İnce bir fıkradır: “Koca bir fabrikada bir adam ve bir de köpek vardır, adamın görevi köpeği beslemek ve okşamak, köpeğin görevi de adamın makinelere dokunmasını önlemektir.”
Bu fıkra teknolojinin geldiği nokta ve bu hızla ilerlemesi halinde yakın gelecekte alması muhtemel hal ve bu durumda biz insanların içerisine düşecek olduğumuz durumu müthiş bir keskinlikle anlatmaktadır.
Kapitalizmin tarihinde, Avrupa’da 18. ve 19. yüzyıllarda üretimde yaşanan hızlı makineleşme olgusu karşısında, işlerinden endişe eden ve zaman zaman makineleri kıran ve bu nedenle de kapitalizmin tarihine “makine kırıcılar” olarak geçen kimi işçilerin, bu bakış açıları tümüyle anlamsızlaşacak çünkü yerlerini tamamen ikame edecek olan akıllı makineler nedeniyle işlevsizleşecekler ve üretimin bir ayağı olmaktan çıkacaklardır anlaşılan.
20. yüzyılın başlarında Henry Ford’un geliştirdiği ve üretimde devrim yaratan, bant sistemi ya da “Fordist üretim biçimi” denilen ve işçilerin üretim bandının aynı noktasında bulunarak hep aynı işi yapmaları, bu şekilde kazanacakları uzmanlık ve hızla, üretimin arttırılması mantığına dayanan ve işçileri bir nevi makineleştiren sistem de geçersizleşecek çünkü işçilerin yerini zeki makineler almış olacaktır.
Günümüzde bilişim teknolojilerinin ve internetin hizmet sektöründeki kulanım alanı, hızla genişlemeye devam edecek, ofislere ve insanların buralarda yüz yüze gelmelerine gerek kalmadan işler halledilebilecektir. Örneğin banka şubeleri gittikçe küçülecek ve giderek daha az insanla faaliyet gösterecek, bir noktadan sonra ise tamamen gereksizleşecekler.
Son yıllarda konuşulan ve önümüzdeki senelerde yollarda olması beklenen otonom arabalar da kendiliklerinden ilerleyecek ve sürücü olarak insana gerek kalmayacaktır.
Teknolojinin adımlarını iyice hızlandırması ve büyütmesi sonucunda, bugün artık yapay zeka yöntemi geliştirilmiş, insan zekasına bir alternatif olarak meydana çıkmış, insanın yaptığı kimi şeyleri yapabilen robotlar üretilmiştir. Görünen o ki; yapay zeka teknolojisi son hız ilerleyecek ve bizlerin yapabildiğimiz daha bi çok işi robotlar da yapabilecek ve bu alanlarda insana gerek görülmeyecektir.
Bugüne kadar emek unsuru olarak ekonomik yaşamda asli ve vazgeçilmez olan insan, işsizliğin ötesinde işlevsiz ve atıl bir unsura dönüşecektir.
İronik olan şey şu: Düşünen insan “homo sapiens” bu yeteneğiyle ve aklıyla ürettiği bilgiyle ve teknolojiyle dünyayı öyle bir öyle bir noktaya götürmekte ki, bu dünyada çoğu işi kendisininki gibi hatta daha da ileri zekaya sahip robotlar yapacağından, mal ve hizmet üretme açılarından kendisine gerek kalmayacak, kendi kendisini gereksizleştirmiş olacaktır.
Bundan böyle ona düşen şey; tüketim ve eğlence toplumuna dönüşmüş bir yapının sınırsız seçeneği ve ayartıcılığıyla zaman geçirmek, tüketmek ve haz almaya bakmaktır. Bunun için gereken parayı nasıl mı bulacak, o da kişinin kendi sorunu!
Not: Bu yazı Medya Günlüğü’nde daha önce yayınlanmıştır.