Basın Konseyi, Kanal 7 Televizyonu muhabiri Meryem Nas Mercan’ı Basın Meslek İlkeleri’ni ihlal ettiği gerekçesiyle şikayet eden Aylin Arpacıoğlu’nu haklı buldu.
Ocak ayında yaşanan ve kamuoyuna da yansıyan olayda Mercan Arpacıoğlu’nun çıkan tartışmada, “kafan hava alsın” diyerek başörtüsüne hakaret ettiğini öne sürmüştü. Mercan’ın şikayeti üzerine Arpacıoğlu gözaltına alınmıştı.
Basın Konseyi konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:
“Kanal 7 Televizyonu muhabiri Meryem Nas Mercan’ın, röportaj yapmak için mikrofon uzattığı kişi kabul etmeyince; gazetecilik görevini aşan tutum ve davranışta bulunarak tartışmaya girdiği; türban üzerinden onu kamuoyuna hedef göstererek Basın Meslek İlkeleri’ni ihlal ettiği iddiasıyla şikâyette bulunulmuştur.
Şikâyetçi Aylin Arpacıoğlu, Basın Konseyi’ne 31.01.2023 tarihinde yaptığı başvuruda, manavda alışveriş yaparken adlarını sonradan öğrendiği muhabir Meryem Nas Mercan ile kameraman Ersin Güler’in yanına gelip izin almadan sorular sorarak röportaj yapmaya başladıklarını, izin vermeyince de olay çıkardıklarını savunmuştur. Aleyhine yayın konusu yapılan ve yargıya intikal eden olayı video görüntülerini de ekleyerek datayı ile anlatan şikâyetçinin başvurusu özetle şöyledir:
“Benim münakaşadan rahatsız olup, halk arasında ‘kafanın çalışması’ anlamında kullanılan ‘Bence beynine oksijen gitmiyor, kafan hava alsın” demem üzerine muhabir konuyu başörtüsüne getirip, ‘Sen benim başörtüme mi laf ettin, başımı açmamı mı istedin?’ diyerek üstüme yürüyüp kolumdan çekiştirerek bir provokasyon yaratmayı denedi. Çektiği videoyu basına vererek beni kamuoyuna teşhir etti ve hedef gösterdi.
Türban konusundaki hassasiyeti dikkate alarak savcılığa şikâyette bulundu, hakkımda gözaltı kararı aldırdı. Ürettiği tacize, karakolun kapısından yayın yaparak devam etti. Mahkemede adli kontrolle serbest bırakıldığım halde, ifademle hiçbir benzerliği olmayan bir metni sosyal medyasından yayınlayarak, sanki itirafta bulunmuşum gibi karalamaya devam etti. Verdiği bir röportajda ‘Bunu herkes duysun istedim’ diyerek olayı kendi çıkarı için kullandığını, niyetinin kendi reklamını yapıp adını duyurmak olduğunu itiraf etti.”
Başvuruda, şikâyet edilen muhabirin gazetecilik görevini kötüye kullandığı ileri sürülmüş ve hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin 3, 4, 5 ve 12’nci maddelerini ihlal etmekten karar alınması talep edilmiştir.
Şikâyet başvurusu, şikâyet edilen Kanal 7 televizyonu muhabiri Meryem Nas Mercan’a, 20.03.2023 tarihinde PTT ile gönderilmiş ve ‘alındı’ belgesi gelmiştir. Şikâyet edilen, başvurudaki iddialara süresinde yanıt vermemiş ve taraflar arasında uzlaşma sağlanamamıştır.
Genel Sekreterlik görüşü:
Şikâyete konu olay, İstanbul’un Beşiktaş İlçesi’nde 11.01.2023 tarihinde şikâyetçi manavda alışveriş yaparken meydana gelmiştir. Tarafların anlatımı ve yayınlanan görüntülere göre olay şöyle gelişmiştir:
Şikâyet edilen Kanal 7 televizyonu muhabiri Meryem Nas Mercan manavda alışveriş yapan şikâyetçi Aylin Arpacıoğlu’na mikrofon uzatarak röportaj yapmak istemiştir. Kendisiyle röportaja yapılmasına izin vermediğini söyleyen ve çekimin durdurulmasını isteyen şikâyetçinin “Bu şekilde devam ederseniz sizi mahkemeye vermek durumunda kalmayayım” demesi üzerine, şikâyet edilen muhabir “Sen bana gazeteciliği öğretemezsin… Sen bana işimi öğretemezsin” karşılığını vermiş ve aralarında tartışma çıkmıştır.
