Fransa’da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un 7 Haziran’daki Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri sonrası sürpriz biçimde Ulusal Meclisi feshetmesi sonrası düzenlenen erken genel seçimlerin ilk turu aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisinin zaferiyle sonuçlandı.
Resmi olmayan sonuçlara göre RN seçimin ilk turunda geçerli oyların yaklaşık yüzde 34’ünü elde etti. Aşırı sağa blok oluşturmak amacıyla seçime Yeni Halk Cephesi adı altında beraber giren sol partiler ittifakı yüzde 28 oy elde ederken Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a destek veren merkez partiler ittifakı yüzde 22’yi geçemedi.
Muhafazakar eğilimli Cumhuriyetçiler (LR) partisi ise yüzde 10,2’de kaldı.
Aşırı sağcı Ulusal Birlik partisinin gerçek lideri Marine Le Pen, sonuçlar açıklandıktan sonra yaptığı konuşmada “Macron yanlısı bloğun tamamen silindiğini” savundu. Aday olduğu seçim bölgesinde oyların yüzde 57’sini alarak ilk turda milletvekili seçilen Le Pen, seçmenden ikinci turda mecliste mutlak çoğunluk istedi ve RN lideri Jordan Bardella’nın Başbakan olmaya hazır olduğunu söyledi.
Jordan Bardella ise sonuçlara ilişkin konuşmasında 7 Temmuz’da yapılacak ikinci turun “Beşinci Cumhuriyet tarihinin en belirleyicisi olacağını” ileri sürdü.
Cumhurbaşkanı Macron ise sonuçlar belli olduktan sonra seçimlerin ikinci turunda “cumhuriyetçi ve demokrat adaylara oy verme” çağrısı yaptı.
Aşırı sağın iktidarın eşiğine geldiğini söyleyen Başbakan Gabriel Attal, hedeflerinin RN’nin mecliste mutlak çoğunluğa sahip olmasını engellemek olduğunu ifade etti. Attal, ikinci turda RN’ye tek bir oy gitmemesi gerektiğini söyledi.
Radikal sol olarak tanımlanan Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) partisi lideri Jean-Luc Melenchon, seçim sonuçları için “Macron, adayları ve sözde Cumhurbaşkanı çoğunluğunun yenilgisi” ifadelerini kullandı. Melenchon da ikinci turda adaylarının seçilemeyecek konumda olduğu bölgelerde aşırı sağa karşı diğer partilerin adaylarını destekleme çağrısında bulundu.
Muhafazakar eğilimli Cumhuriyetçiler (LR) partisi ise ikinci tur için kendi partileri dışında oy çağrısında bulunmayacaklarını bildirdi.
Fransız sağının önde gelen gazetelerinden Le Figaro, seçim sonuçlarına ilişkin “Fransız trajedisi” başlıklı değerlendirmesinde Fransa’nın önünde “siyasi serüven ya da kurumsal blokaj olmak üzere çifte perspektif bulunduğu”, bunun da “bir rejim krizinin çifte yüzü olduğu” görüşünü savundu.
Merkez sol eğilimli Liberation gazetesi ise “Şok sonrası blok yapmak” manşetli haberinde, RN’nin iktidarın eşiğinde olduğunu, birleşen solun direndiğini, Macron cephesinin diz çöktüğünü ve ancak cumhuriyetçi bir cephenin en beter senaryoyu engelleyebileceğini” yazdı.
İlk tahminler ikinci tur sonunda mecliste RN’nin 240-270, sol ittifakın 180-200, merkez partilerin 60-90, Cumhuriyetçilerin ise 30-50 arası milletvekiline sahip olacağını gösteriyor.
Sol parti militan ve sempatizanları, seçim sonuçları açıklandıktan sonra başta başkent Paris olmak üzere ülkenin birçok kentinde aşırı sağa karşı spontane mitingler düzenledi.
Fransa’da ikinci tura kadar Cumhurbaşkanı Macron’un bundan sonra ne yapacağı da merak konusu. Macron ve ekibi seçimlerin ilk turundan önce “ne aşırı sağ ne de radikal sol” politikası yürütüyordu.
Ancak aşırı sağın ilk turu önde tamamlayıp ikinci tur sonunda mecliste mutlak çoğunluğa sahip olma riski, Fransa Cumhurbaşkanı’nı tutumunu gözden geçirmeye zorlayacağı söyleniyor.
Macron’a destek veren merkez partilerin, ikinci turda seçilme şansları az adaylarını çekerek RN’ye karşı seçilme şansı olan adaylar için oy verme çağrısında bulunmaları bekleniyor. Macron, 7 Temmuz’daki sonuçlar ne olursa olsun istifa etmeyeceğini söylemişti.
2022’de yeniden seçilen Cumhurbaşkanı Macron’un görev süresi 2027 yılında doluyor.