Saraçhane’ye yüz binlerce kişinin artarda dört gün toplandığı, aralarında benim de bulunduğum 15 milyonu aşkın kişinin “adayım Ekrem İmamoğlu” demek için oy verdiği, Maltepe’de milyonlaca kişilik miting yapıldığı, erken seçim için yine aralarında benim de olduğum yedi milyonu aşkın kişiden imza toplandığının bizzat CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından Ankara’daki olağanüstü kurultayda dile getirildiği muhalefet cenahında oy oranı olarak hiçbir gelişme gözlemlenmiyor.
Anket sonuçlarına hiç güvenmem ama birçok anket aşağı yukarı aynı sonucu gösteriyorsa eh dikkate almakta yarar vardır. En son okuduğum ASAL Araştırma şirketinin anketinde CHP’nin oy oranı yüzde 21,7 olarak ölçülmüş, AKP’nin oy oranı ise yüzde 19,8 olmuş. Kararsız ve oy kullanmayacağım diyenlerin oranı ise yüzde 34,5.
CHP’nin bu kadar eyleme rağmen niye artık bir efsane haline gelen “bu pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz” sorusunda hep aynı oranda oy aldığının mantıklı bir açıklaması olmalı. Kararsız ve oy kullanmayacağım diyenler aslında AKP ve MHP’den kopanların daha çok olduğu bir seçmen topluluğu. Bunu oyları dağıtırken hatırlamakta yarar var. Niye insanlar iktidar partilerinden kopup CHP’ye kaymıyor ya da çok çok sınırlı kayıyor?
Tüm CHP seçmenini kapsamasa da epey bir CHP seçmeninin içinde bulunduğu ruh halini betimlemek için yazıyorum bu yazıyı. Çünkü onlar bu yanlış düşüncelerini değiştirmeden CHP’nin tüm topluma seslenmesi ve oy alması imkansız.
Daha önce de söylediklerimin bir yinelemesi olacak ama iktidar partilerinden kopan seçmenlerin CHP’ye kaymamasında en büyük nedeni ulusalcı CHP’liler oluşturuyor… Türkiye’de yalnızca Türklerin yaşadığı, yaşaması gerektiği, Türkiye’de yaşayanların yalnızca Türklerden oluşması gerektiği gibi bir algı var sözünü ettiğim seçmen grubunda. Bu algı da sokaklara döküldüklerinde sloganlarında görülüyor hemen.
Örneğin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı yalnızca M. Kemal’i övmek veya laikliğe sahip çıkmak için atılmıyor bu seçmen grubunca, Türk olmayan vatandaşlara karşı da atılıyor. “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı (MKAS) ile Türk olmak özdeşleştiriliyor, böylece Türk olmamak adeta aşağılanıyor, ötekileştiriliyor. Irkçılığı dolayısıyla CHP’den atılan Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın iki gün önceki X paylaşımında Ermeni sözcüğünü küfür olarak kullanmasına tüm Türkiye tanık oldu. Onunla aynı kafada olanlar ise hâlâ CHP’de cirit atıyor.
MKAS ayrıca insanlara 1930’lardaki “vatandaş Türkçe konuş” dayatmalarını, Lazca, Rumca veya Kürtçe konuşan çocukların öğretmenleri tarafından cezalandırılmalarını ve hatta dövülmelerini, Topal Osman’ın Karadeniz’de katlettiği Rumları, Ermenileri ve diğer insanları hatırlatıyor.
MKAS insanlara Şeyh Sait’in asılmasını, 1915’te kırıma uğratılan Ermenilerin mülklerine el konmasını, açık oy gizli sayımlı seçimleri, Türk mü diye bakmak için kafatasının ölçüsünü almak üzere Ermeni Mimar Sinan’ın mezarının açılarak başının alınmasını ve bir daha yerine konmamasını hatırlatıyor,
MKAS insanlara Serbest Fırka deneyiminde yaşanan rezaleti, Dersim’de binlerce Zaza’nın mağaralarda gaz verilerek katledilmesini hatırlatıyor. 1930’da “dost da düşman da bilsin ki bu memleketin efendisi Türk’tür. Öz Türk olmayanların Türk vatanında bir hakkı vardır o da hizmetçi olmaktır, köle olmaktır” diyen tek partili dönemin Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt’u hatırlatıyor. Bozkurt bunları söylerken M. Kemal cumhurbaşkanıdır ve Bozkurt hiçbir soruşturmaya uğramamıştır.