Bir süre tartışan taraflardan şikâyetçinin aldığı ürünleri tarttırıp ödeme yaparken “Bence kafan hava aldıktan sonra bir konuş. Oksijen eksik sende” demiştir. Bunu duyan kameraman Ersin Güler şikâyetçiyi kayda almaya başlamış ve “Kafan hava alsın dedi” diye bağırarak uzakta bulunan muhabir Meryem Nas Mercan’a haber vermiştir. Bu sözlerin başörtüsüne hakaret amacıyla edildiğini düşünen şikâyet edilen muhabir, hemen manavdan ayrılmak üzere olan şikâyetçinin yanına giderek “Öyle mi? Bi dakka bi dakka.. Başörtüme mi? Bi dakka, hiçbir şeyi kabul etmem” demiştir. Şikâyetçi “Hayır” diyerek başörtüsünü kastetmediğini belirtmeye çalışmışsa da muhabir “Hanımefendi bana az önce kafan hava alsın dedi ve başörtüme laf etti” diyerek ısrar emiştir. Şikâyetçinin “Beni itiyor musun” demesi üzerine “Evet tutuyor ve çekiyorum” diyen muhabir kameraya dönerek, “Benim başörtüme laf ederek, hanımefendi az önce, kafanı aç biraz hava alsın dedi” ifadelerini kullanmıştır. Şikâyetçi oradan uzaklaşmaya çalışırken peşinden takibe devam eden muhabir “Kafanız biraz oksijen alsın dediniz ve başörtüme laf ettiniz… Her yeriniz dediniz. Çok teşekkür ediyorum ama keşke o beyninizi biraz açsanız da… Benim başörtüme laf edecek haddinizi bilin. Benim başörtüme laf edemezsiniz” demiştir.
Şikâyet edilen muhabir olayın ardından şikâyetçi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuştur. Kimliği tespit edilen ve bir gün sonra gözaltına alınıp emniyetteki ifadesinin ardından adliyeye sevk edilen şikâyetçi, adli kontrol koşuluyla serbest bırakılmıştır. Avukatının itirazı üzerine hakkındaki adli kontrol kararı kaldırılmıştır.
Şikâyet edilen muhabir görev yaparken yaşadığı olayda, açıkça başörtüsü sözcüğü geçmemiş olsa da giyim tarzının sorgulandığını, inancı gereği başörtülü olduğu için ayrımcılığa uğrayıp nefret söylemine muhatap olduğunu düşünmüştür. Bu eylemi yaptığını iddia ettiği kişiye sert tepki göstermesi, hakkında cezai yaptırım uygulatmak için şikâyetçi olup olayı yargıya taşıması kişisel hakkıdır, herhangi bir sorun yoktur. Ancak şikâyet edilen gazetecidir, kamusal görev yapmaktadır; gazetecilik görevini yaparken meslek etiğine uygun davranıp davranmadığının sorgulanması gerekir.
Şikâyet edilen muhabirin röportaj yapmak istediği kişi izin vermeyince “Bana gazeteciliği öğretemezsin” diyerek tartışmayı girmesi; ardından başörtüsüne laf ettiğini söylediği şikâyetçi “Hayır” diyerek bunu kabul etmediği halde önünü kesip kolundan çekiştirerek “Dedin. Sen benim başörtüme laf ettin. Bu hanımefendi benim başörtüme laf etti.. Başörtüme laf edemezsiniz” diyerek kayda alması; şikâyetçinin gözaltına alınma ve adliyeye sevk edildiği görüntüleri kendini haklı çıkaran kurgu ve üslupla yayınlayıp onu kamuoyuna ‘suçlu’ olarak teşhir etmesi sorunludur.
Gazeteci kamusal görev yapar, sahip olduğu hak ve imtiyazları kendi konumu ve kişisel konularına alet edemez. Kamuyu etkileme ve yönlendirme gücünü kendi çıkarı için kullanamaz. Şikâyet edilen muhabir başörtüsü konusunda hassasiyeti nedeniyle duygularına yenik düşüp yayıncılık görevi sınırlarını aşmıştır. Öngörememiş olsa bile şikâyetçinin peşinen ‘suçlu’ ilan edilerek hakkında medyada ‘linç kampanyası’ başlatılarak kamuoyunda hedef gösterilmesine neden olmak suretiyle etik ihlalinde bulunmuştur.
Açıklanan bu nedenlerle şikâyet edilenin, Basın Meslek İlkeleri’nin “Kamusal bir görev olan gazetecilik, ahlaka aykırı özel amaç ve çıkarlara alet edilemez. Gazeteci halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkını gözetir” şeklindeki 3’üncü; “Gazeteci görevini, taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumlarla yapmaktan sakınır” başlıklı 12’nci maddelerinin ihlal edildiği kanaatindeyiz. Şikâyet edilen hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin 3 ve 12’nci maddelerini ihlalden ‘UYARI’ kararı alınmasını öneririz.
Sonuç:
Müzakerenin tamamlanmasının oylamaya geçen Yüksek Kurul, şikâyet edilen muhabirin, Basın Meslek İlkeleri’nin “Kamusal bir görev olan gazetecilik, ahlaka aykırı özel amaç ve çıkarlara alet edilemez. Gazeteci halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkını gözetir” şeklindeki 3’üncü;
“Kişilerin özel yaşamı, kamu çıkarlarının gerektirdiği durumlar dışında yayın konusu yapılamaz” şeklindeki 5’inci;
“Gazeteci görevini, taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumla yapmaktan sakınır” şeklindeki 12’nci maddelerinin ihlal edildiğini OY BİRLİĞİ ile saptamış ve yine OY BİRLİĞİ ile ‘KINAMA’ kararı almıştır.
Sonuç olarak şikâyet edilen Kanal 7 Televizyonu muhabiri Meryem Nas Mercan hakkında Basın Meslek İlkeleri’nin 3, 5 ve 12’nci maddelerini ihlalden OY BİRİLĞİ ile ‘KINAMA’ yaptırımı uygulanmasına karar verilmiştir.