Pazartesi, 13 Eki 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Hem CHP’ye hem herkese sorular

Metin Gülbay
Son güncelleme: 29 Temmuz 2025 22:49
Metin Gülbay
Paylaş
Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tam anlamıyla baskısı altına alınan ana muhalefet partisi CHP’ye son olarak da PKK lideri Abdullah Öcalan ile MHP lideri Devlet Bahçeli’nin başlattığı sürece ilişkin kurulacak Meclis komisyonuna katılması için zorlama uygulanıyor. 

Bu zorlama yalnızca AKP’den gelmiyor DEM Parti’den de geliyor, başka muhalif yazarlardan da. Yalnızca AKP’den gelmiyor derken Erdoğan’ı zikretmediğimi unutmayın. Çünkü o böyle bir şey istemedi şimdiye dek.

CHP bu durumda ne yapmalı peki?

Tabii ki koca muhalefet partisine ne yapacağını söyleme ukalalığı yapmayacağım. Asla böyle bir amacım yok. 

Tersine bir şey yapmak istiyorum. 

CHP’ye ve onu zorlayanlara sorularım olacak.

Dışarıdan bakan biri olarak şöyle bir tablo görüyorum:

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı cumhurbaşkanlığı seçiminde yeneceği anketlerde ortaya çıkan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diploması iptal edildi ve ardından da hapse atıldı. Bunları Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı. Şimdi CHP’nin hiçbir şey olmamış gibi, Türkiye’de her şey güllük gülistanlıkmış gibi bir komisyona girmeye zorlanması halkın ya da en azından benim gibilerin aklıyla alay etmek gibi olmuyor mu? CHP niçin bu komisyona katılsın?

İkinci olarak Erdoğan’ın MİT Başkanı’nı CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e göndermesi, TBMM Başkanıyla görüştürmesi ne anlama geliyor? Niye kendisi tek bir söz bile etmedi? CHP’nin komisyona katılmasını bizzat istemiyor? Yarın komisyon toplanıp orada toplu fotoğrafta CHP’li üyeler de göründükten sonra Erdoğan’ın “sizi kim çağırdı ki” demeyeceği ne malum? Yenikapı salaklığı unutulmadı daha.

Bu soru herkese…

Ülkede demokrasinin kırıntısı bile kalmamışken PKK ile görüşüp Türkiye’nin Kürt sorunu çözülebilir mi? Akıllı sandığım Abdullah Öcalan nasıl devletin oyununa geliyor? Demokrasi olmadan Kürt sorunu nasıl çözülecek? Kürt sorunu PKK’nın elindeki silahla mı sınırlı yoksa yüzlerce küçük ve çözüm bekleyen çok daha büyük toplumsal bir sorun mu?

CHP’ye yapılanlar dolayısıyla CHP sürece katılmamalıdır veya komisyonda yer almamalıdır demiyorum farkındasınızdır, Beni aptal yerine koyanların yanıtlaması talebiyle soruyorum bu soruları. AKP-MHP ikilisi “demokrasiye gerek yok, PKK silahlarını bıraksın gerisini biz hallederiz” diyorsa daha çok bekleyeceğiz daha doğrusu boşuna bekliyoruz demektir.

DEM Parti Eş Başkanı Tuncer Bakırhan’ın bakış açısını da çok yanlış bulanlardanım, bu soru da kendisine. CHP komisyonda bulunursa Ekrem İmamoğlu’nun dışarı çıkması da kolaylaşır mealinde bir şeyler söyledi. Bunu nereden biliyorsunuz Tuncer Bey? Birisi size böyle bir bilgi mi aktardı? Önce silah bırakılsın o zaman Kürt sorunu da çözülür, tutuklu belediye başkanları da bırakılır hatta kayyımlar da gider mantığını hangi belge ve bilgiye dayandırıyorsunuz?

CHP’lilerin diyemeyeceğim ama Özgür Özel-Ekrem İmamoğlu ikilisinin bu konudaki tavrını kesinlikle destekliyorum ama bundan taviz vermemek koşuluyla. “Bu komisyonda ya demokrasiyi konuşuruz ya da hiçbir şey konuşmayız. Demokrasiye ulaşmayacak hiçbir şeyin içinde yer almayız, Kürt sorunu demokrasiyle çözüme kavuşur zaten” noktasından kesinlikle bir milim bile oynamamalılar.

