Türkiye ile Rusya arasında son günlerde çok farklı iki konuda birbiriyle taban tabana zıt iki gelişme yaşandı.
Bunlardan ilki ve asıl önemlisi, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin İstanbul ziyaretinden Kiev’e Azak (Azov) Taburu’nun beş komutanıyla dönmesi oldu. Uçakta çekilmiş bir fotoğrafı Twitter hesabından paylaşan Zelenski, “Türkiye’den dönüyoruz ve kahramanlarımızı eve getiriyoruz” diye yazdı.
Söz konusu komutanlar geçen yıl Mariupol’de yaşanan çatışmaların ardından Rusya yanlısı Ukraynalı tutuklu politikacı Viktor Medvedçuk ile takas edilerek Türkiye’ye getirilmişti.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Azak komutanlarının Ukrayna’ya dönmesinin varılan anlaşmanın hem Türkiye hem de Ukrayna tarafından doğrudan ihlal edilmesi anlamına geldiğini açıkladı. Peskov, geçen yıl varılan üçlü anlaşmaya göre söz konusu beş kişinin çatışmaların bitmesine kadar ülkelerine dönmemesi gerektiğini belirterek, “Bu konuda kimse Rusya’ya önceden herhangi bir bilgi vermedi” dedi.
NATO’nu Vilnius toplantısına değinen Peskov, “Türkiye’ye büyük baskı yapılıyor. Türkiye de İttifak’la dayanışma içinde bulunduğunu gösteriyor, bunu çok iyi anlıyoruz. Yine de varılan bir anlaşmayı böyle ihlal etmek kimseye yakışmaz” diye konuştu.
Peskov’un NATO zirvesine atıfta bulunması tesadüf değildi çünkü aynı zamanda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Zelenski ile görüşmesinde Ukrayna’nın NATO üyeliğini hak ettiğini söylemişti. Üstelik Ankara zirvede İsveç’in üyeliğine de “yeşil ışık” yaktı.
Peskov’un açıklamasının ardından iki ülkenin dışişleri bakanları Hakan Fidan’la Sergey Lavrov telefonda konuştu. Rusya Dışişleri’nin açıklamasına göre, Lavrov Fidan’a hem Azak komutanlarının iadesinin hem de Türkiye’nin Ukrayna’ya askeri teçhizat tedarikinin Moskova’da yarattığı rahatsızlığı aktardı.
Görsel: Beinsports
İlginç maç
Türkiye-Rusya hattında yaşanan diğer önemli gelişme, Fenerbahçe’nin St. Petersburg’daki bir turnuvaya katılması oldu. Kızıl Yıldız ve Neftçi Bakü takımlarının da yer aldığı turnuvanın ilk maçında Fenerbahçe Zenit’le karşı karşıya geldi.
İlginç olan sadece bu maç değildi, iki kulüp arasında geçen aylarda kamuoyunun dikkatinden büyük ölçüde kaçan bir iş birliği anlaşması da imzalanmıştı.
Fenerbahçe Spor Kulübü’nden 27 Mart tarihinde yapılan açıklamada, Zenit ile erkek futbol, kadın futbol ve erkek basketbol takımlarını kapsayacak 2 yıllık bir anlaşmaya imza atıldığı duyuruldu.
Açıklamada, “Önemli bir partnerlik olarak gördüğümüz, kısa, orta ve uzun vadede daha kapsamlı şekilde gelişim göstereceğine ve olumlu yansımalar elde edeceğimize inandığımız bu adımın kulübümüz için faydalı olmasını diliyoruz” denildi.
Hem bu anlaşma hem de St. Petersburg’daki turnuva ister istemez akla bazı sorular getiriyor.
Fenerbahçe’nin, Ukrayna’yı işgali nedeniyle sert yaptırımlara hedef olan ve Batı tarafından neredeyse aforoz edilen Rusya’ya ani ilgisinin devletin bilgisi, onayı ve hatta belki de yönlendirmesi olmadan ortaya çıkması zayıf bir olasılık. Tıpkı, 3 Nisan 2007’de Fenerbahçe’nin Suriye’ye giderek Al İttihad’la karşılaşması gibi. O halde, bir sponsorluk anlaşmasıyla da güçlenmesi muhtemel Fenerbahçe-Zenit (Rusya) ilişkisinin “Ankara’nın tepelerinde” desteklendiğini varsaymak çok da abartılı bir tahmin olmaz. Son yıllardaki Türk-Rus yakınlaşması düşünüldüğünde bu durum zaten şaşırtıcı da olmaz.
Asıl şaşırtıcı olan, bu olayla taban tabana zıt şekilde Türkiye’nin Rusya’nın “terörist” ilan ettiği Azak Taburu komutanlarını Ukrayna’ya teslim etmesi. Çünkü Rus tarafının açıklamalarına bakılırsa, Türkiye bu kişilerin savaş bitinceye kadar ülkesinde kalacağı konusunda Moskova’ya söz vermiş.
Ankara’nın Rusları son derece kızdıracağını bile bile bu adımı atmasının bir nedeni olmalı. Moskova’nın tepkisinin bu kadar sert olacağının hesaplanmamış olması zayıf bir ihtimal. Türkiye, Ukraynalı komutanların iade edilmesi konusunda Batı’nın baskısıyla karşılaşmış olabilir. Ya da Batı’daki Rusya’ya fazla yaklaşıldığı eleştirilerini bastırmak, dengeli bir siyaset izlediğini göstermek istemiş olabilir.
Bütün devletler arasındaki ilişkilerde olduğu gibi Türk-Rus ilişkilerinin de bir görünen yani kamuoyu tarafından bilinen bir de görünmeyen yönü var. Ankara iki ülke arasındaki bir konudaki görüş ayrılığına tepki olarak Ukraynalıları teslim etmiş olabilir.
Nedeni ne olursa olsun Türkiye’nin iade kararı önemli.
Son yıllarda neredeyse birbirlerine mahkum hale gelen iki ülkenin bu olaydan etkilenip etkilenmeyeceği ya da nasıl etkileneceği yakında ortaya çıkar.