Galatasaray Avrupa arenasından sonra tekrar lige odaklanırken tek hedef yola kayıpsız devam edebilmekti.
Şampiyonlar Ligi’nden sonra Okan Buruk’un rotasyona gideceğinden emindim. Nellson’un tekrar kadroya dahil oluşu, merkezin tekrar Sergio-Torreira ikilisine dönmesi ve Tete’nin yeniden kadroya dahil olması… Genel hatlarıyla alışılagelmiş kadrosuyla sahada gördüğümüz bir Galatasaray vardı.
Maçın başlama düdüğüyle birlikte oyunun temposunu yükseltmeden rölantide kalan tarafın Galatasaray olduğunu gördük.
Avrupa dönüşlerinde böyle fiziksel düşüşler olabiliyor. Ek olarak, bu işin mental tarafının da hayli zor olduğunu söylemek lazım.
İvo Viera’nın Pendikspor’u adeta oyunu belli bir metreye kilitleyerek rakibine sadece topa sahip olarak oynatmayı amaçladı. Zaman zaman yapılan şok preslerle de kontra deneyerek etkili olmaya çalıştı.
Kaleyi 10 kişi ile savunan takıma uzun boylu stoperlerin üzerinden havadan bombeli ortalarla gol etmek hayal ötesidir. İlk yarıda en az sekiz kez nafile ortalarla gol aramak Galatasaray sisteminde olmaz, olamaz…
Galatasaray, ilk yarı özelinde bir dönem Mircea Lucescu’nun oynadığı oyunun özetini oynadı. Galatasaray, hücum yapar“mış” gibi yaptı ama yapmadı. Set hücumu oynuyor “muş” gibi yaparak klasik bir antrenman maçı oynarmışçasına ilk yarıyı bitirdi.
Bu sezon genelinde takımın aklı büyük oranda Avrupa’ya odaklı sarı-kırmızılılar maç kazansa da, “nasıl olsa gol atarız” düşüncesinden çıkmalı. Oyuncu değişlikleri “zamanlaması” konusunda geç kaldığını düşündüğümüz Okan Buruk, ikinci yarının başında o kadar farklı hamleler yaptı ki, Barış Alper’i sol bekte gördüğüm zaman içimden “acaba yine neler planlıyor” dedim.
Barış-Kerem kanadını aynı tarafta kullanabilmek ve daha fazla hücum fazı oluşturmak için bu düşünceye girilmesi akıllıca. Bir takımı açamıyorsanız, bolca kaleyi yoklamanız lazım.
Haftalardır belirttiğim “Hakim Ziyech’in 10 numarada oynadığı zaman yapabilecekleri” konusunda bir kez daha haklı çıktığım için mutluyum. Bir kadroda Ziyech var ise, o takımın 10 numarası olur.
Hakim, yavaş yavaş %100’e doğru geliyor. Galatasaray gol için doğru hamleleri yaptı ve Bakambu’yla beraber bu sezon ilk defa 4-4-2’ye dönerek oynadı.
İşin ikonik kısmı ise, Kaan Ayhan’ın sakatlığından sonra Kerem Demirbay’ın stoperde yeterli performansı verebilmesi.
Okan Buruk, takım içerisinde esneklik yapmayı seviyor. Böyle bir kadronun içinde yapılacak bu değişiklikler mental olarak rakibinizi de oyundan düşürür.
Bu 11’ in içerisine tam formda bir Zaha eklenince analiz olarak güzel şeyler çıkaracağız. Büyük takımlar, yeteri kadar iyi oynamasalar da sonuç alırlar.
Galatasaray için bu şekilde olduğunu düşünüyorum. Takımın serisi devam ediyor. Son haftaya kadar aynı şekilde devam edeceğimizi düşünüyorum.
Peki sizce, ligde dengeler nasıl değişecek?..
Fotoğraf: Galatasaray X hesabı