Bir kurumda liyakatin yerini ahbap-çavuş ilişkilerin, hemşehricilik, siyasi kayırmacılık, akraba ve dost kollamanın alması o kurumu çürütmenin en kolay yoludur. Türk futbolu da bu liyakatsiz çanak yalayıcı sisteminden payını almış çürümüş ve batmıştır, gidiş çok daha kötü olacağını göstermektedir.
Tarikatları arkana alıp rakibine operasyon yapmak, bakanların desteği ile şampiyon belirlemek, talimatla sonuç elde etmek kurumsal hale geldiyse sonuçların sahada belirlendiğini düşünmek için oldukça naif olmak gerekir.
İsmail Yüksek 23 yaşında, bu yaşına kadar alt yaş kategorilerinde milli olamamış, Fenerbahçe’de de kiralık gel geri dön şeklinde tenis topuna dönmüş oyuncu, İsmail Yüksek örneği hem milli takımın liyakat değil ahbap çavuş ve hemşehri torpili ile döndüğünü hem de Fenerbahçe’de geçmişte kurumsal hale gelen adam kayırmanın izlerinin hala mevcut olduğunu gösteriyor. Neyse ki Fenerbahçe artık sorunlarını çözme yolunda ilerliyor ama Türk futbolu her gün daha çok batıyor.
Ama JJ diye biri geliyor daha ilk hazırlık maçlarında İsmail Yüksek’e forma veriyor, o da o formayı mümkün olan en iyi şekilde temsil ediyor. Çünkü JJ İsmail’in hangi şehirde doğduğuna, hangi siyasi torpili olduğuna, kimin yeğeni, kimin abisi olduğuna bakmıyor, oynadığı futbola bakıyor öyle olunca da İsmail’i görmek hiç de zor değil.
Düşünün kim bilir bu hemşehri, akraba, siyasi kayırma, geçmişte Fetö’ye adam devşirme sistemi kaç tane İsmail’i tüketti. Düşünün bir dönem ligde top koşturan yıldızların ve başarılı takımların tamamı Fetö iltisaklı idi, böyle bir sistemde Cemaat üyesi olmanın büyük avantajlar sağlamadığını söyleyebilir miyiz? Cumhuriyet’e bağlı Atatürk’e saygı duyan gençlerin aynı Harp Okullarında olduğu gibi engellenmediğini söyleyebilir miyiz? Cemaat’e sempati ve taraftar toplamak için iltisaklı takımlara, oyunculara, hocalara torpil yapılmadığını söyleyebilir miyiz? Elbette söyleyemeyiz.
Aktörler değişiyor sistem aynı artık Cemaat yok şimdi de hemşehricilik ve siyasi kayırma var.
Layık olandan alıp eşe dosta dağıtmak kul hakkıdır, ne inanca ne vicdana ne insanlığa sığar.
Vicdanınız sızlamıyor, bari İsmail Yüksek’ten utanın. JJ olmasa onu da yemiş, yok ettiğiniz yüzlercesinin yanına göndermiştiniz.
Bu sistem onarılamaz, kökten yıkılmalı, medyası, federasyonu, hakemliği bir geçiş döneminde hepsi JJ gibi nitelikli yabancılara teslim edilmeli, yoksa kanserin yayılması durdurulamaz.
