Home Serbest Kürsü Hristiyanlığın etimolojisi

Hristiyanlığın etimolojisi

0

Hristiyanlıkla ilgili bazı etimolojileri paylaşmamdan farklı yorumlar çıkarılmayacağını umuyorum.

Amacım ne bir inancın reklamını yapmak ne de kimseyi tahrik etmek, sadece konuya bilimsel yaklaşmak. Sonuçta etimoloji, üzerinde yaşadığımız toprakların dilsel birikimlerini ve sözcük kökenlerini anlamamızı destekleyen önemli bir alt disiplindir.

1-Aforoz

Aforoz etmek, Yunancada aforismos sözcüğünden türemiştir. Kiliseden ayırma, dışlama ve din kardeşliğinden çıkarılma cezası anlamını taşımaktadır. Bu ceza genellikle cemaatin öğretilerine aykırı davranan, kilise otoritesine karşı gelen kişilere uygulanır

Aforoza benzeyen aforizma sözcüğü; kısa ve öz şekilde ifade edilen anlamlı bir düşünceyi tanımlar. Aforizmalar genellikle yaşama, ahlaka, varoluşa ve benzeri konulara ilişkin bilgelikler sunmak için kullanılan özlü sözlerdir.

2-Çarmıh

Çarmıh, Hristiyan geleneğinde İsa’nın gerildiği biri yatay, diğeri dikey iki ağacın oluşturduğu haç biçimindeki darağacını tanımlar. Hristiyan inancında İsa’nın insanlığın günahlarının bağışlanması için çarmıhta acı çektiği ve öldüğü görüşü benimsenir.

Ancak, çarmıhın kökeni, haç şeklindeki bir darağacına asılmak ya da gerilmek değildir. Tavla oynayanlar bilir, “Cihar”ın karşılığı Türkçede “dört”tür. Orta Farsçada ise dört “Çahr”dır.

Diğer yandan Türkçedeki “Çivi” sözcüğü Farsçada “Mıh” ile verilir ve dolayısıyla Çahr+Mıh aslında “dört çivi” demektir. Buna göre, çarmıha gerilmek, İsa’nın iki çivi ellerine, iki çivide ayaklarına çakılarak dört çiviyle darağacına asılması demektir.

3-Ekümenik

Ekümenik terimi, Yunanca “evren”, “evrensel” veya “yaşanan dünya” gibi anlamlara gelir. Antik çağlarda özellikle ticaret yollarıyla bağlantılı olan Yunan kolonilerini anlatmak için kullanılan bu terim, zamanla inanç konularının tartışıldığı ve genel kararların alındığı büyük toplantıları tanımlamıştır.

Yunanca aslı “Oikoumene” olan sözcük, önce Latinceye sonra da Fransızcaya geçmiş ve Fransızca okunuşuyla ekümenik olarak Türkçeye uyarlanmıştır. Günümüzde özellikle Hristiyanlık bağlamında, geniş kilise toplantılarını ve konseyleri ifade etmektedir.

4-Havari

Havariler, İsa’nın doğrudan öğrencileri ve en yakın takipçileriydi. İsa’nın 12 havarisi, onun öğretilerini yaymak, kiliseyi kurmak ve misyonunu gerçekleştirmek için özel olarak seçtiği öğrencilerdi. Yaşamı boyunca İsa’nın yanında olan Havariler, onunla birlikte birçok önemli olaya tanıklık etmişlerdir.

İsa’nın havarileri şunlardı: Petrus, Andreas, Yuhanna, Bartolomeus, Filipus, Tomma, Matta, Yakup, Yakup’un oğlu Levis, Simon, Taddeus ve İskariot.

5-Hristiyan

Yunanca “Hristianos” sözcüğünden dünya dillerine geçen “Hristiyan” terimi, “Mesih dinine bağlı” anlamına gelir. “Mesih” terimi ise İbranice kökenlidir ve “kutsal yağla ovulmuş temiz kişi” anlamına gelir. İbranicede “meşiah”tan türetilmiştir. Türkçede de “ovma” anlamında kullanılan “mesh etmek” bu kökten evrilmedir.