CHP’ye komisyon dayatmasında bulunan bazı muhaliflere de özel bir sorum olacak: Erdoğan’ın her şeyi göze almasının nedenini siz de bal gibi biliyorsunuz. Bunu bir dava ile karşılaşmamak için yazmıyorum. Peki ne değişti de Erdoğan’ın bu sorunu da kendi bekası için kullanmayacağına inanmaya başladınız? Erdoğan kesinlikle ölene kadar başkan olarak kalmak istiyor, çünkü iktidardan giderse… her neyse…

Bu sorum da DEM Parti’ye: Devlet ile bir yıldır görüştüğü söylenen Abdullah Öcalan’ın aldanmış/aldatılmış olabileceğini hiç düşünmüyor musunuz? O bir tanrı değil, insan, yani insanlar da aldanabilir, yanlış yapabilir değil mi? Ben kendisinin aldatıldığını düşünüyorum. Bu benim iyimserliğimi koruyarak yaptığım bir yorum. Kimse bana Devlet Bahçeli’nin Türkiye’de demokrasi istediği masalını anlatmasın. Liseyi bitirdiğim 1973’ten beri siyasetteki her gelişmeyi anbean izliyorum. 1982’den beri ise bir gazeteci olarak izledim. MHP asla demokrasiyi savunmaz, savunamaz çünkü fıtratlarında böyle bir şey yok. Ankara Bahçelievler’de yedi tane masum TİP’li üniversite öğrencisinin oturduğu evi bir gece basıp boğazlarını keserek öldüren adamlar bunlar, ya da onların çocukları. Bunlar mı ülkede demokrasi isteyecek, güldürmeyin Allah aşkına. MHP’yi benden daha iyi tanıması gereken Abdullah Öcalan’ın kendisine uzatılan ipi tutması Kürt halkına “belki de silahlar susar, bize de barış gelir” mantığıyla tutarlı görünebilir. Ama bunun gerçek olamayacak kadar güzel bir rüya olduğunu birkaç ay sonra anlayacaklar. Yani ne olacaksa yine zavallı Kürt halkına olacak. Ama bu kez liderleri eliyle kandırılmış olacaklar.

CHP’ye baskı yapmanın demokrasi karşıtlığını, düşmanlığını derinleştirmekten başka bir işe yaramayacağı görülmeli. “Demokrasi konuşalım” diyen birilerine “yok yok ona gerek yok” diyenlerle birlik olmayın. Onların yani AKP MHP’nin ipiyle kuyuya inmeyin, inenler geri çıkamadı. DEM Partilileri duyuyor musunuz, ÇIKAMADI?

Suriye’deki SDG’nin durumuyla ilgili birkaç söz söyleyerek bitirmek istiyorum yazıyı. Türkiye’deki adı konmamış sürecin Suriye’deki Kürtlerin özerk bir bölge dahi olsa kazanmaması için yapıldığını unutmayın. Bakın bağımsızlık falan demiyorum, başka bir devlet falan da demiyorum, yalnızca özerklik diyorum. Suriye’deki Kürtlerin ve Arapların birlikteliği olan SDG’nin -ki içindeki Araplar yarısından epey fazladır- silahlarını bırakıp Colani’nin IŞİD sürülerine teslim olmaları isteniyor. Eşyanın doğasına aykırı bir durum olur bu. Kuzuyu kurda teslim etmek gibi bir şey yani. 

Bu yüzden AKP-MHP ikilisinin tezgahladıkları Terörsüz Türkiye masalının yalnızca Suriye’deki özerk bölgeyi önlemek için anlatıldığını düşünüyorum kabaca. Sorun bundan daha fazlasıdır elbette ki ama yazının sınırlarını aşmış olmamak için burada kesiyorum. Bu yüzden de ne Türkiye’de Kürt sorununun çözüleceğini ne de demokrasinin geleceğini düşünüyorum. 

Yazıyı buraya kadar okuyanlara teşekkür ederim.

Herkese keyifli günler.

Fotoğraf: chp.org.tr

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanMetin Gülbay
Takip et:
İlk haberi 1982'de staj yaptığı Nokta İnsanlar dergisinde yayınlandı. Özgür Gündem, Evrensel, Radikal gazeteleriyle, CNN Türk ve Skytürk televizyonlarının kuruluş ekibinde yer aldı. Kırk yılda birçok yayında çalıştı. Gazeteci meslektaşlarıyla birlikte hazırladıkları üç kitap çalışması bulunuyor, dördüncüyü kendi başına yaptı. 2003 sonu ile 2012 başı arasında Dünya Yayın Grubu'nda Ajans Dünya'nın genel yönetmenliğini yürüttü. 2014'te meslektaşı Adnan Genç ile ortakhaber.com haber sitesinin yayınına başladı. 2,5 yıl süren yayını açılan davalar nedeniyle bitirmek zorunda kaldılar. Çeşitli internet sitelerine tarih ve bilim yazıları yazarak emeklilik hayatını sürdürüyor.
Önceki Makale Bilinmeyen Bayan Hakopyan
Sonraki Makale Bugünkü köşe yazıları

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

ManşetSerbest Kürsü

Gıda güvenliğimiz tehlikede mi?

Yıldırım Aktuğan
13 Ekim 2025
*Serbest Kürsü

İki sessizlik arasında Orta Doğu

Metin Duyar
13 Ekim 2025
EditörSerbest Kürsü

İnsan adaleti mi doğa adaleti mi?

Tijen Zeybek
12 Ekim 2025
Serbest Kürsü

Erdem, cehalet ve ihtiras

Melek Ay
12 Ekim 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?