MKAS insanlara Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının asılmasına evet oyu veren CHP’lileri, Kızıldere’de Mahir Çayan ve on arkadaşını öldüren orduyu, 12 Mart ve 12 Eylül’de Atatürk adını ağızlarından düşürmeyen askeri cunta liderlerinin milyonlarca kişiyi hapse atıp yüzlercesini işkenceyle öldürdüklerini hatırlatıyor.
Anadolu toplumunun DNA’sını da bilmiyorlar
Türkiye ahalisinin, milletinin, halkının, toplumunun artık ne derseniz deyin, DNA analizi ancak yüzde 3,4’ünün Asya kökenli olduğunu (yani C, Q ve O genleri taşıdığını) gösteriyor.1
Bu, Stanford Üniversitesinin bir araştırması olduğu için bilimselliğinden kuşku duymak yanlış olur.
Ulusalcı CHP seçmeninin nasıl bir ülkede ve nasıl bir toplumun içinde yaşadıklarını yani kendi kökenlerinin ne olduğunu artık anlaması gerekiyor. Bir ülkenin toplumu birçok etnisiteden oluşur ki zaten tüm dünya toplumları böyledir. Türkiye ahalisi de böyledir. Bizler çoğunlukla Luvilerin, Hattilerin, Akadlar’ın. Asurluların, Mitannilerin, Palaların, Kaşkaların, Arzavalıların, Likyalıların vb. torunlarıyız.
Öte yandan, 1870’ten sonra Rus zulmünden ve soykırımından kaçarak Anadolu’ya gelen Kafkas göçmenlerinin, Balkan göçmenlerinin şu andaki nüfuslarının (Arapları ve Romanları da eklersek) 20 milyona vardığını bilmeden Türkiye toplumunu idare etmeye soyunmak hiçbir partinin başarabileceği bir iş değildir.
Bu sosyolojik bilgiye sahip olmadan herhangi bir siyasi partinin Türkiye’deki seçmenlerin çoğunun oyunu alması bu nedenle imkansızdır. Çünkü bu bilgiye sahip olmadan ve doğal olarak ona dayanan politikalar üretmeden o insanlardan oy alamazsınız. Şimdi olduğu gibi yöneticilere, yapılan hırsızlıklar, yolsuzluklar, haksızlar dolayısıyla büyük öfke duyarlar ama iş oy vermeye gelince size oy vermezler, yalnızca kararsız kalırlar.
Ulusalcı CHP seçmeni görüşlerinin yanlışlığını kabul etmedikçe bu topluma yabancı kalacaklarını, kendi yalanına inanan, bu yüzden de sürekli kafasını duvara toslayan insanlar olarak yaşayacaklarını bilmesi gerekiyor.
Son olarak, CHP’lilerin sosyalistlerden “aşırarak” kullandığı “kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganının içeriğinden de pek haberdar olmadıklarını belirteyim. Sosyalistler tek başına derken Türkler, Kürtler, Araplar, Lazlar, Çerkesler, Boşnaklar, Gürcüler, Ermeniler, Süryaniler vb. gelin hep beraber mücadele edelim, çünkü herkes tek tek mücadele vermeye kalkışırsa asla kurtulamayız demek ister bu sloganı atarken.
Demokrat CHP seçmeni zaten biliyor da ulusalcı seçmene hatırlatayım dedim.
Herkese keyifli günler dilerim.
KAYNAKLAR
1 https://www.ensonhaber.com/yasam/turkiyenin-gen-haritasi-198268
Fotoğraf: chp.org.tr
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: