Salı, 25 Kas 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe YazılarıManşet

Özgün ol deli ol özgür ol

Erdal Çolak
Son güncelleme: 25 Kasım 2025 19:40
Erdal Çolak
Paylaş
Paylaş

İnsan çoğu zaman bilgeliğin ve aklın ardına saklanarak kendini koruduğunu sanır; oysa hayatın en derin gerçekleri ne bilginin sertliğinde ne de aklın dar koridorlarında bulunur.

“Kendisi gibi yaşamak” aslında aynı kaynaktan beslenir. İnsanın maskelerini çıkarıp kendi özüne yaklaşabilmesi günümüzde giderek zorlaşmıştır. Modern toplumun dayattığı roller, beklentiler ve başarı ölçütleri insanı kendisinden uzaklaştırırken, delilik denen o saf, filtresiz hâl insana içtenliği, özgürlüğü ve doğallığı hatırlatır. Buradaki delilik, aklını yitirmek değil; toplumun dar kalıpları dışında, kendine sadık bir varoluş sürmektir.

Günümüzde insanlar kendileri olmaktan çok, kendilerinin bir temsilini yaşamaya zorlanıyor. Sosyal medya profilleri, filtrelenmiş fotoğraflar, abartılmış başarılar, taklit edilmiş kimlikler… Herkes bir performans sergiliyor; herkes bir sahnenin içinde. Bu yüzden içsel boşluk büyüyor, ait olamama duygusu yayılıyor. İnsanlar kendilerinden ne kadar uzaklaşırsa, ruhlarında o kadar geniş bir çukur açılıyor. Bu çukur, toplumun beklentileriyle doldurulamıyor; ancak insan kendi hakikatiyle yüzleştiğinde ve kendi sesini duyduğunda anlam buluyor. İşte delilik denilen şey tam da burada devreye giriyor: Toplumun ölçütlerine göre “mantıksız” görünen ama ruhun derinliğine uygun bir yaşamı seçme cesareti.

Kendin olmak, bu anlamıyla bir kaçış değil, bir dönüş yolu. Maske takmayı reddetmek, kusurlarıyla var olmak, duygularını saklamamak, sevinci açıkça göstermek, acıyı inkâr etmemek, korkuların üzerine gidebilmek. Bunlar toplumun gözünde alışılmadık, hatta “deli”ce davranışlar sayılabilir. Fakat asıl akılsızlık, kendini inkâr ederek yaşayan insanın trajedisidir. İnsan ancak kendisi olduğunda içindeki boşluğu doldurabilir. Kendine yabancılaşmış bir bilgelik yalnızca ağırlık getirir; kendine sadakat ise hafiflik sağlar.

Delilerin, çocukların ve sarhoşların neşesi, bilgelerin kaygısına karşı bir panzehir olarak sunulur. Deliler, korkmadıkları için değil, toplumun kurduğu yapay korkulara boyun eğmedikleri için rahattır. Onların hakikati saklama zorunluluğu yoktur; kendilerini süslemeleri gerekmez. Bu çıplaklık bir eksiklik değil, tam tersine bir özgürlüktür. Modern insanın kaybettiği şey tam olarak budur: kendisi olma cesareti. Kendini saklamak için harcanan çaba ruhu ağırlaştırır; oysa deliliğin hafifliği, insanın kendi gerçeğiyle uyum içinde yaşamasından doğar.

Bugünün dijital delilikleri ise insanı kendisinden daha da uzaklaştırıyor. İnsan gerçek kimliğini bırakıp sanal bir persona yaratıyor ve ona bağlanıyor. Yapay mutluluklar, sahte başarılar, geçici hazlar… Bunlar deliliğin sağaltıcı değil, tüketici biçimleri. Oysa tatlı delilik insanı kendine yaklaştırır; modern dijital delilik ise insanı kendinden uzaklaştırır. Bu fark, mutluluğun kaynağını açıkça ortaya koyar: Deliliğin değeri, insanın içindeki hakikati özgür bırakmasındadır; dijital delilik ise onu bastırır.

Bu yüzden insanın mutluluğu, bilgelik ve delilik arasında bir denge arayışındadır. Çok bilmek insanı sıkıştırır, çok düşünmek ağırlık verir ama kendini inkâr etmek daha büyük bir acıdır. İnsan ne tamamen aklın çerçevesine sıkışarak ne de kendini tümüyle kaybederek yaşayabilir. Asıl mesele, kendisi olabilmenin cesaretini bulmaktır. Biraz deli olmak, aslında biraz özgür olmaktır: Başkalarının beklentilerinden, toplumun yargılarından, kusursuz görünme zorunluluğundan ve kendi ruhuna yabancılaşmaktan kurtulmaktır.

