Bu aralar ChatGBT ile uzunca bir sohbet yaptım. Bu sohbetimin bazı bölümlerini sizinle paylaşacağım. Daha sonra da yorumlarımı bir çizimle aktarmaya çalışacağım.
Soru 1: Lise düzeyinde integral öğretmek neden önemlidir?
ChatGBT: Matematikte integral, bir fonksiyonun belirli bir aralıkta toplam değerini veya alanını hesaplamak için kullanılan bir kavramdır. (Bu tanımı unutmayalım lütfen!)
Lise düzeyinde integral öğretmek, öğrencilerin matematiksel düşünme yeteneklerini geliştirmek ve onların daha ileri matematiksel ve bilimsel kavramları anlamaları için sağlam bir temel oluşturmak açısından oldukça önemlidir. İşte nedenlerine dair bazı önemli noktalar:
- Matematiksel Temellerin Güçlendirilmesi
–Türev ve İntegral İlişkisi: İntegral, türevin tersidir ve bu ilişki, öğrencilere matematiğin daha derin bağlantılarını anlamalarında yardımcı olur. Türev ve integral birlikte öğretildiğinde, öğrenciler matematiksel kavramların nasıl birbirine bağlı olduğunu görerek daha bütüncül bir anlayış geliştirirler.
–Fonksiyonların Analizi: İntegral, fonksiyonların alanlarını ve hacimlerini hesaplamak için kullanılır. Bu, öğrencilerin fonksiyonların grafiklerini daha iyi anlamalarına ve analiz etmelerine yardımcı olur.
2. Uygulama Alanlarının Genişliği
–Fizik ve Mühendislik: İntegraller, fizik ve mühendislikte yaygın olarak kullanılır. Hareket problemleri, enerji hesaplamaları ve malzeme biliminde integrallerin kullanımı yaygındır. Lise düzeyinde integral öğrenen öğrenciler, bu disiplinlerdeki ileri konuları daha kolay kavrayabilirler.
–Ekonomi ve Sosyal Bilimler: İntegraller, ekonomik modellerde, marjinal analizde ve veri analizi gibi birçok alanda kullanılır. Bu da integrali sadece bilimsel değil, aynı zamanda sosyal bilimler açısından da önemli kılar.
3. Problem Çözme ve Eleştirel Düşünme
–Karmaşık Problemler: İntegraller, öğrencilerin daha karmaşık matematiksel problemleri çözme yeteneklerini geliştirir. Bu süreçte analitik düşünme ve eleştirel problem çözme becerileri artar.
–Mantıksal Düşünme: İntegral hesaplamaları, adım adım mantıksal ilerlemeyi gerektirir. Bu, öğrencilerin mantıksal düşünme yeteneklerini güçlendirir ve diğer alanlarda da uygulanabilir beceriler kazandırır.
4. Üniversite Eğitimi İçin Hazırlık
–İleri Matematik Dersleri: Üniversitede matematik, fizik, mühendislik ve ekonomi gibi disiplinlerde daha ileri düzey matematik derslerine hazırlık açısından integral bilgisi gereklidir. Lise düzeyinde bu temelin atılması, öğrencilerin üniversitedeki başarılarını artırır.
–Akademik Avantaj: Lise düzeyinde integral öğrenen öğrenciler, üniversite giriş sınavlarında ve akademik yarışmalarda avantaj sağlarlar. Bu da onların daha iyi üniversitelere kabul edilmelerine ve burs imkanlarına ulaşmalarına yardımcı olabilir.
5. Günlük Hayat ve Diğer Bilim Dalları
–Gerçek Dünya Problemleri: İntegraller, gerçek dünya problemlerinin çözümünde kullanılabilir. Örneğin, bir otomobilin hız ve yol ilişkisi, bir nehrin debisi gibi konularda integrallerin kullanımı yaygındır.
–Diğer Bilim Dalları: Kimya, biyoloji ve bilgisayar bilimleri gibi birçok alanda integral kavramları kullanılmaktadır. Öğrencilerin bu konuları anlamaları için integral bilgisi faydalıdır.
