Türkiye, son yıllarda ihracat rekorları kırıyor. 2023’te 255,8 milyar dolara ulaşan mal ihracatı, tarihî bir seviyeye ulaştı. Ancak bu başarı hikâyesinin içinde eksik kalan kritik bir soru var:
Peki, biz ne ihraç ediyoruz?
Ham madde mi?
İşlenmiş ürün mü?
Yoksa yüksek teknoloji mi?
Çok satıyoruz ama ucuz satıyoruz
TÜİK ve OECD verilerine göre, Türkiye’nin toplam ihracatında yüksek teknolojili ürünlerin payı yalnızca yüzde 3 civarında. Oysa bu oran Güney Kore’de yüzde 25, Almanya’da yüzde 15 düzeyinde.
Türkiye ihracatının en büyük kalemleri:
- Otomotiv (montaj ağırlıklı)
- Hazır giyim
- Gıda ve tarım ürünleri
- Demir-çelik gibi düşük katma değerli girdiler
Bir ton fındık yaklaşık 2.000–3.000 dolar ederken, aynı ağırlıktaki ileri teknoloji ürün (örneğin mikroçip) milyonlarca dolara alıcı bulabiliyor.
Bu nedenle:
Çok çalışıyoruz, çok üretiyoruz… ama az kazanıyoruz.
Katma değer akılla ölçülür
Katma değer, bir ürünün üretim sürecinde ham girdilere ne kadar bilgi, teknoloji, tasarım ve marka değeri eklendiğini gösterir.
Türkiye’nin ihracat profiline baktığımızda:
- Yüksek teknoloji ihracatı: yüzde 3
- Orta-düşük teknoloji: yüzde 40’ın üzerinde
- Tarım, tekstil gibi emek-yoğun ürünler: Ana kalemler
- Yabancı markalara fason üretim: Yaygın
Marka, AR-GE ve tasarım eksikliği
Türkiye’den çıkan ve dünya genelinde tanınan güçlü markaların sayısı oldukça sınırlı.
Bir ürünü pahalıya satabilmenin yolu ise sadece üretmekten değil, markalaştırmaktan geçiyor.
Ancak Türkiye’nin GSYH’ye oranla AR-GE harcaması yüzde 1,3 civarında.
OECD ortalaması ise yüzde 2,7.
Güney Kore’de bu oran yüzde 4’ü aşıyor.
Yani sadece üretmek yetmiyor; icat etmek, geliştirmek ve sahiplenmek gerekiyor.
İhracat miktar değil nitelik meselesidir
İhracatın sadece miktarı değil, kalitesi önemlidir.
100 ton tekstil ürünü, 1 ton ileri teknoloji medikal cihaz kadar döviz getirmiyor.
Dahası, teknoloji ve tasarım içeriği yüksek olan ürünler, küresel krizlerde bile rekabet gücünü koruyabiliyor.
Bir kilogram ihracat başına gelir (yaklaşık):
- Türkiye: 1.3 dolar
- Almanya: 4.5 dolar
- Japonya: 3.8 dolar
Aradaki fark, bilgiye ve teknolojiye verilen değerle açıklanabilir.
Katma değeri yüksek ihracat için yapılması gerekenler net:
Eğitim sistemini teknoloji ve yeniliğe odaklı hâle getirmek
Üniversite–sanayi iş birliğini güçlendirmek
KOBİ’leri tasarım, AR-GE ve dijital dönüşümle desteklemek
Yerli markaları küresel pazarlara taşıyacak teşvik modelleri geliştirmek
Patent, tasarım ve lisans üretimini artırmak
Ne ihraç ediyoruz?
Evet, Türkiye ihracat yapıyor. Hatta çok yapıyor.
Ama asıl mesele ne ihraç ettiğimiz.
Sadece ürün mü?
Yoksa içinde bilgi, tasarım, marka ve teknoloji barındıran değer mi?
Ekonominin geleceği, bu soruya verilecek cevapta gizli.
Ve bu cevap, sadece ticaret politikasını değil, ülkenin kalkınma rotasını belirliyor.
Görsel: girisimhaber.com
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: