Perşembe, 29 May 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Hindistan’ı nasıl tanımlamalı?

Metin Gülbay
Son güncelleme: 16 Şubat 2025 12:28
Metin Gülbay
Paylaş
Paylaş

Öyle bir ülke düşünün ki kaç tane etnik grup yaşadığı tam olarak bilinmesin, kaç tane dil ve lehçe konuşulduğu tam olarak tanımlanamasın.

Hindistan “dünyanın en büyük demokrasisi” diye tanınır. Bir bakıma öyledir de, seçimle işbaşına gelen hükümetler ülkeyi yönetir ve bu bakımdan dünyadaki en kalabalık demokratik ülkedir. Öte yandan, “kast” denilen bir sistem vardır ki dillere destan bir durumdur. Hangi anne babanın kastında doğmuşsanız ötekine asla geçemezsiniz. Bu da demokrasiyle yönetilen ama kastların birbirini ezdiği, en alttakilerin b.. çukurlarını temizlemeye zorunlu tutuldukları bir sistem ortaya çıkarır. 

En altta bulunan ve Dalit adı verilen bu grubun 200 milyon kişiden oluştuğu tahmin ediliyor. Dalit Türkçeye Dokunulmazlar olarak çevrilebilir. Onlara dokunmak bile yasaktır çünkü tuvaletlerin elle temizlenmesi, ölenlerin gömülme işlemi, hayvanların bakımı gibi diğer kastlarda bulunan Hinduların iğrendiği ve aşağılayıcı bulduğu işler bu kasta ait kişelere yaptırılır.

Bengalli bir öğrenci “niçin üniversite için Britanya’yı tercih ettin” diye sorduğumda, “Hem iyi hem de kötü kolejler korkunç zorbalık ve tacizlerle ünlüdür. Birçok korkunç örneğini gördüm ve duydum” demişti. Kast sistemi hakkındaysa hiç beklemediğim bir yanıt almıştım: “Kast temelinde dışlama ve ayrımcılık yönleri olsa da, toplumu sürdürmek, çoğu iş talebinin karşılanmasını sağlamak ve bir tür dengeyi korumak için gerekli olan bir şeydi”. Son bir not da kadınlar kocaları öldüğünde onunla birlikte yakılıyormuş ta İngiliz sömürgeciler gelene kadar, onlar yasaklamış. Bengalli öğrenci bunu da olumlu buluyordu.

Hindistan

Yüzölçümü 3 milyon 287 bin kilometrekareyi aşan Hindistan’ın doğu batı uzunluğu 2900 kilometreyi (km), kuzey güney genişliği ise 3200 km’yi bulur. Nüfusu ise (an itibarıyla)  öğrenmek için) 1 milyar 458 milyon 820 bindir ve bu yazıyı bitirdiğinizde bu rakam değişmiş olacaktır. Yani şu anda km. kareye düşen insan sayısı yaklaşık 450’dir. Türkiye’de bu rakam 112 kişi kadardır. 

Konuşulan dil ve lehçeleri kimi kaynaklar 400’ü aşkın olarak, kimileri ise 800’ü bulur sözcükleriyle verir. Hani yazmaya kalksanız kitap olur o yüzden adlarını anmak bile mümkün değil. Zaten tümünü aynı kaynakta bulmak da olası değil. Ancak şunu söyleyebiliriz ki İngilizce ve Hintçe resmi olarak kullanılan iki dildir.

Ama Anayasa’da tanınan diller vardır: Assam dili, Bengalce, Bodo, Dogri, Guceratça, Kannada, Keşmirce, Konkani, Maithili, Malayalamca, Meitei, Marathi, Nepalce, Oriya Dili, Pencapça, Sanskritçe, Santali, Sindhi, Tamilce, Teluguca, Urduca, Brohice.1

Etnik yapıyla ilgili bir fikir vermesi açısından bir kaynaktan alıntı yapacağım. Çünkü kaynak çok insaflı davranarak “Hindistan’da Yaşayan Topluluklardan Bazıları” başlığıyla bilgi sunmuş. İzninizle hemen buna bir göz atalım. Bancaralar / Lambadalar / Sugaliler, Bhiller, Bhotialar, Bhumicler, Bihariler, Bincavarlar, Bodolar, Catlar, Daflalar, Domlar / Dombalar, Gadabalar / Gadbalar, Gondlar, Haryalar, Khondlar, Maratalar / Marathalar, Mundalar, Porocalar, Racbanişler, Racputlar, Tamiller. 2

