13 C
İstanbul
19 Nisan 24, Cuma
spot_img

Deprem bölgesinde ‘nükleer’ tehlike

Kahramanmaraş’ta, 6 Şubat 2023 tarihinde 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde meydana gelen iki depremin Mersin ili ve çevresinde hissedilmesi Akkuyu Nükleer Santrali’ne yönelik tartışma ve endişeleri tekrar gündeme taşıdı.

Santralin Ecemiş Fay Hattı, Kıbrıs Dalma Batma Fay Kuşağı, Ölü Deniz Fay Hattı, Güney Ege Dalma Batma Fay Kuşağı, Doğu Anadolu Fay Hatlarına yakınlığı ve santralinin soğutma suyu sistemi deniz dolgusu üzerinde monte edilmiş olması, 2011’de Japonya’da Fukuşima Depremi sonrası yaşanan nükleer felaketi hatırlatıyor.

Uzmanlar, bundan 12 yıl önce Fukuşima Nükleer Santral kazası sonrası Japonya’nın topraklarının %10’unun radyasyonla kirlendiğini ve bu topraklarda binlerce yıl tarım yapılamayacağını, o bölgede yaşayan 300 bin kişinin tahliye edildiğini ve o bölgede yaşayan ve radyasyona maruz kalan insanların gelecekte %70’inin kansere yakalanma riskinin çok yüksek olduğunu belirtiyor.

Akkuyu Nükleer Santrali’nin de Fukuşima felaketine aday olduğunu belirten Doğu Akdeniz Çevre Platformu, deprem hatlarında, özellikle Kıbrıs merkezli beklenen depremde santralin dolgu alanında olan soğutma sisteminin arızalanması sonucu Akkuyu’da büyük bir radyasyon felaketinin meydana gelebileceğinin altını çiziyor ve kampanyalarına destek bekliyor.

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal şunları söyledi:

“Akkuyu Nükleer Santrali nereden tutsak elimizde kalıyor, pul pul dökülüyor. Santrali inşa eden Rosatom şirketinin Çernobil nükleer faciasının sorumlusu olması, 28 dereceyi aşmaması gereken soğutma-deniz suyu sıcaklığının bölgede ağustos ayında 30,5 dereceyi bulmasının ardından, 6 Şubat felaketiyle deprem riski görünür oldu. 2009’dan bu yana açtığımız tüm davalarda bölgenin depremselliği 1 numaralı hukuki ve bilimsel argümanımız. Zira tüm bilimsel deliller Akkuyu Nükleer sahası’nda 7’den büyük bir depremin her an gerçekleşebileceğini gösteriyor. Eğer bugün Akkuyu’dan vazgeçilmeyecek olursa, uluslararası hukukta uygulanan ‘ihtiyatlılık” ve ‘öngörülebilirlik’ ilkeleri gereğince Türkiye ve Rusya, Akdeniz havzasının ve Ortadoğu’nun tüm ülkelerine karşı sorumlu olacak.”

Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Sismoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Şakir Şahin ise Akkuyu NGS sahasının depremsellik açısından riski az bir bölgede olduğunu belirtti.

Akkuyu sahasında yıllar içerisinde birbirlerinden bağımsız kuruluşların farklı deprem kaynak modelleri-sismotektonik modeller geliştirilerek Akkuyu NGS’nin etkilenebileceği olasılıksal ve deterministik deprem tehlike değerlerini hesapladığına dikkat çeken Şahin, “Bu açıdan ülkede en fazla deprem riski çalışması yapılan ve Türkiye deprem tehlike değerlerine göre deprem riski düşük olarak tanımladığımız yerlerden birinin Akkuyu sahası olduğunu söylemek mümkündür” dedi.

(Dünya)

Medya Günlüğü

Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, dilediği konuda özgürce yazmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Medya Günlüğü
Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, dilediği konuda özgürce yazmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

İlginizi Çekebilir

4,757BeğenenlerBeğen
666TakipçilerTakip Et
11,281TakipçilerTakip Et

Popüler İçerikler