ayrıca İsrail ile dostluk veya benzeri ilişkilerde olan veya olmayan ülkeler ve insanlarının da ilgi alanında olduğundan şüpheniz olmasın.
Bir dostum Facebook sayfamda geçen hafta yayınlanan “İsrail ne yapmalı” yazımın altına, “İsrail ne yapacağını bilir” diye bir not düşmüş sağ olsun.
Doğrudur, kuşkusuz İsrail Yahudi devleti her konuda ne yapacağını kesinlikle bilir mutlaka. Bilir de, bizim de hür ülkenin özgür bireyleri olarak istediğimiz zaman, istediğimiz yerde ve şekilde bu konuda görüş bildirme hakkımız olduğunu hatırlatmakta yarar var. Bu hak İsrail’de veya dünyanın neresinde olursa olsun herkesin, Yahudilerin, hatta Yahudi olmayanların da temel hakkıdır. Tabii iki hakaret, yalan ve saygısızlık olmadan.
İsrail’in terör ile mücadelesinde oldukça yoğun bir savaş vermekte olduğu açıktır ve bu savaştan herkesin de bilgisi mevcuttur. Bu savaş olanca hızı ile devam ederken İsrail Yahudi devleti hükümetinin ise ayakta kalma savaşı verdiği de başka bir gerçektir.
Benett-Lapid hükümeti koalisyon hesabındaki meclis aritmetiğinde sıkıntılı bir gol yedi. Bennet-Lapid hükümeti Meretz (sol parti) Milletvekili Bayan Riwani Zoabi, Başbakan’a yazdığı istifa mektubu ile koalisyonu terk ettiğini bildirdi. Bu durumda koalisyonda sadece 59 milletvekili kaldı. Bu kadar kaldı derken aslında durum 59-4 olarak da hesaplanabilir.
Arap Raam Partisi lideri Mansur Abbas koalisyondaki faaliyetini dondurduğunu beyan etmişti. “Faaliyet dondurmak ne demek” diye sorarsanız, “Hiçbir kararda oy kullanmayacağız” olarak ifade ediliyor Raam Partisi Yüksek İslami Şurası tarafından.
İsrail devleti bayrağını başkent Yeruşalayim’de asmak ve dalgalandırmak yasak ise nasıl “İsrail hükümetiyiz” diyebilirsiniz?
Muhalefet lideri Sayın Binyamin Natanyahu da fırsatı kaçırmadan Bennet-Lapid ikilisine yüklenerek, “Hükümetinizi Yüksek İslami Şura yönetiyor farkında değilsiniz” diye gönderme yapıyor.
Gerek Bennet gerekse Lapid devrilmemek ve hükümeti koruyabilmek adına oldukça marifetli ters taklalar atmaktalar ve özellikle Raam Partisi ve diğer Arap milletvekillerine her türlü tavizi vermeye çalışmaktadırlar. Hoş açık çeklerine rağmen bu parti üyelerinden henüz “tamam yeter buradayız” mesajı da gelmiş değil. Sanki İsrail Yahudi devleti bünyesine aldığı Arap milletvekilleri nedeni ile sanki diyorum bir tuzağın içindelermiş gibi bir hava da esmiyor değil. Her ne kadar Mansur Abbas oldukça uyanık ve efendi gibi konuşuyorsa da arkasında Yüksek İslami Şura kararları olmadan da hareket edemeyeceği açıktır. Yani Türkçesi arkasındaki kuvvet Müslüman Kardeşler kurumudur.
Dışarıdan bakıldığında bu kurumların her biri özerk bağımsız gibi görünse de, başta Filistin Kurtuluş Örgütü, Hamas, İslami Cihat ve İhvan örgütlerinin tek amacı İsrail devletini imha etmektir. Bunu birçok yerde aleni sözcükler ile de ifade etmektedirler. Hizbullah ve İran da bu ortaklığın içindedir.
Ne yazık ki bu hedefi destekleyen Yahudi milletvekilleri de mevcuttur. Bir tanesi de eski bir generaldir. Yahudi ve İsrail düşmanları da bu Yahudi kimlikleri ön plana çıkararak İsrail Yahudi devletini suçlamaktan asla geri kalmamaktadırlar.
Peki İsrail bu durumda ne yapmalıdır veya ne yapmamalıdır?
İsrail muhtemelen yakın bir gelecekte sadece birkaç ay içinde bir erken seçime daha gidebilecektir. İşte İsrail toplumu böylesi bir erken seçimde kime oy vermesi gerektiğine çok iyi düşünerek karar vermelidir.
Mesela Tel-Aviv Üniversitesinin kampüsünde bahçesinde Filistin bayrakları ile gösteri yapılmasını isteyip istemediklerine karar vermeleri gerekecektir. Aynı paralelde mesela İstanbul Üniversitesi bahçesinde PKK bayrakları görmek isteyenler ile istemeyenler kararlarını da vermelidirler gibi bir taleptir bu.
Aynı üniversitede İsrail bayraklı olan göstericilerin İsrail Yahudi devleti polisince dövülmelerini ve göz altına alınmasını isteyenlerin oy kullanma kararını vermeleri gerekecektir.
Daha yazacak çok şey var.
Arkası yarın veya bir sonraki gün.
İlgili yazı: https://medyagunlugu.com/haber/israil-ne-yapmali-51590