‘Cunta’-Orhan Bursalı (Cumhuriyet)
“Olağanüstü kongre beklentiler doğrultusunda gerçekleşti. Özel’in parti meclisi için sunduğu anahtar listesine dışarıdan giren olacak mı, henüz belli değildi ama delegelerin listede birkaç muhalifi görmek istemesi her zaman beklenen bir olaydır. CHP için iyi de olur.
Bunları okuyorsunuz.
Özgür Özel’in cumhurbaşkanına “cunta lideri” olarak tanımlamasına AKP’liler baştan sona itiraz ettiler ve CHP’ye ağır suçlamalar yönelttiler.
Cunta lafından alınması iktidar mensuplarının, anlaşılır. Demokrasicilik oyununu bozan bir niteleme.
Fakat iktidar mensupları, Ekrem Bey’e yönelttikleri içi boş suçlamaları, davaları, üstelik Silivri hapishanesine tıkmalarını ve CHP’ye kayyum atama girişimlerini, milletin ve dünyanın, CHP iktidarını ve Ekrem Bey’in cumhurbaşkanlığını engelleme girişimleri olarak görmesinden hiç mi alınmıyorlar, gocunmuyorlar…
Hayır. Bazı AKP’lilerin bile iktidarın siyasi militan hukukunu ve yargısını oluşturduğu konusundaki açıklamaları ve yargı üzerindeki denetimleri ve bugüne kadar muhaliflere karşı uygulamaları kör gözüm parmağına kadar apaçık, ayan beyan ortadayken…”
Cevdet Yılmaz’ı tanı da büyü-Deniz Zeyrek (Nefes)
“Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 29 Mart 2025 günü paylaştığı X mesajında ve 5 Nisan 2025 günü katıldığı televizyon programında tutuklu gençlerle ilgili öyle laflar etti ki benim de radarıma girdi.
Yılmaz’ın o sözlerine gelmeden önce, geçmişte yaptığı bazı açıklamalardaki bilgilerin doğru olup olmadığını araştıran “Doğruluk Payı” ekibinin tespitlerini paylaşacağım.
– Cevdet yılmaz, “AK Parti iktidara geldiğinde milli gelir 230 milyar dolardı, kişi başı gelir ise 3 bin-3 bin 500 dolar seviyesindeydi. Geçen yıl milli gelirimiz 720 milyar dolar oldu, (milli geliri) 3 kattan fazla arttırdık” dedi.
Doğruluk Payı araştırdı ve şu tespiti yaptı:
“Bazı rakamlar istatistiklerle örtüşse de iddia genel olarak ciddi miktarda abartı ve yanıltma içermekte.”
– Cevdet Yılmaz, “2015 yılında gerçekleşen yüzde 4’lük büyüme hızı Hindistan (yüzde 7,3), Çin (yüzde 6,8), Filipinler (yüzde 6,0), Pakistan (yüzde 4,2), Malezya (yüzde 4,7), Endonezya’dan (yüzde 4,7) sonra en yüksek büyüme hızıdır” dedi.
CHP’de hiç değişmeyen alışkanlıklar-Yasin Aktay (Sabah)
“Eski Genel Başkanı şaibeli bir kurultayla devrilmiş olan CHP dün itibariyle apar topar kotarılmış bir kurultaya gitti. Genel Başkanlığa son anda aday olduğunu açıklayan Berhan Şimşek’in bu durum için kullandığı ifade: “hızlandırılmış kurultay”.
Son anda aday olduğu dediysek de tabii ki bu hızda kotarılan bir kurultaya ancak son anda yetişilebilir. O kadar ki, Şimşek 97 imza toplamış olduğu halde (aday olabilmek için fazlasıyla yeterli bir sayıyla) başvurusu bu hıza “yetişemediği” gerekçesiyle kabul edilmedi ve böylece Kurultay’a Özgür Özel’in tek adaylığıyla girilmiş oldu. Bu kadar hızlı bir kurultay zaten parti içinde yeni hiziplerin veya kliklerin toparlanmasını ve parti içinde bir rekabete yol açmasını engellemek üzere yapılmıştı.
Berhan Şimşek’inki de iş mi? Özel ve İmamoğlu’nun onca masraflara girerek ele geçirmiş oldukları partide pişmiş aşa su katmaya kalkmış, tam herkesten kaçacak son kulvarda partinin kayyuma enselenmesine yol açmış oluyor. Bu yapılanlar gerçekten tam da yargı aşamasında bulunan önceki kurultaydaki iddiaların teyit edilmesini kolaylaştıran, daha geniş anlamda bir siyasi anlayışın enselenmesine yol açıyor. İmamoğlu’nun bugün artık iyice temayüz etmiş tarz-ı siyaseti itibariyle parayı bastırıp partiyi alma yolunda çok önemli bir merhale katetmiş olduğu açık.”
