Perşembe, 4 Eyl 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Köşe Yazıları

Barış sembolü 67 yaşında

Hasan Sevilir Aşan
Son güncelleme: 3 Eylül 2025 06:52
Hasan Sevilir Aşan
Paylaş
Paylaş

Barış sembolü bundan tam 67 yıl önce İngiliz aktivist sanatçı Gerald Herbert Holtom tarafından tasarlanmıştı.

Dünya çapında yıllardır kullanılan en yaygın barış sembolüdür.

Sözle anlatımı zaman alabilecek duyguları sade bir barış simgesinde birleştiriyordu.

Başlangıçta, “Soğuk Savaş”ın yerküremizi keskin çizgilerle iki kutba böldüğü, insanlığı yok olmanın eşiğine sürükleyen nükleer silahlanma yarışının protesto edildiği kampanyalarda kullanılmıştı.

Holtom tasarımında, nükleer silahlanma karşısında çaresizlik içinde kollarını aşağıya doğru açan, ümitsiz bir insanı tasavvur ettiğini söylese de, sembol daha sonraları kendi akışı içinde umudu öne çıkararak, insanlarda iyi duygular uyandıran gülümseyen yüz olarak algılanıp, yerleşmişti.

Zihinlere kolayca yerleşen, anlamlı ve kolayca uyarlanabilir imgeydi. Taşıdığı ütopik umut ve barış mesajı hemen her kültürde ilave izahat gerektirmeden kolayca anlaşılıp, evrenselleşmişti.

“Çiçek Çocuklar”

1960’lı 70’li yıllarda genç kuşaklara hakim olan hippi akımının benimsediği, zamanın “Çiçek Çocukları”nın dünyayı dolaştırarak efsaneleştirdiği sembol, popüler kültürde uluslararası barış ve sevgi simgesi olarak kabul gördü.

Güvercin ve zeytin dalı ile başlayan ilk evrensel barış simgeleriyle birlikte savaştan ırk ayrımına, kadın haklarından özgürlük hareketlerine kadar, zaman ve coğrafya farklılıkları demeden toplumsal taleplerde kendini gösterdi.

Özellikle Vietnam savaşında, savaş karşıtlığının popüler “savaşma seviş” söylemiyle birlikte zihinlere yerleşti.

Barış markası

Evrensel barış ve sevgi sembolü olarak, tüm dünyada modaları etkiliyordu.

Giysilere, tişörtlere, duvarlara, şapkalara, omuzlara kondu. Akla gelen hemen her yerde kendini gösteriyor, dağı taşı barışla işaretliyordu.

Renkli, ışıklı, ışıksız, siyah veya beyaz versiyonları ile kitaplara, kartpostallara, sinemalara, müziklere eşlik etti. Çıkartmalarıyla, afişleri, bayrakları, posterleriyle azımsanmayacak ölçüde kendi sanayisini de yaratmıştı.

Sembolün yaratıcısının tek kuruş bile kazanmadığı, kazanmak istemediği bilinir.

Holtom, tasarımından telif hakkı talep etmeyerek, barış uğruna mücadele veren herkesin onu özgürce kullanmasının önünü açmıştı.

Dünya Barış Günü

Küresel barış için kurumsal bir girişim de Birleşmiş Milletler tarafından başlatıldı.

Kuruluş amacı, barışa yönelik tehditleri önlemek ve uluslararası barış ve güvenliği korumak olan BM, 1981 yılında aldığı kararla 1 Eylül tarihini Dünya Barış Günü olarak ilan etmişti.

Seçilen tarih, Hitler Almanya’sının 1939 yılında Polonya’yı işgale başlayıp, dünyanın yaşadığı en kanlı savaşa yol açtığı günü sembolize ediyordu.

Nazi faşizmi, 2. Dünya Savaşı’nda milyonlarca sivilin hayatına mal olan, insanlık tarihinin en acılı dramlarının müsebbibi idi.

1 Eylül Dünya Barış Günü ile savaşların yol açtığı insanlık acılarının unutulmaması, çatışmaların önlenerek, kalıcı barışın tesisi yönünde farkındalık yaratılarak barış bilincinin derinleşmesi amaçlanmıştı.

Savaşlar

1960’larda ivme kazanan barış sembollü evrensel hareket ve ondan yaklaşık 20 yıl sonra kayda geçen Dünya Barış Günü, barışçıl bir dünyanın romantik temel taşlarını döşeme yönündeki çağrılarını halen sürdürmektedir.

Ancak görünen o ki, barışçıl söylem ve simgelerle yaratılmaya çalışılan farkındalık girişimleri, vahşi emperyal paylaşım ve tahripkar savaşların enerjisini azaltmaya yeterli olamamıştır.

Savaştan medet uman aktörlerle, silah sanayi tacirleri, mevcut küresel istikrar ve barış mekanizmaları hilafına soğukkanlılıkla kendi programlarını pratiğe dökmeye devam etmektedir.

Bu bağlamda, vadettiği dünya düzenine bir zamanlar umutla baktığımız, bizim kuşaklarla yaşıt Barış sembolü ruhu ve Dünya Barış Günü insancıl uyarıları, süregiden savaşların yarattığı hayal kırıklığı karşısında artık maalesef sadece arada bir hatırlanan nostaljilere dönmüş görünmekte.

Not: Bu yazı Medya Günlüğü’nde daha önce yayınlanmıştır.

***

Medya Günlüğü sosyal medya hesapları:

X

Bluesky

Facebook

Instagram

Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanHasan Sevilir Aşan
Takip et:
Emekli Büyükelçi. Adana doğumlu, Karadeniz Ereğli ve Ankara’da eğitimini tamamladı. Ankara Üniversitesi BYYO geçişli SBF Uluslararası ilişkilerden mezun. Dışişleri Bakanlığındaki 40 yıllık hizmetinde, Merkezde, personel, İktisat ve siyasi dairelerde görev aldı. Hariciye kariyerini Hindistan, Libya, Çekoslovakya ve İngiltere’yi takiben Tebriz ve Melbourne’da Başkonsolos, Arnavutluk ve Güney Sudan’da Büyükelçi olarak tamamladı. Çanakkale Savaşları Anma Törenleri Koordinatör Büyükelçisi ve G20 Türkiye Başkanlığında, Görev Gücü Başkanlığını yürüttü. İlgi alanları Balkanlar, Avustralya, Afrika, İran ve G20 ile Çanakkale 1915, Anzaklar, mülteci ve insani yardım meseleleri. 2019 yılından itibaren, Türkiye’nin en eski yerel gazetesi Yeni Adana’da, Defter başlıklı köşesinde diplomasi ve uluslararası ilişkiler üzerine düzenli yazıları yayınlandı.
Önceki Makale Mehmet Şüküroğlu çiziyor
Sonraki Makale Ağustos ayında çok okunanlar

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

Köşe YazılarıManşet

Kendine geç kalan insan

Erdal Çolak
3 Eylül 2025
EditörKöşe Yazıları

Bacağını istemeyen adam…

Dr. Nevin Sütlaş
31 Ağustos 2025
Köşe Yazıları

Suriye oyununda yeni perde: Ankara nerede?

Aydın Sezer
31 Ağustos 2025
Köşe Yazıları

Müzakere masasındaki hayalet

Aydın Sezer
29 Ağustos 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?