Doğanın esirgemedikleri

Hindistan, yüksek biyolojik çeşitlilik gösteren ve kendilerine özgü veya endemik birçok tür barındıran 17 ülke için kullanılan bir terim olan megaçeşitli bir ülkedir. Hindistan, tüm memelilerin yüzde 8,6’sının, kuş türlerinin yüzde 3,7’sinin, sürüngen türlerinin yüzde 7,9’unun, amfibi türlerinin yüzde 6’sının, balık türlerinin yüzde 12,2’sinin ve tüm çiçekli bitki türlerinin yüzde 6’sının yaşam alanıdır. Hindistan bitki türlerinin üçte biri endemiktir. Hindistan ayrıca dünyanın 34 biyoçeşitlilik sıcak noktasından dördünü veya yüksek endemizm varlığında önemli yaşam alanı kaybı gösteren bölgeleri içerir.

Kırsal Gujarat’taki bir köy olan Rayka’da (ayrıca Raika) okul öğle yemeğini bekleyen çocuklar.  

Dinleri

Hindistan dinlerin de ana vatanıdır desek yanılmış olmayız. Dünyanın en eski dini olan Hinduizm M.Ö. 2300’e tarihleniyor. Kurucusu bilinmiyor aslında tarihi de net değil. Reenkarnasyona inanılan dinlerden biri. Hindistan’ın yüzde 79,8’i bu dine inanıyor. Sonra İslamiyet geliyor ki nüfusun yüzde 14,2’si Müslüman. Ardından Hristiyanlık (yüzde 2,3) ve Sihizim (yüzde 1,72) geliyor. Herkesin Hindistan’da çok yaygın olduğunu sandığı Budistler ise nüfusun ancak binde 7’sini oluşturuyor. Jainizm binde 3,6 ve diğer dinler (binde 9) de Hindistan’daki inançları oluşturuyor. 3

Ataları

Çok merak edilen Hintlerin ataları kimler sorusunu yanıtlamak zor ancak genetik bilimi ortaya çıktıktan sonra bu sorulara yanıt bulmak daha kolay hale geldi ama tabii çok uzun süren ve titizlenmek zorunda olduğumuz araştırmalar bunlar. Şimdi bu araştırmalardan en yenisinden biraz alıntı yapacağım. 4 Mart 2024 tarihli olan bu yazı science.org’ta yayımlandı.

Bakalım Hintlilerin ataları kimlermiş?

Hintlerin çoğu temelde üç atadan gelen topluluğun bir karışımıdır: on binlerce yıl boyunca bu topraklarda yaşayan avcı-toplayıcılar, M.Ö. 4700 ile 3000 yılları arasında bölgeye gelen İran kökenli çiftçiler ve M.Ö. 3000’den sonra, muhtemelen M.Ö. 1900 ile 1500 yılları arasında bölgeye Orta Avrasya bozkır bölgesinden gelen çobanlar.

Sanskrit destanı Ramayana’nın MÖ 400 – MS 300 yılları arasında hikaye anlatımı tarzında yazılmış el yazması illüstrasyonu, yaklaşık 1650 

Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley nüfus genetikçisi Priya Moorjani ve meslektaşları, bu ata gruplarının kimliklerini doğruladı. Ayrıca, önceki analizlerden çok daha büyük bir modern Hint örneği kullanarak yeni bulgular ekledi. Hindistan’daki Uzunlamasına Yaşlanma Çalışması – Demansın Tanısal Değerlendirmesi (LASI-DAD) verileriyle çalışan Moorjani’nin ekibi, neredeyse her coğrafi bölgeden, her büyük dil grubunun konuşmacısı ve tüm kabileler ve kastlar dahil olmak üzere 2700’den fazla modern Hint genomunu diziledi ki bu önceki çalışmalara göre çok daha fazlaydı.

Nesiller arasında ne kadar genetik mutasyon meydana geldiğini tahmin ederek ve Hindistan’ın modern nüfusunun şu anki varyasyon durumuna ulaşmasının ne kadar sürdüğünü hesaplayarak, Moorjani ve meslektaşları, çağdaş Hintleri ortaya çıkaran yerleşimcilerin yaklaşık 50.000 yıl önce Afrika’dan yapılan tek bir göçün parçası olduğunu savunuyor.

Ayrıca bilim insanları, örneklenen modern bireylerin atalarının yüzde 1 ile 2’sinin Neandertallerden ve yakın kuzenleri Denisovalılardan geldiğini buldu; bu oran da Avrupalılarla aynı seviyede. Ancak Hintler, dünya çapındaki diğer popülasyonlarla karşılaştırıldığında, bu arkaik genlerin şaşırtıcı bir çeşitliliğini toplu olarak taşıyor. 

