Cumartesi, 5 Tem 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Filipinler’i “yiyen” aile

Alper Eliçin
Son güncelleme: 2 Nisan 2025 05:50
Alper Eliçin
Paylaş
Paylaş

Bir arkadaşımın geçen hafta Filipinler’e yaptığı gezi bana Ferdinand Marcos’u hatırlattı. Ben de bu hafta onun hikayesini anlatmaya karar verdim.

Marcos (fotoğrafta solda),  1965-1986 yılları arasında Filipinler’in devlet başkanı olarak görev yapan bir politikacı. Zamanla baskıcı bir rejim kuran Marcos sonunda güç zehirlenmesi nedeniyle tipik bir diktatör olmuş. 1972 yılında sıkıyönetim ilan etmiş. Siyasi rakiplerini pasifize eden Marcos, büyük çapta yolsuzluklara da karışmış. Filipinler eski güzellik kraliçesi olan eşi Imelda (fotoğrafta sağda) ile birlikte devletin fonlarını kişisel servetlerine aktarmışlar ve olağanüstü bir debdebe içerisinde yaşamışlar. İktidarları zamanında 10 milyar dolardan fazla büyüklükte devlet parasını zimmetlerine geçirmişler. Vergi cennetlerinde paravan şirketler kurmuşlar. 1986’da iktidardan ayrılmak zorunda kaldığında İsviçre bankalarında sahte isimlerle açılmış 684 milyon dolarlık gizli hesapları bulunmuş.

Debdebeli saltanatları sırasında, özellikle Imelda Marcos’un aşırı lüks harcamaları ünlüymüş. Elmas ve pahalı sanat eserleri koleksiyonları ve sonradan çok popüler olan 3000 çiftin üzerinde ayakkabısı varmış. Ayrıca New York, Londra, Roma ve Honolulu gibi yerlerde saray standardında malikaneler yaptırtmışlar.

Marcos’un yandaş iş insanları da varmış. Bunlarla yüksek komisyonlar karşılığında büyük iş olanakları sağlamış. Bu iş insanlarının şirketlerini belli sektörlerde tekel durumuna getirerek gelirlerini artırmış. Elde ettikleri haksız kazançlarının önemli bir bölümünün de yurt dışındaki kendine ait özel hesaplara aktarılmasını şart koşmuş. Filipin ekonomisinde önemli bir yeri olan ve halkın geniş kesimlerinin faaliyet gösterdiği şeker ve Hindistan cevizi sektörüne çok ağır vergiler ve fonlar getirerek elde edilen kaynakları zimmetine geçirmiş. Petrol ve elektrik enerjisi sektörlerini yandaş şirketler aracılığıyla kendi kontrolüne almış.

Marcos hükümeti, döviz cinsinden büyük borçlar almış. Bu borçlarla büyük altyapı projelerine girişmiş. Ancak bu projelerin uygulanması, yakın çevresindeki az miktarda iş insanının şirketlerine çok yüksek fiyatlarla ihalesiz olarak verilmiş. Zira her ihaleden kendisine büyük komisyonlar aktarılıyormuş. Sonuçta 1980’lerde 28 milyar dolara yükselen ülkenin dış borcu, bu iş insanlarının ve Marcos ailesinin kişisel servetine dönüşmüş. Zaten iyice yoksullaştırılmış olan Filipin halkı bir de bu borçları faiziyle ödemek zorunda kalmış. Projelerin de çoğu yolsuzluklar nedeniyle tamamlanamamış.

1972’de halkın uyanması karşısında sıkıyönetim ilan eden Marcos binlerce kişiyi yasadışı olarak gözaltına almış, bunlara işkence yapmış ve öldürtmüş. Basın özgürlüğü kaldırılmış, gazeteler kapatılmış. Ortada sadece devlet propagandası yapan birkaç gazete ve devlet televizyonu kalmış. Polis ve ordu sivil halka karşı işkence, suikast veya kaybetme politikaları uygulamış.

Kendisine karşı iki kez büyük boyutlu protesto gösterileri düzenlenmiş. 1970’deki işçiler ve öğrencilerin başlattığı protesto eylemi kanlı bir şekilde bastırılmış. Çok sayıda protestocu öldürülmüş. 1971’de muhalefet partisinin mitingine bombalı saldırı yaptırtmış. Bu saldırıda dokuz kişi ölmüş. 1983’de siyasi rakibi Benigo Aquino’yu bir suikast düzenleterek öldürtmüş. En sonunda 1986’da halkın sokaklara dökülmesi karşısında askerler ve tanklarla engelleme girişiminde bulunmuş fakat halk geri adım atmamış.