Sonuç
Lise düzeyinde integral öğretmek, öğrencilerin matematiksel düşünme yeteneklerini geliştirmeleri, problem çözme becerilerini artırmaları ve ileri eğitim ve kariyer hedeflerine hazırlanmaları açısından kritik öneme sahiptir. İntegral bilgisi, öğrencilere hem akademik başarı hem de günlük hayatta karşılaştıkları problemleri çözme yeteneği kazandırır.
Yani “Maarif Vekilimiz”in iddiasının tersine, bir bilim toplumu oluşturmak istiyorsanız integral öğretimi son derece önemliymiş. Bir “Maarif Vekilimiz” değil de yeniden bir milli eğitim bakanımız olduğunda integral eğitimini derhal programa koyması şart!
İntegral ile ilgili bu bilgiyi okuduğumda aklıma nedense bir başka soru takıldı. Ülkemizdeki asgari ücret veya emekli maaşı artışları ücretlileri ve/veya emeklileri enflasyondan koruyor mu? Soruyu emekliler için sordum ama asgari ücretliler için de aynı durum geçerli.
Soru:2 Enflasyon ortamında altı ayda bir yapılan ve maaşı enflasyon değerine yükselten ayarlamalar maaşlı kişiyi korur mu?
ChatGBT: Enflasyona göre maaş ayarlamaları altı ay geriden geliyorsa ve maaş artışı son altı ayın enflasyonunun toplamı kadar yapılıyorsa, ücretli kişi belirli bir ölçüde zarar görebilir. Bu zarar, enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde daha belirgin olabilir. İşte detaylı bir analiz:
Ayarlama Mekanizması
1-Geçmiş Enflasyona Dayalı Ayarlama: Maaş artışlarının altı ay geriden gelmesi, mevcut maaşın geçmiş altı aylık enflasyona göre ayarlandığı anlamına gelir. Örneğin, ocak ayında yapılan bir ayarlama, temmuz-aralık döneminin enflasyon oranını dikkate alır.
2-Enflasyonun Birikimli Etkisi: Enflasyon sürekli bir fiyat artışı olduğundan, geçen altı aylık dönemde enflasyonun birikimli etkisi maaşın reel değerinde kayba neden olabilir. Çalışanlar, her altı aylık dönemin sonunda, maaşları ayarlanana kadar enflasyonun etkisiyle reel alım gücü kaybı yaşayabilirler.
Zararın Analizi
1-Alım Gücünün Kaybı: Enflasyon döneminde, fiyatlar sürekli arttığı için maaş ayarlamaları yapılmadan önceki altı aylık süreçte çalışanların alım gücü azalır. Ayarlama yapılana kadar geçen sürede çalışanlar daha az mal ve hizmet satın alabilirler.
2-Fiyat Artışları ve Maaş Ayarlamaları Arasındaki Uyum: Enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde, altı aylık gecikme süresi nedeniyle maaşların enflasyona tam olarak uyum sağlaması zordur. Bu da reel maaşın tam olarak korunamaması anlamına gelir.
Çözüm Önerileri
1-Daha Sık Ayarlamalar: Enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde maaş ayarlamalarının daha sık yapılması (örneğin üç ayda bir) çalışanların reel maaş kaybını azaltabilir.
2-Öngörülen Enflasyon Ayarlamaları: Gelecekteki enflasyon tahminlerine dayalı olarak maaş ayarlamaları yapılabilir. Böylece çalışanların alım gücü korunabilir.
Sonuç
Altı ay geriden gelen enflasyon ayarlamaları, çalışanların belirli bir süre için reel alım gücünde kayba neden olabilir. Enflasyon yüksek ve dalgalı olduğunda bu zarar daha da belirgin hale gelir. Çalışanların bu tür zararlardan korunması için maaş ayarlamalarının daha sık yapılması veya gelecekteki enflasyon oranlarının dikkate alınarak proaktif ayarlamalar yapılması gereklidir.