İnsan popülasyonlarına girmiş bilinen tüm Neandertal genlerinin yaklaşık yüzde 90’ı 2700 Hint genomunda ortaya çıktı. Bu oran, 27 binden fazla genomu analiz eden İzlandalılarda Neandertal DNA’sı üzerine yapılan benzer bir çalışmada bulunandan yaklaşık yüzde 50 daha fazla…

Moorjani, antik insanların alt kıtada yaşayan nispeten büyük, genetik olarak çeşitli bir arkaik kuzen popülasyonuyla karşılaşmış ve çiftleşmiş olabileceğini söylüyor; ancak bu arkaik kuzenlerin fosilleri bulunmadı. Bir diğer olasılık da Hindistan’ın geniş coğrafi sınırlarının ve yakın akraba evliliği geleneklerinin diğer kıtalara kıyasla farklı Neandertal DNA segmentlerini korumuş olması.5

Saf ırk diye bir şey YOK

Türklerin atalarına ilişkin yazılarımda da çokça belirttiğim şey görüldüğü gibi dünyanın tüm halklarında ortaya çıkıyor. Binlerce hatta yüz binlerce yıl önce insanlar gezegenin yaşadıkları yöresinden başka bir yere hareket etmek zorunda kalınca başka topluluklarla karşılaştı. Hatta bu toplulukların tümü homo sapien değildi. Ama bir arada yaşamak zorunluluğu doğunca çiftleşme de kaçınılmaz oldu. Böylece ortaya başka insanlar çıktı ve biz şimdi onların torunlarıyız.

Yazıda da sözü geçen Neandertaller 25-30 bin yıl öncesine kadar birlikte yaşadığımız bir homo türüydü. Homo floresiensis türü ise 13 bin yıl önce birlikte yaşadığımız bir türdü.

Hintleri anlatırken konu nereye geldi!!!

Herkese keyifli günler.

Manşet fotoğrafı: 26 Ocak 1950’de Anayasanın ilk kez uygulanması dolayısıyla Hindistanlılar 26 Ocak’ı ulusal bir festival olarak kutluyor. Kutlamalar Rajpath’ta Hindistan Başkanı ve diğer uluslararası delegelerin önünde geçit törenleri şeklinde gerçekleşiyor. Binlerce insan, ülkenin birliği ve kültürel zenginliğini temsil eden gösterinin seyircisi olmak için Rajpath’ı ziyaret ediyor. 

KAYNAKLAR

1 https://www.akademikcografya.com/hindistan-cumhuriyeti

2 https://tr.wikipedia.org/wiki/Hindistan%27da_konu%C5%9Fulan_diller

3 https://www.dunyaatlasi.com/dunyadaki-en-eski-dinler-hangileridir/

4 https://tr.wikipedia.org/wiki/Hindistan#K%C3%BClt%C3%BCr

5 https://www.science.org/content/article/where-did-india-s-people-come-massive-genetic-study-reveals-surprises

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanMetin Gülbay
Takip et:
İlk haberi 1982'de staj yaptığı Nokta İnsanlar dergisinde yayınlandı. Özgür Gündem, Evrensel, Radikal gazeteleriyle, CNN Türk ve Skytürk televizyonlarının kuruluş ekibinde yer aldı. Kırk yılda birçok yayında çalıştı. Gazeteci meslektaşlarıyla birlikte hazırladıkları üç kitap çalışması bulunuyor, dördüncüyü kendi başına yaptı. 2003 sonu ile 2012 başı arasında Dünya Yayın Grubu'nda Ajans Dünya'nın genel yönetmenliğini yürüttü. 2014'te meslektaşı Adnan Genç ile ortakhaber.com haber sitesinin yayınına başladı. 2,5 yıl süren yayını açılan davalar nedeniyle bitirmek zorunda kaldılar. Çeşitli internet sitelerine tarih ve bilim yazıları yazarak emeklilik hayatını sürdürüyor.
Önceki Makale İz bırakmış bir gazeteci
Sonraki Makale İş yerinde bezdirme taktikleri

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

*Serbest Kürsü

Tarihten ders almayı bilmek…

Gürsel Demirok
28 Mayıs 2025
Serbest Kürsü

Türkiye’de “adaletsizlik sendromu”

Dr. Nil Gönce
27 Mayıs 2025
EditörSerbest Kürsü

Sürdürülebilir kalkınmanın anahtarı

Yıldırım Aktuğan
26 Mayıs 2025
Serbest Kürsü

Kilise, engizisyon, katliamlar

Metin Gülbay
24 Mayıs 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?