Belki de asıl soru şudur: İnsan bilgelik uğruna kendisini kaybetmeye değer mi? Ya da delilik denilen o özgür alan, bireyin hakiki yaşamı bulması için bir fırsat mıdır? Cevap çoğu zaman açıktır: Kendisi olmayan insan, bilgeliğin içinde bile mutsuzdur; kendisi olan insan ise en sıradan anda bile bir tür mutluluk keşfedebilir. Bu nedenle deliliğe övgü, aslında kendine övgüdür. İnsan kendisi olmayı seçtiğinde, içindeki boşluk bile anlam kazanır. Boşluk insanın eksikliği değil, kendine yer açmak için gerekli bir alandır.

Kendin olmak, insanın kendi ruhuna sadakatidir. Maskelerin düştüğü yerde özgürlük başlar. İnsan kendisi gibi yaşadığında ne aklın ağırlığı ne de toplumun baskısı onu tam anlamıyla esir alabilir. Biraz delilik, biraz cesaret, biraz içtenlik… Belki de bütün mesele bundan ibarettir. Kendin olmak, başka hiçbir kimlik ruhu gerçekten doyuramaz. Kendin olmak, varoluşun ve insanın en temel arayışıdır. Bu, öz benliğe sadık kalarak özgün bir yaşam sürmek, başkalarının doğrularına değil kendi iç sesine göre var olmaktır.

Sokrates’in “kendini bil” çağrısından Kierkegaard’ın öznel hakikate yönelişine; Nietzsche’nin değerleri kendin yaratma cesaretinden Heidegger’in otantik varoluş vurgusuna kadar tüm düşünürler bunu özgünlük ve sorumluluk olarak tanımlar. İnsanın kendisi olması ruhsal bütünlük, kimlik uyumu ve içsel dengeyle açıklanır. Jung bireyleşme süreciyle bütün benliği ortaya çıkarırken, Rogers otantik benlik ile ideal benlik arasındaki uyumu, Maslow kendini gerçekleştirmeyi, Erikson ise kimlik bilincini vurgular.

Kısacası gerçek şudur: Kendin olmak, başkalarının biçtiği hayatı değil, kendi iç sesini takip etmek, maskelerden sıyrılmak ve ruhuna sadık yaşamak demektir. İşte en gerçek özgürlük ve huzur burada bulunur.

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanErdal Çolak
Takip et:
Gazeteci-yazar-akade​misyen. Konya’nın Cihanbeyli ilçesine bağlı Kuşça kasabasında 1975’te doğdu. İlk ve ortaöğretimini Konya’da tamamladı, 1996 yılında başladığı Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’ndeki üniversite, daha sonra Danimarka Kraliyet Okulu’nda (İVA) Copenhagen (The Royal School of Library and Information Science) Kütüphanecilik bölümünde tamamladı. Kütüphanenin Kültüre Etkisi ve Bilginin Bilimselliği üzerine doktora yaptı. Danimarka The Union Press Associat​ion IPC yönetim kurulu üyesi, uluslararası basın yayın kartı sahibi. Kişisel gelişim alanında eğitimler aldı. Psikoterapi Eğitimi sertifikası, Yaşam Koçluğu ve NLP (Zihinsel ve Dilsel Programlama) konusunda diploma sahibi. ”Sonsuzluk İle Hiçlik Arasındaki İnsan” adlı deneme kitabı Dancaya, ”Yalnızlık Aşktır; Yalnızlık, Yokluğun, Hiçliğin Şiirleri” kitabı”. ”Loneliness Is Love” adıyla İngilizceye çevrildi. ”Yüreğim Sensizliğim”, ”Yalnızlık Aşktır”, ”Ben Sana Değil Kendime Geç Kalmışım” adlarında şiir kitapları var. Danimarka’da yaşamaktadır.
Önceki Makale Madensiz madenci haberi
Sonraki Makale Sovyet efsanesi Simonyan hayatını kaybetti

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

GünlükManşet

Sovyet efsanesi Simonyan hayatını kaybetti

Medya Günlüğü
25 Kasım 2025
GünlükManşet

Madensiz madenci haberi

Medya Günlüğü
25 Kasım 2025

Mehmet Şüküroğlu çiziyor

Mehmet Şüküroğlu
25 Kasım 2025
GünlükManşet

Putin’in sevmediği maddeler

Medya Günlüğü
25 Kasım 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?