Cuma, 24 Eki 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Gazze’de “mucizevi” barış ve Türkiye’nin “başarı öyküsü”

Aydın Sezer
Son güncelleme: 18 Ekim 2025 08:25
Aydın Sezer
Paylaş
Paylaş

Dış politika çoğu zaman gerçeklerin değil, anlatıların savaştığı bir arenadır. Geride bıraktığımız hafta bu ilkenin adeta ete kemiğe büründüğü, tüm tarafların zafer ilan ettiği “mucizevi” bir barışa sahne oldu. Mısır’ın Şarm el-Şeyh kentinde, Gazze’deki kanı durduran ateşkes anlaşması imzalanırken, podyumda her lider kendi zaferini kutluyordu. Ancak bu parlak tablonun arkasında, bir davanın tasfiyesi, bir örgütün bitirilişi ve reel politiğin soğuk gerçekleri yatıyor.

Günün başrol oyuncusu, şüphesiz, egosunu hem Tel Aviv’de hem de Mısır’da tatmin eden Donald Trump’tı. İsrail Parlamentosu Knesset’te içi boş, mantık hatalarıyla dolu, bölge gerçekliğinden kopuk bir konuşma yaptıktan sonra, Şarm el-Şeyh’te dünya liderlerini bir ev sahibi edasıyla ağırladı. Trump’ın anlatısında savaşın da, barışın da mimarı kendisiydi. Bu, “savaşa da destek olduk, barışa da destek oluyoruz” cümlesiyle özetlenebilecek, kendi içinde çelişkili ama son derece pragmatik bir yaklaşımdı.

Peki, bu anlaşmayla kim ne kazandı, kim ne kaybetti?

Bu sorunun en net cevabı, kazananın tartışmasız bir şekilde Netanyahu ve İsrail olduğudur. Netanyahu, 8 Ekim 2023’de ne vadettiyse, neredeyse tamamını gerçekleştirdi. Yıllardır kangren haline gelen Filistin sorunu dar bir alana, “Gazze ve Hamas sorununa” indirgendi. Hamas’ın askeri ve siyasi varlığı fiilen sona erdirildi. Direniş ekseninin sponsoru İran’a gözdağı verildi ve Hizbullah’tan Yemen’e kadar tüm vekil güçler bir kapana kısıldı. Arap dünyası, özellikle Körfez monarşileri ve Mısır, Gazze’deki insanlık dramına vicdani tepkiler gösterse de Hamas’ın yok edilişini hayırhah bir şekilde izledi.

Kaybedenler listesinin başında ise sivil halk, kadınlar, çocuklar ve yerle bir edilen Gazze var. Filistin davası adına masada ne iki devletli çözüm, ne başkenti Doğu Kudüs olan bir devlet, ne de 1967 sınırlarına bir atıf kaldı. Aksine, Gazze’nin yönetimi, sabıkalı bir isim olan Tony Blair liderliğindeki uluslararası bir komisyona devrediliyor. Bu, 100 yıl öncesine ait bir manda yönetimini andıran modelin, gelecekte işgal altındaki diğer topraklar için de bir örnek teşkil etme riskini barındırıyor. 7 Ekim saldırısının bilançosuna bakıldığında, kağıdın sol tarafında, yani kazanımlar hanesinde maalesef hiçbir girdi yer almıyor.

Bu denklemin en ilginç aktörü ise Türkiye oldu. Son güne kadar Hamas’ın uluslararası alandaki tek avukatı ve hamisi konumundaki Ankara, Hamas’ın tasfiyesiyle sonuçlanan bu anlaşmaya en büyük desteği veren ülke konumuna geldi. Bu, bir anlamda, Hamas’a “artık dur” denmesiydi ve bu mesajı en etkili şekilde iletebilecek tek aktör Erdoğan’dı. Nitekim Katar ve Mısır’ın aylardır başaramadığını Türkiye’nin devreye girmesiyle sonuçlandıran bu süreç, Erdoğan’a Beyaz Saray’da Trump tarafından sunulan övgülerin de arka planını oluşturuyor. ABD, Hamas’ı ancak Erdoğan’ın durdurabileceğini biliyordu ve bu kozu kullandı.

Elbette, Türkiye’deki geleneksel anlatı her zaman olduğu gibi buradan da bir dış politika başarı öyküsü çıkarmayı başardı. Erdoğan’ın, Netanyahu’nun zirveye katılacağını duyunca uçağını havada beklettiği gibi, doğruluğu şüpheli ama iç kamuoyuna yönelik kahramanca hikayeler hızla yayıldı. Oysa gerçekte Netanyahu’nun katılmama sebebi, bir Yahudi bayramı nedeniyle seyahat edemeyecek olmasıydı. Bu durum, dış politikadaki gerçeklerle iç siyasete sunulan versiyonu arasındaki derin uçurumu bir kez daha gözler önüne serdi.

Erdoğan’ın daha düne kadar “katil, darbeci” dediği Sisi ile el sıkışıp barışı kutlaması, pragmatizmin ideolojilere nasıl üstün geldiğinin son örneğidir. Ancak asıl sorulması gereken şudur:

Eğer Türkiye, Netanyahu ile diplomatik kanalları en başından beri açık tutsaydı, Gazze’deki son üç yılın bilançosu bu kadar ağır olur muydu?

Sonuç olarak, Gazze’de tanık olduğumuz şey, tüm tarafların kendi seçmenine zafer olarak pazarladığı, ancak özünde bir halkın davasının ve direnişinin tasfiye edildiği bir süreçtir. Türkiye için ise bu, bir zamanlar hamiliğini yaptığı bir “Kuvay-i Milliye” hareketinin bitirilişine şahitlik etmektir. Ancak sonuç ne olursa olsun, anlatı değişmeyecektir: Kazanan taraf, her zaman olduğu gibi, Türkiye ve onun lideri olacaktır. Gerçeğin peşinde koşmak ise beyhude bir çaba olarak kalmaya devam edecektir.

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

EtiketlendiJeopolitik
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanAydın Sezer
Takip et:
Siyasete ve dış politikaya dair nüanslı, eleştirel, yer yer alaycı yazılar ve enerji alanında değerlendirmeler.
Önceki Makale Büyük harf kuralı
Sonraki Makale Mehmet Şüküroğlu çiziyor

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

EditörKöşe Yazıları

“Psikolojik” enflasyon…

Erdal Çolak
22 Ekim 2025
Köşe Yazıları

TV’lerde konuklara saygısız sunucular

Cenk Başlamış
21 Ekim 2025
Köşe Yazıları

Sivrisinekler kimi daha çok ısırıyor?

Dr. Nevin Sütlaş
19 Ekim 2025
Köşe Yazıları

Dış haberlere adanan bir ömür

Cenk Başlamış
18 Ekim 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?