Pazartesi, 13 Eki 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
ManşetSerbest Kürsü

Gıda güvenliğimiz tehlikede mi?

Yıldırım Aktuğan
Son güncelleme: 13 Ekim 2025 05:53
Yıldırım Aktuğan
Paylaş
Paylaş

“Türkiye, tarımda kendi kendine yeten yedi ülkeden biri.” Bu gurur verici cümleyi birçoğumuzun çocukluğundan beri duyduğunuza eminim.

Ders kitaplarında, haber bültenlerinde, siyaset kürsülerinde sıkça dile getirilen bu ifade, bir dönemin Türkiye’sinin tarım gücünü ve bereketini simgeliyordu. Peki, bu iddia bugünün Türkiye’si için hâlâ geçerli mi? Ne yazık ki, rakamlar ve sahadaki gerçekler, bu cümlenin artık bir nostaljiden ibaret olduğunu fısıldıyor.

Bir zamanların “kendi kendine yeten” ülkesi, bugün temel tarım ürünlerinde dahi dışa bağımlı hale gelmiş durumda. Buğday, mısır, saman, soğan, mercimek… Liste uzayıp gidiyor. Birkaç yıl öncesine kadar kendi üreticimizin ambarlarını doldurduğu bu ürünler için, şimdi döviz ödeyerek ithalat kapılarını çalıyoruz. Öyle ki, 2005’te yaklaşık 4-5 milyar dolar civarında olan tarım ithalatı, günümüzde 25 milyar doların üzerine çıkmıştır. Tarım ürünleri ithalatımız son 20 yılda 5 katın üzerinde artarak rekor seviyelere ulaşmıştır. Bu durum, gıda güvenliğimiz için ciddi bir alarm zilini çalıyor.

Peki, bu noktaya nasıl geldik?

Cevap, tarlada, bağda, bahçede gizli. Çiftçi, mazotun pahalılığından, gübrenin ithal olmasından ve tohumun dışarıdan gelmesinden dertli. Yüksek üretim maliyetleri, zaten kırılgan olan gelirlerini daha da düşürüyor. Üretmek yerine zarar etme riskiyle karşı karşıya kalan çiftçi, tarlasını ekmekten vazgeçiyor. Birçoğu için, banka kredisiyle üretim yapmak, daha büyük bir risk halini alıyor.

Bu durumun kaçınılmaz bir sonucu olarak, tarım arazileri her geçen gün küçülüyor. Tarım yapılan alanlar azalırken, köyler genç nüfustan yoksun kalıyor. Köyden kente göç, sadece bir istatistik olmaktan çıkıp, toprağın ve tarımsal üretimin kan kaybı anlamına geliyor. Gençler, toprağın zorlu koşulları yerine, kentlerde daha “kolay” ve “garantili” iş arayışına giriyor. Üretici sayısı azalırken, sofraları doldurması beklenen tüketici sayısı artmaya devam ediyor. Bu denklemde, tarımda kendi kendine yetmek bir hayalden öteye gidemiyor.

Bugün cevabını bulmamız gereken soru şu: Türkiye, gıda güvenliğini hâlâ koruyabiliyor mu? Yoksa sofralarımıza gelen her lokma, yurt dışından gelen gemilerle mi taşınıyor? Bu durum, sadece ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda ulusal güvenlik meselesidir. Kendi gıdasını üretemeyen bir ülke, geleceğini de başkalarına emanet etmiş demektir.

Acil ve köklü politikalarla tarıma destek olmak, tarım arazilerimizin yok olmasını önlemek ve teknoloji destekli tarım üretimi için genç kuşakları toprağa dönmeye teşvik etmek, bugünün Türkiye’si için bir tercih değil, zorunluluktur. Aksi takdirde, “kendi kendine yeten Türkiye” hikayesi, sadece geçmişin tozlu sayfalarında kalmaya mahkum olacaktır.

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanYıldırım Aktuğan
Takip et:
1958 yılında İzmir’de doğan Yıldırım Aktuğan, 1982 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünü tamamlamasının ardından iş hayatına 1984 yılında Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı’nda başlamıştır. 1989 yılında Müsteşarlık bursu ile Boston Üniversitesinde Finans alanında yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra Müsteşarlıkta çeşitli kademelerde yönetici olarak görev yapmıştır. Yurtdışında Şikago ve Tokyo’da ekonomi müşaviri olarak görev yapan Aktuğan, ayrıca Eti Bor A.Ş.de Yönetim Kurulu üyeliği ve Halk Bankası’nda Denetim Kurulu üyeliği görevlerinde bulunmuştur. Müsteşarlıktan ayrıldıktan sonra bir süre Çeşme Belediye Başkan Yardımcılığı ve Çeştur A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerini yapan Aktuğan halen Çeşme ilçesinde Kurumsal Yönetim Danışmanı olarak görev yapmaktadır.
Önceki Makale Bugünkü köşe yazıları
Sonraki Makale Schengen’de yeni sistem

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

GünlükManşet

Bugünkü köşe yazıları

Medya Günlüğü
13 Ekim 2025
GünlükManşet

Gökyüzünden İHA yağıyor

Medya Günlüğü
13 Ekim 2025
GünlükManşet

“Menemen enflasyonu”

Medya Günlüğü
13 Ekim 2025

Mehmet Şüküroğlu çiziyor

Mehmet Şüküroğlu
13 Ekim 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?