“İltisaklı” ya da “suç kaydı” dedikleri fişleme-Faruk Bildirici (BirGün)
“Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, İzmir’in Selçuk ilçesinde üzerlerine kapıyı kilitleyip gittiği beş çocuğu yangında ölen anne Melisa Akcan’ın altı suç kaydı olduğunu yazdı.
Sözcü, eski sevgilisini yayına çıkaran sosyal medya fenomenine kızan Tik Tok fenomeni Cansum’un 80 suç kaydı olduğu haberini yayımladı.
Milliyet, aynasını kıran motosiklet sürücüsünün üzerine aracını süren Vedat K’nin emniyette 8, motosiklet sürücüsü Fatih F’nin ise 2 suç kaydı olduğunu aktardı.
“Suç kaydı”nın yerine bazen “iltisaklı” sıfatı da kullanılıyor yetkililerin açıklamalarında. Son olarak İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya da “iltisaklı”yı kullandı son açıklamalarında. Saraçhane’de yapılan ve tüm ülkeye yayılan protestolarda gözaltına alınanlar arasında “12 farklı terör örgütüyle iltisaklı şüpheliler bulunduğunu” söyledi. Madem terör örgütü ile ilişkiliymiş bu kişiler, nasıl olup da serbest geziyorlarmış, orası meçhul.
Hukuk devleti ve gazetecilik adına problemli bir durum var burada. “Suç kaydı” denilen damgalamanın kaynağı, toplumda Genel Bilgi Toplama (GBT) olarak bilinen kayıtlar. Daha anlaşılır ifadeyle, fişleme aslında. Bir kişi yargılanıp mahkûm olsa da bu kayıtlara geçiyor adı, bir gösteride gözaltına alınsa da.”
Mahir Polat-İpek Özbey (Korkusuz)
“1976 yılında Erzincan’da doğdu.
İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü’nü bitirdi.
2003 yılında İ.T.Ü. Mimarlık Tarihi Yüksek Lisans bölümünde eğitimine başladı. 2008 yılında Y.T.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Sanat ve Tasarım Anabilim Dalı Müzecilik Bölümü’nde müzelerin küratöryel etkinlikleri üzerine hazırladığı tezi ile lisansüstü eğitimini tamamladı. Aynı bölümde 2011-2015 yılları arasında misafir öğretim görevlisi olarak kültürel miras mevzuatı üzerine ders verdi.
2009’da İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde başladığı dinsel kültürel miras odaklı doktora tezi çalışmasına devam ediyor.
2005’den itibaren 4 yıl Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde Vakıf Uzmanı olarak çalıştı.
Sonra Akaretler Atatürk Müzesi ve Türk İnşaat ve Sanat Eserleri Müzesi müdürü olarak görev yaptı. Bu süreçte pek çok müze kurulumu ve restorasyon çalışmaları içerisinde yer aldı.”
İki liderin iki çılgın politikası-İbrahim Kahveci (Karar)
“Erdoğan’ın Nass politikası ne ise;
Trump’ın Tarife politikası da bir başka benzeridir.
İki liderin iki çılgın politikası.
Trump Başkan olduktan sonra DOW Sanayi Endeksi 44 binin üzerindeydi. Şimdi 38 binlere düşmüş durumda. S&P-500 ise 6.100’lerden 5.100’ün altına düşmüş oldu. Nasdaq ise 22.200’lerden 17.400’ün altına geriledi.
ABD borsalarındaki özellikle son düşüş bir şelale düşüşü ya da bir şok düşüş olarak yaşanıyor. Trump’ın dış ülkelere vergi tarifelerini açıklamasının ardından parasal kayıp 8 trilyon doları aştı.
Oysa Trump ne diyordu “ABD yeniden zengin olacak, görülmedik zenginlik yaşayacağız.”
Dünya’yı bekleyen tehlikenin bir başka göstergesi ise petrol fiyatlarında yatıyor. Brent petrol 74 dolardan 65 dolara sert bir düşüş yaşadı. Bu düşüşün tek nedeni var: Ekonomilerdeki durgunluk sonucu petrole olan talebin azalması; yani büyük buhran, büyük şok.”
***
Medya Günlüğü sosyal medya hesapları: