Gazeteci Fatih Altaylı, Habertürk’le yollarının ayrıldığını duyurdu.
Altaylı’nın “Bana katlanan herkese teşekkürler” başlıklı yazısından bir bölüm şöyle:
“Gerçekten hesabını tutmadım, bilmiyorum bu kaçıncı.
Veda…
Evet, veda.
Cumhuriyet, Gelişim Yayınları, Söz, Nokta, Erkekçe, Gelişim Spor, Güneş, Günaydın, Hürriyet, Sabah, Show TV, Cine 5, Kanal D, ATV, Kanal 1, radyolar… Belki bazılarını hatırlamıyorum bile. Tepem attığında, gerek gördüğümde bırakıp çıktığım yerler…
Çoook, neredeyse medyanın yakın tarihi.
Şimdi de Habertürk mazime gömülüyor.
Bu Habertürk sayfalarında okuyacağınız son yazım.
Kim bilir belki de, gecikmiş bir son yazı.
2005 yılında, Hürriyet’ten ayrıldığımda bana kucak açan Ciner Grubu’nda 18. yılım olmuş hiç çaktırmadan.
Yaşlandıkça hayat hızlı akıyor, vallahi hiç anlamadım nasıl geçti.
Sabah Gazetesi ile başlamıştık.
Sevgili Turgay Ciner ile ofisinde otururken, Sabah’a gelmemi teklif ettiğinde, tek bir talebim olmuştu, “Sadece yazar olurum. Yöneticilik falan istemeyecekseniz gelirim” demiştim.
El sıkışıp başladık.
Üç ay sonra “Gazetenin başına geç” dedi.
Güldüm.
İki ay sonra, tam bir yılbaşı günü evde misafirlerimi ağırlamaya hazırlanırken telefonum çaldı, “Hemen gel” dedi.
Gittim.
“Yarın gazetenin başına geçiyorsun” dedi.
“Yarın ailemle tatile gidiyorum. Geçemem. İstersen kov ama kızıma ve eşime verdiğim sözden dönemem. Bende aile işten önemlidir” dedim.
Güldü.
“Yayın Yönetmeni olarak tatile git” dedi.
Kıramadım.
Kabul ettim.
“Yöneticilik yapmam” sözümden birlikte dönmüştük.
Kısa sürede, beraberce Sabah’ı Türkiye’nin en etkin gazetesi yaptık.
Hürriyet’teki yakın dostlarım da gelmişti yanıma.
Hafta sonları 1 milyon, hafta içi 500 binli tirajlara ulaştık.
Sabah etkinlikte tarihinde ilk defa en büyük rakibi Hürriyet’i geçti BİAK verilerinde.
Daha sonra TMSF gazeteye el koydu.
Dava sürecini bekledim, hukuksuz olduğuna inandığım bu işlemde ısrar edileceğini ve gazetenin geri verilmeyeceğini gördüğüm anda bırakıp çıktım Sabah’tan.
Turgay Ciner, yenilgiyi, hele hele haksız yenilgiyi kabul eden biri değildi.
Düşürüldüğü yerden kalkmak istiyordu medyada.
“Yenisini kurarım” dedi.
Kurduk.
Önce Habertürk televizyonu Kenan Tekdağ’ın yönetiminde hayata geçti.
Ardından benim yönetimimde gazete 2009 yılında yayın hayatına başladı. Hiç görülmemiş, eşsiz, benzersiz bir gazete olarak.”
Yazının devamını okumak için tıklayın