Cuma, 4 Tem 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Yaratan ve öldüren insan

Tijen Zeybek
Son güncelleme: 5 Eylül 2024 16:21
Tijen Zeybek
Paylaş
Paylaş

Surlar vardı eskiden, bir de duvarlar. Surlar şehri, memleketin kalbini, nabzının attığı o şah damarı düşmandan korumak içindi. İşgal edilmemek, ele geçirilmemek için.

Duvarlar da var ve hep oldu. Çin Seddi mesela. Devasalığı yüzünden duvar değil de set olarak ifadesini buldu. Sözlükler seti şöyle tanımlıyor:

“Toprağın kayarak akmasına ya da suyun yayılmasına engel olmak amacıyla önüne yapılan kalın duvar.”

Demek ki akmaktan türeyen akınları, düşman akınlarını durdurmak için yapılan bir duvarı gayet de güzel anlatıyor diyebiliriz. “Berlin Duvarı” vardı bir de. Meşhur. Yapılması da yıkılması da küresel toplumun hafızasında hâlâ.

Peki aklımızı, vicdanımızı, insanlığımızı işgallerden koruyacak surlarımız, duvarlarımız var mı?  İnşa etmiştik, icat etmiştik, yoktu ama yaratmıştık. Zira toplum olarak, kalabalıklar halinde, bir arada yaşamanın koşuluydu ve bir arada yaşamak da zorunluluğumuzdu insanlık olarak. Ayıp, günah, suç… diye evrilerek ve birbirine eklenerek gelen bu koruyucu, nefsi müdafaaya yönelik surlar yığınlar için çoktaan yerle bir edildi. Son kalan duvarları da internet vasıtasıyla, yatak odamıza hatta yorganın altına kadar girerek yok ettiler. Hem de alçakça, hem de namertçe, hem de ahlaksızca bir cüretkarlıkla. Böcekler ve daha neler sayesinde hem fiziken hem de ruhen çırılçıplak ve savunmasız kaldık.

Seks videosu çıktı diye utanan olur mu artık erkeklerden bilemiyorum. Utanmaz hatta gurur vesilesi bile yaparlar amma işte karılarının, çocuklarının göstereceği tepkiden korkarlar. Hepsi o kadar. Trafik kurallarına zerre değer vermemek ve ancak ve sadece polise yakalanıp maddi bedel ödememek için arada bir de olsa uymaktan farkı yok bunun. O zaman ayıp duvarı çoktan yıkıldı. Sadakat duvarı da yıkıldı. Günah duvarı erkekler için hiç olmadı sanırım. Bu bağlamda günah hep kadının boynuna asılan ağır taş oldu. Bazen de o taşlar kadının bedenine sıkılan ve yavaş öldüren kurşunlar oldu. Ama evliliğe ihanet erkeklerin gurur kaynağı fıtratı, gücünün temsili, olsa olsa elinin kiri oldu, o kadar.

Mahremiyet, özel hayat duvarı? TikTok salgını ile kışkırtılmış tıklanma arzusu ile yurttaş, eş, anne, baba, öğrenci, komşu nihayet insan olarak kendi varlığını  hissedemeyen insanın son çabası olarak tıklanma arzusu ile çoktan delik deşik oldu, enkaz haline geldi o duvar da. Gözümüzün önünde işlenen cinayetler, dövülen kadınlar, kan revan içinde bırakılan çocuklar, tecavüz edilip bir yerlere gömülenler, kıyıya vuran göçmen cesetleri, kedilere, köpeklere, insanların binlerce yıldır kendine dost edindiği bu canlara dahi reva görülen ve ulu orta sergilenerek normalleştirilen bu insanlık dışı eylemler ve zulüm ile vicdan suru da devrildi.

Bir bayrak dikmiştik hep beraber. İnsanlık bayrağı. Bu bayrak merhametten, barıştan, sevgiden, oldurmaktan yanaydı. Hep beraber indirdik onu gönderden. Yerine insanlığı olmayan yeni insanın, zulmedenin, güçlünün, vahşinin, acımasızın, kalleşin bayrağını diktik ve yükseliyor.

O bayrağın gölgesinde kimse kendine yer bulamaz, zalimler bile.

Görsel: Banksy duvar resmi. it.pinterest.com

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanTijen Zeybek
Takip et:
1965 yılında Lefkoşa’da doğdu. İşletme lisans eğitiminden sonra Yakın Doğu Üniversitesinde Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik alanında master yaptı. Daha sonra Medya Çalışmaları ve İletişim alanında doktora yaptı. Halen Yakın Doğu Üniversitesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi, İşletme Bölümünde Yrd. Doç. Dr. olarak görev yapmaktadır. Sanat, edebiyat alanında çeşitli TV programları yaptı. Halen Bayrak Radyo ve Televizyon kurumunda Anahtar Kelimeler adlı programı sürdürmektedir. Edebiyat alanında faal bir geçmişe sahiptir. Uzun yıllar boyunca Türkiye ve KKTC’de çeşitli gazetelerde köşe yazıları yazmıştır, yazmaya devam etmektedir. Deneme ve makaleleri çeşitli dergilerde yayımlanmaktadır. Seramik Heykel, resim ve enstalasyon (yerleştirme) sergileri açmıştır. Seramik Heykel alanında iki ödülü vardır. Şimdiye kadar yayımlanmış üç romanı bulunmaktadır.
Önceki Makale Özbekistan’dan ‘radikal İslam’ uyarısı
Sonraki Makale Norveç’in mutluluk ikilemi

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

Süreç uzun ince bir yol

Gürsel Demirok
4 Temmuz 2025
ManşetSerbest Kürsü

Özgürlüğün pozitifi negatifi

Medya Günlüğü
4 Temmuz 2025
EditörSerbest Kürsü

ABD’lilerin İran’dan kaçışı

Alper Eliçin
3 Temmuz 2025
EditörSerbest Kürsü

Gelişen ekonomilerin altın ilgisi

Metin Duyar
3 Temmuz 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?