Yahudilerin yarısından fazlasının hümanist ve demokrat zihniyete sahip bireyler olduklarını biliyorum. Buna karşılık “Seçilmiş Halk“ ideolojisinin yayılmacı Siyonist aşırılıkçılarının gücü karşısında demokrat Yahudilerin ağırlığının buldozer altında kalmış gibi ezildiğini de görüyorum.
Filistin haritalarının kronolojik sıralamasına bakılırsa sıkça iktidarda olmalarına rağmen demokrat Yahudilerin eylemlerinin etkisiz kaldığını anlayacaksınız. 1947 tarihli Filistin haritası ile 2023 haritası mukayese edilecek olursa; sonunda Batı Şeria’da neredeyse bir Filistin ülkesi kalmadığı, halihazırda sadece Gazze Şeridi’nin kaldığı görülecektir. Bu mukayese, demokratların ağırlığının yayılmacı Siyonist aşırılıkçı bir damar tarafından yok edildiğini göstermektedir.
Bu yayılmacı Siyonist aşırılıkçı damar başlangıçta İsrail devletinin çimentosuna da akmış görünmektedir. Her şeye rağmen demokrat Yahudilerin sonunda bu damarı siyaset dünyasında, hatta İsrail devletinin çimentosunda önemsiz kılacağına inanıyorum.
Demokrat Yahudilerin bundan sonra bu yayılmacılık senaryosunda demokratlara hiçbir şekilde uygun düşmeyen figüran rolü oynamaya hasla katlanmayacaklarına da inanıyorum. Sonunda artık demokrat Yahudilerin önüne çıkan halkları katletmeyi öngören Siyonist yayılmacılığı ve Siyonist aşırılıkçıları durdurmaya yönelik etkili yolları bulmaları gerekmektedir. Üstelik bu yayılmacılığın nerede duracağı bilinmiyor. O halde demokrat Yahudilerin artık eylemlerine etki kazandırmanın yollarını bulmaları zamanı gelmiştir.
Bütün bu kabuslara ve trajedilere son vermenin yolu; demokrat Yahudilerin sadece siyasi hayatta yayılmacı Siyonist aşırılıkçıların karşısında etkisi olan politikalar oluşturmakla kalmayıp, İsrail devletinin çimentosundaki bu aşırılıkçı ve yayılmacı damarı gözden geçirmelerinden geçmektedir, aksi takdirde insanlık suçu işleyenlerin 1945’ten beri başarıyla yürüttükleri senaryoda figüran olarak tarihe geçeceklerdir.
(Bülent Karadeniz, tasam.org)
Makalenin tamamını okumak için tıklayın