Mesih, Yahudi inanç geleneğinde barış ve refahı sağlamak üzere seçilmiş bir kurtarıcı lider olarak beklenen ilahi figürdür. İbranice “meşiah” sözcüğü, Yunanca’ya doğrudan “Hristos” ve “Hristiyan” olarak geçmiş ve “kutsal yağla arınmış” anlamında alıntılanmıştır. Bu bağlamda, sembolik olarak anılan yağ, susam yağıdır. Sıcak susam yağı, Güney Doğu Asya dinsel törenlerinde de arındırıcı bir role sahiptir.

6-İncil

Hristiyan dininin kutsal kitabı olan İncil, İsa’nın yaşadıkları, öğretileri, ölümü ve dirilişi hakkında bilgi verir. Eski Yunanca “Evangelion” kelimesinden türetilmiştir. Evangelion, İsa’nın havarilerince yazılmış “müjdeli haber” anlamına gelir. Türkçeye Arapçadan İncil okunuş şekli ile geçmiştir: Evangelion > Ewangel > Ewancil > Wancil > İncil. İncil’in dünya genelinde en çok çevirisi yapılan kitap olduğu söylenir.

7-İznik

325 yılında 1. ekümenik konsilin toplandığı İznik’in adının bir öyküsü bulunmaktadır. Büyük İskender’in komutanı Antigonos Milattan Önce (M.Ö.) 316 yılında şehri kurduğunda kendi adından hareketle Antigoneia adını verir. Ancak Antigonos’u yenip şehri ele geçiren Lysimakhos, şehrin adını karısı Nike’den esinlenerek “Nikeia” olarak değiştirmiş.

Nike, Yunan mitolojisinde uçarcasına hızlı koşan zafer tanrıçasının adı olarak bilinir. İngilizce okunuşu “Nayk” olan bu adı biz bugün bir spor ayakkabı markası olarak tanıyoruz.

Peki, Nikeia nasıl İznik olmuş? Yunancada “sur içi” anlamına gelen “İs-” önekini alarak “İsnikea” şeklinde kullanılmış, zamanla yerel Rumca ve Türkçeye İznik olarak yerleşmiş.

8-Kilise

Kilise terimi, Yunanca “ekklesia” kelimesinden türetilmiş ve ilk Hristiyanların bir araya gelişini tanımlamak için kullanılmıştır. Başka bir deyişle; kilise, dua edilen ve dini törenlerin gerçekleştirildiği halka açık bir ibadethaneden daha çok “cemaat” kavramını simgelemektedir.

Dünyada birçok farklı Hristiyan mezhebi ve bu mezheplerin kendi geleneklerine göre tasarladıkları kilise binaları bulunmaktadır. Örneğin Katolik, Ortodoks, Protestan (Baptist, Metodist, Presbiteriyen vb.) ve Evanjelik kiliseleri farklı mimari tarzlarda inşa edilirler.

Bazilika, genellikle haç biçiminde yapı planı, uzun koridoru, yüksek tavanı ve geniş iç alanı olan büyük kilisedir. Katedral ise, bir piskoposun yönetim merkezinin bulunduğu, bölgesel ana kilisedir.

Dünyanın bilinen ilk kilisesi, Havari Aziz Petrus’un Antakya’ya gelerek ilk vaazlarını verdiği mağara kilisedir. Bu kilise, Hristiyanlığın erken döneminde inananların toplanıp ibadet ettiği ilk yer olarak önemli bir tarihi simge haline gelmiştir.

9-Konsil

Konsil sözcüğü, Türkçede kurul, meclis ya da toplantı anlamına gelir ve kökeni Latincede buluşma anlamındaki “concilium” sözcüğüne dayanır. Hristiyanlıkta, toplantılara “konsil” veya “sinod” adı verilir.

Sinodlar, genellikle düzenli olarak yapılan yöresel buluşmalardır. Burada bölge kiliselerinin sorunları ele alınır. Konsiller ise tüm kiliseleri bağlayan kararların alındığı, evrensel yetkiye sahip, geniş katılımlı buluşmalardır. Bu nedenle, konsiller “ekümenik” olarak adlandırılır.

10-Papaz

“Papaz”ın kökeni Eski Yunancada “pappas” ve Latincede “papa” sözcüklerine dayanır. Bu sözcükler, “baba”, “din adamı” ve “muhterem” gibi anlamlar taşır. Zamanla, “papa” terimi özel olarak Roma Katolik Kilisesi’nin en yüksek rütbeli lideri olan Papa’yı belirtmek için kullanılmaya başlanmıştır.