Yani ChatGBT, enflasyon oluştuktan sonra yapılan düzeltme, özellikle yüksek enflasyonist ortamda ücretliyi yoksullaştırır diyor ve ücret ayarlamaları daha sık yapılmalı, hatta bu ayarlama ilerde olması tahmin edilen enflasyon göz önüne alınarak enflasyonun üzerinde tutularak ücretli korunmalı diyor. Ancak, kanımca ChatGBT’nin 2. maddedeki bu önerisi enflasyonu artırma etkisi yaratacağından, bunun yerine refah payı verilmesi daha uygun olacaktır.
ChatGBT’in anlatmak istediğini, sizlere lisede ve daha sonra sekiz yıl okuduğum üniversitelerde edinmiş olduğum integral bilgisine güvenerek bir çizim ile daha net açıklamaya çalışayım:
Ücretlinin geliri nasıl düşüyor?
t1 zamanında bir maaş almaya başladığınızı varsayalım. Aynı anda da yaşadığınız ülkede yüksek enflasyon olduğunu varsayalım. Ülkenin istatistik enstitüsü de her ay enflasyonu, bizde gizli tutulan enflasyon sepetine göre ölçüyor. Bu artışı da her ay yayınlıyor.
TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi) olarak bildiğimiz ve her ay hesaplanan bu değerleri bir grafik olarak çizersek şekildeki (a) eğrisini elde etmiş oluruz.
Yukarıdaki çizimde t2 zamanına geldiğimizde ise size bir ücret artışı yapıyorlar ve maaşınızı yine t2 zamanındaki enflasyon düzeyi kadar artırıyorlar. Bu sayede (c) seviyesinde bir yeni maaşınız oluyor. Bu maaşınız da yine belli bir süre sabit kalıyor ama enflasyon artmaya devam ediyor.
Gelelim bu olgunun integralle ilişkisine…
Yukarıdaki çizimde gördüğünüz (a) eğrisiyle maaşınız arasında kalan iki üçgenimsi alan sizin bu ücret ayarlamalarına rağmen uğradığınız gelir kaybıdır. Bu zararın miktarı da integral alınarak hesaplanabilir. (Hani bu yazının başında unutmamanızı istediğim tanım)
Öte yandan, bu grafikte yer alan ve (b) olarak tanımlanan bir eğri daha var. O da istatistik kurumunun gizlediği, gerçek enflasyona dayalı, yani gerçek pahalılığı yansıtan rakamların grafiği. İsterseniz buna Türkiye için ENAG’ın açıkladığı enflasyon da diyebilirsiniz. Altı ayda bir yapılan maaş ayarlamaları ile bu eğri arasında kalan alan da ücretli veya emeklilerin gerçek kaybını gösteriyor. (b) eğrisinin altındaki bu alan da (a ile c arasındaki değil, b ile c arasındaki alan) integral bilgisi kullanılarak hesaplanabilir.
ChatGBT’ye, bir zamanlar Arjantin’de uygulanan şimdi ise Türkiye’de izlediğimiz bir olguyla ilgili de bir soru sordum:
Soru:3 Bir ülkenin istatistik kurumu enflasyonu olduğundan düşük gösterirse ne olur?
ChatGBT: Bir istatistik kurumunun enflasyonu olduğundan düşük göstermesi, ekonomi üzerinde birçok olumsuz etkiye yol açabilir. Bu etkiler hem makroekonomik seviyede hem de bireysel seviyede hissedilebilir. İşte bu durumun potansiyel sonuçları:
- Gerçek Alım Gücü ve Yaşam Standartları
–Alım Gücünün Düşmesi: Enflasyon oranları düşük gösterildiğinde, maaş artışları ve sosyal yardımlar gerçekte ihtiyaç duyulan artışın altında kalır. Bu durum, bireylerin reel alım gücünün düşmesine ve yaşam standartlarının azalmasına neden olur.
–Gerçek Gelir Kaybı: Emekli maaşları, asgari ücretler ve diğer sabit gelirler genellikle enflasyon oranlarına göre ayarlandığından, düşük gösterilen enflasyon bu gelirlerin gerçek değerinin düşmesine yol açar.
