Fenerbahçe taraftarının şımarıklığı dışında dün akşam oynanan oyunu, JJ’in takıma hakim olan liderliğini, futbolcuların inanmışlığını ve oyunun kalitesini sevdim. Hiçbir şeyi beğenmeyen Fenerbahçe taraftarının bu maçta ki oyunu beğenmemesi çok normal. Artık onlardan mantıklı tepkiler beklemiyorum, sadece iyileşmelerini diliyorum çünkü bir tür histerinin peşine düştüler.
Ancak bir “Putin tezahüratı” var ki her türlü ahlaksızlığı yapıp ahlak timsali rolleri yapan Türk futbolunun rezil aktörleri hemen olaya sahip çıkmışlar. Oysa geçmişlerinde Fetö, derin devlet, rüşvetçi başbakanlar, Rolex saatler falan var. İnsan sadece Fetö adı geçince utanır ama bunlar da utanmazlık kurumsal hale gelmiş.
Bu defa da Ukrayna-Rusya savaşının suçlusu Fenerbahçe ilan edildi!
Önce Ukrayna ve Romanya dünya futbolunda en kirli iki ülke, detaya girmeyeceğim isteyen internette bolca bilgi bulabilir. Bu iki ülkenin futbolunda her şey satılık, federasyon başkanlarının zimmet, üçkağıtçılık suçları işlediği tespit edilmiş. Yani rakibin karnesi çok temiz görünmüyor.
Ayrıca UEFA ve FIFA ile kirli ilişkileri var, 2012 Dünya Kupası, Collina’ya ödenen maaşlar ve Dinamo Kiev-Beşiktaş maçında yaşanan hakem rezaleti ve dün akşamdaki maçta yaşananları tesadüf sanan varsa ahmaktır.
Ukrayna kirli bir futbol ülkesi, bugün yaşanan savaşın mağduru olması, futbolda döndürdükleri dümenlerin Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı mağdur ettiği gerçeğini örtmez.
Ama bu ülke futbolunun başarı için ülkesine ihanet etmeyi alışkanlık haline getirmiş aktörleri var. 3 Temmuz’da “UEFA..” diye bağırdıkları şey bir suç makinesi idi ve o gün UEFA’yı yönetenleri hepsi rüşvet ve ahlaksızlıktan spor ve adli yargıda ceza aldılar.
İtalyan hakem açık açık Dinamo Kiev’i korudu, futbolcuları da Fenerbahçe taraftarını tahrik etti ki Fenerbahçe taraftarı da buna tepki gösterdi.
Vatan hainlerinden utanmayan insanlara ben vatan sevgisi öğretemem. Taraftar olmadan önce yaşadıkları ülkeyi sevmelerini öneriyorum, yoksa sonra kaçmak zorunda kalıyorlar!