Marcos döneminde 3000’den fazla insan öldürülmüş, 35 bin kişi işkence görmüş, 70 bin kişi haksız yere tutuklanmış. 1986’daki ayaklanma, suikasta kurban giden Benigo Aquino’nun eşi Corazon Aquino’nun kendisine rakip olduğu seçimlere hile karıştırarak zaferini ilan etmesiyle başlamış. Milyonlarca Filipinli sokaklara dökülerek tankların ve askerlerin ilerlemesini engellemiş. Bu olaylar gelişirken kendisine bağlı Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkan Yardımcısı halkın tarafına geçmiş. ABD de kendisine verdiği desteği kesmiş ve ülkeyi terk etmesi için baskı yapmaya başlamış.

7 Şubat’taki hileli seçimler, 22-24 Şubat’taki halk isyanının akabinde, 25 Şubat öğleden sonra Marcos sarayında yemin ederek görevine başladığını iddia etmiş ama halk bunu tanımamış. Aynı günün akşamı ABD Cumhurbaşkanı Ronald Reagan, ABD’nin Manila Büyükelçisi’ne Marcos ailesinin güvenli tahliyesi için talimat vermiş. Aynı gün 21.00’de Marcos ailesi dört ABD helikopteriyle saraydan alınmış ve Filipinler’de bulunan Clark Hava Üssü’ne aktarılmış. Oradan da bir C-130 nakliye uçağıyla Hawaii’ye sürgüne gönderilmiş. Ferdinand Marcos 28 Eylül 1989’da Hawaii’de sürgünde ölmüş. Imelda ise 95 yaşında yaşamını sürdürüyor.

Her şeye rağmen Ferdinand Marcos, ABD’nin kendisini koruması nedeniyle yaptıklarından ucuz kurtulmuş denebilir. Bazı diktatörlerin sonu daha feci olabiliyor. Kaçmaya çalışırken yakalanan Çavuşesku ailesinin trajedisini 19.12.2021 tarihinde yayınladığım bir yazıda anlatmıştım.

Bu vesileyle herkesin Şeker Bayramı’nı kutlar, her şeyin çok daha güzel olacağı günler dilerim.

Not: Bu yazım ilk olarak noktakibris.com sitesinde yayınlanmıştır.

İlgili yazı:

Ayakkabı çantaya uyacak
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanAlper Eliçin
Takip et:
1974 yılında Alman Lisesi’nden mezun oldu. Öğrenimine Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nde devam etti. İngiltere’de Sussex Üniversitesi’nde Yöneylem Araştırması ve ABD’de Clemson Üniversitesi’nde İşletme alanlarında yüksek lisans yaptı Dünya Bankası'na değişik projelerde danışmanlık yaptı, Çukurova Metropolitan Bölgesi Kentsel Gelişim Projesi'nde ise proje direktör yardımcılığı görevini üstlendi. Gayrimenkul geliştirme projelerindeki deneyimini zaman içerisinde turizm yatırımlarına yönlendirmiştir. İş yaşamına 1990 yılından itibaren Pegasus Havayolları'nda kurucu ortak olarak devam etti, şirkette genel müdür yardımcısı ve yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı. İstanbul Havayolları'nda genel müdür yardımcılığı, Kavrakoğlu Management Institute’da başkan yardımcılığı görevlerinde bulundu. Havayolu yönetimi, yeniden yapılandırılması, şirket birleştirme, ayırma ve satın almaları ve gayrimenkul yönetimi konuları uzmanlık alanlarından. Merkezi Paris'te olan Milletlerarası Ticaret Odası Havacılık Komitesi'nde uzun yıllar Türkiye'yi temsil etti, Türkiye Havacılık Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmeleri Derneği Başkan Yardımcılığı görevlerinde de bulundu. 2008 yılında BCD Eğitim ve Danışmanlık Ltd’nin kurucu ortağı oldu. Halen serbest danışman ve eğitmen olarak çalışmaktadır. Bugüne kadar Türkiye, KKTC, Rusya, Gürcistan, Azerbaycan, Romanya, Mısır, Belçika, İsviçre ve Avusturya’da eğitimler vermiş, danışmanlık yapmıştır. Ayrıca, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde dijital yayın organlarında köşe yazarlığı yapmaktadır. Çok iyi düzeyde Almanca ve İngilizce biliyor. Dağ tırmanışları ve doğa yürüyüşlerine ilgi duyuyor, Ağrı ve Musa dağları tırmandığı dağlar arasındadır. Okumak ve seyahat etmekten büyük zevk alıyor.
Önceki Makale İmamoğlu’ndan dış politikaya
Sonraki Makale Lafz ve ruh…

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

*Serbest Kürsü

İmam Gazali’den molla rejimine

Halil Ocaklı
4 Temmuz 2025
ManşetSerbest Kürsü

Akdeniz Sanat ve Yaşam Vadisi

Adil Gürkan
4 Temmuz 2025
Serbest Kürsü

Süreç uzun ince bir yol

Gürsel Demirok
4 Temmuz 2025
EditörSerbest Kürsü

Özgürlüğün pozitifi negatifi

Medya Günlüğü
4 Temmuz 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?