2. Piyasa ve Yatırımcı Güveni
–Güven Kaybı: Piyasa aktörleri, hükümetin veya istatistik kurumlarının veri manipülasyonu yaptığını fark ederse, ekonomik verilere olan güven azalır. Bu güven kaybı, yatırımları ve ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebilir.
–Yatırımcı Davranışları: Enflasyon verilerine güven kalmadığında, yatırımcılar riskli yatırımlardan kaçınabilir veya ülkeden sermaye çıkışı yaşanabilir.
3. Ekonomik Politikalar
–Yanıltıcı Politikalar: Düşük gösterilen enflasyon oranları, hükümetin para politikalarını ve maliye politikalarını yanlış yönlendirebilir. Bu durum, faiz oranlarının ve kamu harcamalarının yanlış ayarlanmasına neden olabilir.
–Faiz Oranları: Merkez bankaları enflasyon oranlarına göre faiz oranlarını ayarlar. Gerçek enflasyonun altında kalan oranlar, merkez bankasının yanlış faiz politikaları uygulamasına yol açabilir. Bu da kredi piyasalarını ve ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebilir.
4. Borç ve Tasarruflar
–Reel Faiz Oranları: Enflasyonun düşük gösterilmesi, nominal faiz oranlarının gerçek enflasyon oranının altında kalmasına neden olabilir. Bu, tasarruf sahiplerinin reel getirisini düşürürken borç alanların avantaj sağlamasına yol açar.
–Tasarrufların Erimesi: Düşük enflasyon oranları, bireylerin tasarruflarının değerini koruma konusunda yanıltabilir. Gerçek enflasyonun üzerinde bir oranla tasarruf yapamayan bireyler, uzun vadede finansal sıkıntılar yaşayabilir.
5. Sosyal ve Politik Etkiler
–Toplumsal Huzursuzluk: Halk, resmi enflasyon oranlarının gerçeği yansıtmadığını fark ettiğinde, hükümete ve kurumlara karşı güven kaybı yaşar. Bu durum, toplumsal huzursuzluklara ve protestolara yol açabilir.
–Politik İstikrarsızlık: Ekonomik verilerin manipüle edildiğine dair algı, siyasi partiler arasında gerginliklere ve genel politik istikrarsızlığa neden olabilir.
Özet
Enflasyon oranlarının olduğundan düşük gösterilmesi, bireylerin alım gücünden ekonomik politikalara, piyasa güveninden sosyal huzura kadar birçok alanda olumsuz sonuçlar doğurur. Bu tür manipülasyonlar, ekonominin sağlıklı işlemesini engeller ve uzun vadede ciddi ekonomik ve sosyal problemlere yol açabilir. Ekonomik verilerin doğruluğu ve şeffaflığı, sürdürülebilir ve adil bir ekonomik sistemin temel taşlarıdır.
Bu durumu da yukarıdaki çizimde gerçek enflasyon eğrisiyle göstermiştim. Uğradığımız zarar, dolayısıyla yoksullaşmamız, gerçek enflasyon eğrisiyle bize açıklanan enflasyon eğrisi arasındaki alan kadar daha artar. İşte integral bu kaybı da hesaplamamıza yarar.
Son söz: Okullarda öğrencilere integral vb. benzeri matematiksel/ bilimsel araçları öğretmek, bireylerin düşünme yeteneklerini geliştirmek ve daha ileri bilimsel kavramları anlamaları için sağlam bir temel oluşturmak açısından oldukça önemlidir. Politikacıların her türlü hile ve desise ile sizi yoksullaştırmasının yöntemini anlamanızı ve bilinçli tepki vermenizi de sağlar. Buna karşılık, yazının bu kadar yaygınlaştığı bir dünyada hafızlık eğitimi vermek ise bireylerin gelişimini engellemek ve yönetici sınıfın sorgulanmasını engellemekten başka hiç bir işe yaramaz.
Not: Bu yazım ilk olarak noktakibris.com sitesinde yayınlanmıştır.