Enerjinin akışı dediğimiz şey tüm evrende en küçük zerreden en büyük olana, her alanda ve alanda yer tutan her şeyde mevcuttur.
Nefes öğretilerinin ve düzenli pratiğinin asıl amacı, doğduğumuz andaki açık bağlantılı nefese dönebilmektir. Bedendeki kasılma-yaylanma-bırakma prensibi içeren diyaframlarımızın birlikteliğine izin vermektir. Nefesi tüm bedene yayabilmektir.
Nefesin bedenimize ilk giriş yaptığı ve çıkış yaptığı yer elbette burun deliklerimizdir.
Nefes eğitimi aldığım dönemde öğrendiğim bir bilgiye göre enerjinin bir yarım küreden diğerine hareketi, nefesin bir burun deliğinden diğerine geçişiyle aynı zamanda olur şeklindeydi.
Burun deliklerimizden biri diğerine göre gün içerisinde daha baskındır. Sağlıklı bir kişide baskın olan burun deliği ortalama iki saatte bir değişir.
Sol burun deliği baskın nefes alırken beynimizin sağ yarım küresi, sağ burun deliğimiz baskın nefes alırken beynimizin sol yarım küresi hüküm sürer.
Her iki burun deliği aynı anda çalıştığında ise beynin iki yarım küresi de hüküm sürer.
Bu sebeple nefes almanın bilinçli kontrolü ile beden kimyasının da bilinçli olarak kontrol edilmesi sağlanır.
Burun delikleri ay ve güneşin hareketleri ile de ilişkili enerjisel bağlantıdadır. Eski kadim bilgilerde burun deliklerinin ne zaman ne için aktif kullanılması gerektiğine dair bilinçli uygulamalar vardı. Elbette onlar da unutuldu gitti.
Mesela sağ burun deliği çalışırken beden kimyamız daha çok asidiktir. İçsel ısı yüksektir. Mide asidi yüksektir. İdrar yaparken veya sıvı içecekler alırken bu burun deliğinin kullanılmaması önerilir.
Sol burun deliği çalışırken ise beden kimyası daha çok alkalidir. Soğutucu özelliğe sahiptir. Yemek yerken, yıkanırken ve bağırsakları boşaltırken kullanılmamalıdır.
Burun deliklerinin sempatik ve parasempatik sinir sistemleri arasında da ilişkisi mevcuttur.
Sağ tarafa yatılması durumunda, sağ burun deliği tıkanmakta sol burun deliği açılmaktadır. Sol burundan yapılan nefes alma ile sağ beyin yarımküresi uyarılır, parasempatik sinir siteminin faaliyetleri artar. Kalp atış hızımız yavaşlar, tansiyonumuz düşer, mide bağırsak faaliyetlerimiz yavaşlar. Dolayısıyla kalbimiz daha az yorulur, uykuya dalmamız kolaylaşır.
Sol tarafa yatılması durumunda, sağ burun deliği tıkanmakta sağ burun deliği açılmaktadır. Sağ burundan yapılan nefes alma ile sol beyin yarımküresi uyarılır, sempatik sinir siteminin faaliyetleri artar. Kişi heyecanlanmış olur, kalp atış hızımız artar ve kalbimiz daha çok yorulur. Sol tarafımızda uyumada beden sistemimiz daha çok yıpranır.
Denemenizde fayda sunabileceğine inandığım “Ay-Güneş nefesi”ni de yazımın sonuna eklemek isterim. Kendi doğal nefes ritminizde kolaylıkla uygulayabilirsiniz.
Sırtınızı dik kullanabileceğiniz rahat bir oturuşa geçin.
Sağ işaret parmağınızı iki kaşın ortasına gelecek şekilde yerleştirin. Orta parmağınız ile sol burun deliğinizi kapatın. Güneşin doğuşunu hayal ederek sağ burun deliğinizden nefes alın, daha sonra sağ başparmağınızla sağ burun deliğinizi kapatıp sol burun deliğinizden yavaşça nefesi boşaltın.
Şimdi sağ burun deliğiniz kapalıyken tekrar sol burun deliğinizden bu defa ay ışığını hayal ederek nefesinizi alın ve sol burun deliğinizi kapatarak sağ burun deliğinizden yavaşça nefesinizi boşaltın.
İç organların daha iyi çalışmasına, kana giden oksijen miktarının artmasına, zihin dinginliğine vesile olur.
Şifa olsun.
Namaste…