Günümüzde “papaz” terimi, Katolik Kilisesi’nde piskoposluğa bağlı olarak görev yapan ruhani kişiler için genel bir ünvan olarak kullanılır. Öte yandan, “pastör” terimi, Protestan mezheplerinde daha fazla özerkliğe sahip olan ve bazı cemaatlerde seçimle göreve gelen din adamlarına verilen ünvandır.

11-Patrik

Patrik terimi, Yunanca “Patriarkhēs” sözcüğünden türetilmiş olup “baba” ya da “lider” anlamına gelir. İstanbul Fener Patrikliği, Doğu Ortodoks Kilisesi’nin en yüksek otoritesi olarak kabul edilip, ekümenik patrik olarak anılsa da, bu unvanın kabulü Hristiyanlık içinde tartışmalı bir konudur.

Katolik Kilisesi ile Doğu Ortodoks Kilisesi arasındaki büyük bölünmeden sonra, İstanbul Patriği’nin ekümenik unvanını kullanması konusunda ciddi anlaşmazlıklar yaşanmıştır. 1054 yılında Papalık ile Konstantinopolis Patriğinin birbirlerini karşılıklı aforoz etmeleriyle bölünme resmileşmiştir.

12-Vaftiz

Kökeni Yunancada “baptizein” ve Latincede “baptismus” olan vaftiz terimi, su ile gerçekleştirilen bir daldırma törenini tanımlar. Vaftiz, bireyin günahlarının bağışlanmasını, ruhsal arınmayı ve kişinin Hıristiyanlığa resmi olarak kabulünü bildiren simgesel bir yıkanma ritüelidir.

Hristiyanlığın ana ritüellerinden biri olan vaftiz, geleneksel olarak suya dalınarak veya üzerine su dökülerek gerçekleştirilir. Hristiyanlığın erken dönemlerinde, özellikle Doğu kiliselerinde, vaftiz havuzuna su yerine sıcak susam yağı doldurulduğu bilinmektedir.

13-Vaftizci Yahya

İsa’dan önce geldiği kabul edilen bir Hristiyanlık peygamberidir ve İsa’nın yakın çevresinde yer alan 12 Havari arasında yer almaz.  Ancak İsa’nın vaftizini gerçekleştirmekle ve onun Mesih olduğunu ilan etmekle Hristiyanlık tarihinde önemli bir rol oynamış kişidir. “Yahya” adı, İbranicede “Tanrı’nın lütfu” anlamına gelen “Yohanan” sözcüğünden türemiştir.

Not: Sözcük sırası alfabetiktir.

Halil Ocaklı

Bayburt'un Sisne köyünde doğdu (1964). Gurbetçi çocuğu olarak Almanya'da yaşadı. Orada Yunan-Roma tarihi okudu. California Üniversitesi Berkeley, Doğu Asya Araştırmaları Enstitüsü'nde Proto-Altayca ve Eski Japonca ilişkileri üzerine çalıştı. Japonya'da Kyushu Üniversitesi'nde bir sömestr geçirdi. Türkiye ve ABD’de profesyonel turist rehberliği ve çevirmenlik yaptı. Rusya'da Tver Devlet Üniversitesi'nde çalışırken evlendi. Vedanta Felsefesi'ne takmış durumda! Farklı ülkelerde geçen 35 aksiyon dolu yılın ardından Bergamo’nun (İtalya) ve Antalya'nın sade sakinlerinden biri oldu.

Previous articleManas’ın kadınları
Next articleMarka kentler için dersler (3)
Bayburt'un Sisne köyünde doğdu (1964). Gurbetçi çocuğu olarak Almanya'da yaşadı. Orada Yunan-Roma tarihi okudu. California Üniversitesi Berkeley, Doğu Asya Araştırmaları Enstitüsü'nde Proto-Altayca ve Eski Japonca ilişkileri üzerine çalıştı. Japonya'da Kyushu Üniversitesi'nde bir sömestr geçirdi. Türkiye ve ABD’de profesyonel turist rehberliği ve çevirmenlik yaptı. Rusya'da Tver Devlet Üniversitesi'nde çalışırken evlendi. Vedanta Felsefesi'ne takmış durumda! Farklı ülkelerde geçen 35 aksiyon dolu yılın ardından Bergamo’nun (İtalya) ve Antalya'nın sade sakinlerinden biri oldu.

Exit mobile version