15.1 C
İstanbul
8 Mayıs 24, Çarşamba
spot_img

Ethos, Pathos, Logos ve biz

İnan Özbek

Aristoteles’in “Aristo üçlemesi” ya da retoriği de denilen; Ethos, Pathos, Logos kuramı, binlerce yıl öncesinde geliştirilmiş olmasına rağmen, içerdiği güçlü mantık ve derinliğiyle o kadar etkilidir ki, çağları aşarak, adeta zaman kavramını hiçleştirerek günümüze kadar gelebilmiştir.

Aristo’nun Antik Yunan’da ideal bir devlet idaresinin ve iyi siyaset adamlarının nasıl olmaları gerektiği üzerine düşünürken ortaya koyduğu söz konusu bu kuram, zamanla alanını genişleterek her durumda, lider konumunda olanların karşılarındaki toplulukla nasıl sağlıklı ilişki kurabileceklerinin yanında, bireylerin öteki bireylerle ve kurumların çalışanlarıyla dengeli ve başarılı ilişkiler geliştirebilmeleri açısından altın bir anahtar olmuştur.

Öyle ki Ethos, Pathos, Logos kuramı bugün; kişisel gelişim alanında faaliyet gösteren kimi uzmanların ve yaşam koçlarının başvurdukları bir rehber olmanın yanında, kurumsallaşmayı ve üstün başarıyı hedefleyen bir çok şirketin de gizli anayasasıdır adeta.

Kuram; etik (Ethos) yani ahlakın önemini vurgularken, ahlak kurallarını içselleştirerek yaşamının her alanında dürüst ve güvenilir olabilen kişilerin, etraflarına güven telkin ederek ikili ilişkileri başta olmak üzere, topluluklarla ve kurumlarla olan iletişimlerinde başarılı olacaklarını söyler.

Empati (Pathos) kavramıyla duygunun önemine vurgu yapan kuram; karşıdaki kişinin ya da topluluğun duygularına ve ruhuna hitap edebilmenin, onlarla duygudaşlık kurabilmenin yani aynı noktadan bakabilmenin kısaca empati geliştirebilmenin, kişileri anlayabilmek ve onlar tarafından anlaşılabilmek ve dolayısıyla başarılı bir ilişki biçimi oturtabilmek için, kişiye muazzam bir güç vereceğini ifade eder.

‘Bir kişiyi değiştirebilmek için önce onu anlamak gerekir’ sözüyle de değeri anlatılan empati, şirketlerinde dengeli ve sürdürülebilir bir barış ortamı yaratarak, başarı için gereken biz ruhunu oluşturmayı amaçlayan yöneticiler açısından da vazgeçilmez önemdedir.

Akıl (Logos) kavramıyla ise aklın ve mantığın önemine, akıl yürütme yoluyla elde edilen bilgilerin değerine işaret eden kuram, yaşamın her alanında aklın rehberliğinde hareket etmenin, kişiyi gerçeğe ulaştırabilecek tek geçerli yol olduğunu söyler.

Aristotales’in, binlerce yıl geçmesine rağmen değerini ve geçerliliğini günümüzde de sürdüren bu kuramı; hemen hemen bütün değerlerin hızla değişime uğradığı dünyamızda, insan ilişkilerinin özüne dair söylenmiş muazzam sözler olmaları nedeniyle, güncelliğini uzun bir süre daha koruyacağa benzer.

İnsan doğasına hitap edişi, olağanüstü kavrayış gücü ve müthiş derinlikli yapısıyla Aristo’nun Ethos, Pathos, Logos üçlemesi, içerdiği ve bizlere öğütlediği erdemlerin zaman üstü oluşları ve evrensellikleri itibariyle, iyi bir birey olmanın yanında, başarılı bir iletişime ve de güçlü insan ilişkilerine sahip olmak isteyen her kişinin ve kurumun, dikkatlice dinleyip özümsemesi gereken bir senfonidir.

Not: Bu yazı daha önceki bir yazımın güncellenmiş halidir.

Medya Günlüğü

Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, dilediği konuda özgürce yazmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Medya Günlüğü
Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, dilediği konuda özgürce yazmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

İlginizi Çekebilir

4,757BeğenenlerBeğen
666TakipçilerTakip Et
11,281TakipçilerTakip Et

Popüler İçerikler