Avustralya ve İngiliz askerlerini taşıyan denizaltı, Sultanhisar torpido botu tarafından mürettebatı ile birlikte teslim alındığı sırada, Kaptan Stoker’ın intihar amacıyla basınçlı su vanalarını açması üzerine Marmara’nın derinliklerine gömülmüştü.
*
Çanakkale deniz savaşlarında İtilaf Devletleri donanmasından Marmara Denizi’ne ulaşabilen ilk gemi Avustralya Kraliyet Donanması’na ait AE2 Anzak denizaltısıydı. (Manşet fotoğrafı)
Misyonu, Gelibolu cephesindeki Mustafa Kemal’e lojistik destek sağlayan Osmanlı Türk donanmasını taciz atışları ile bölgeden uzaklaştırıp, ikmal yollarını kesmek idi.
*
Anzaklar, 1. Dünya Savaşı’nda Büyük Britanya ordularına bağlanan Avustralya ve Yeni Zelanda askeri birliklerinin ortak adıdır.
İngilizlerin, İstanbul’u işgal edip, Rusya ile sıcak sularda buluşma hayaliyle oluşturduğu, dünyanın en büyük çok uluslu donanmasının parçasıdır.
Çok uzaklardan, hiç tanımadıkları bir milletin topraklarını işgal etmek için Gelibolu kıyılarına gönderilmişlerdi ancak birçoğu ülkelerine geri dönememişti.
*
İstanbul’a Çanakkale Boğazı’nı aşarak deniz yolundan ulaşamayan yedi düvel, işgali karadan gerçekleştirmek hedefiyle taktik değiştirmişti.
25 Nisan 1915 şafağında, Gelibolu’daki, sonradan Anzak adı verilen koydan karaya çıkmış ancak Mustafa Kemal komutasındaki savunma ve direniş hattında “Çanakkale Geçilmez’” ruhuna yenik düşerek binlerce kayıp vermişti.
Çanakkale deniz savaşlarında İtilaf Devletleri donanmasından Marmara Denizine ulaşabilen ilk gemi Avustralya Kraliyet Donanmasına ait AE2 denizaltısıdır.
Anzakların kara çıkarmasına başladığı sırada, su altından Marmara’ya geçmiş, Mustafa Kemal’e lojistik destek sağlayan Osmanlı Türk donanmasını taciz atışları ile bölgeden uzaklaştırarak ikmal yollarını kesmeye çalışmıştır.
Marmara’daki misyonu ancak birkaç gün süren AE2, su altında daha fazla tutunamayarak yüzeye çıkmak zorunda kaldığında Sultanhisar torpido botuna teslim olmuştur.
Avustralya ve İngiliz askerlerden oluşan denizaltı mürettebatının tamamının Sultanhisar Kaptanı Ali Rıza Bey tarafından teslim alındığı sırada, Kaptan Stoker’ın intihar amaçlı, basınçlı su vanalarını açması üzerine Marmara’nın derinliklerine gömülmüştür.
Sultanhisar operasyonu, Türk denizcilik tarihine torpido botuyla yapılan ilk “denizaltı savunma harbi harekatı” olarak geçmiştir.
*
AE2, Türk tarafına herhangi bir ölümcül saldırıda bulunamamış, kendi mürettebatından da can kaybı yaşamamıştır.
Batık izi, 83 yıl sonra 2007 yılında Kara Biga açıklarında görüntülenmiş, Marmara’nın 72 metre derinliğinde, bozulmamış olduğu tespit edilmiştir.
Esir kampı
Avustralya Anzak otoriteleri, Gelibolu kampanyasının az bilinen AE2 denizaltısı ve mürettebatının hatırasını yaşatmak için Sydney, Albany, İstanbul ve Çanakkale deniz müzelerinde barış köşeleri oluşturmuştur.
Ayrıca, batık denizaltının, yüze çıkarılıp sergilenmesi veya su altında muhafaza edilerek denizaltı müzesi yapılması gibi farklı yaklaşımlar fikir aşamasında halen tartışılmaktadır. (*)
Avustralya AE2 denizaltısının teslim alınan, savaş esiri statüsündeki 32 askeri mürettebatı önce İstanbul ve Afyonkarahisar savaş esirleri kamplarında tutulmuş, daha sonra Almanlar tarafından inşa edilmekte olan Bağdat Demiryolu’nun Toroslar ayağındaki Belemedik tünellerinde çalıştırılmak üzere Adana’ya götürülmüştür.
Dünya Savaşının sona erdiği 1918 yılında tamamı serbest bırakılan mürettebattan üç İngiliz ve bir Avustralyalı askerin çalışma kamplarında kaza veya hastalıktan yaşamını yitirdiği bilinmektedir.
Bunlardan Avustralyalı savaş esiri Michael Williams, 1916 yılında 22 yaşındayken Belemedik kampında tifo salgınında ölmüş olup, nereye defnedildiği bulunamamıştır.
Belemedik
Avustralya makamları Williams için doğduğu yer olan Dunkeld kasabasına bir anıt dikmiş, yaşamını yitirdiği Belemedik’e de bir hatırlatma plaketi konulması için diplomatik girişimler başlatmıştır.
Viktoria Gelibolu Dostları Derneği ve Adanalı iş insanlarının desteğinde 2017’de Melbourne’de hazırlanan (1×1 metrelik) rölyefin Belemedik kasabasındaki Alman anıtının yakınına dikilmesi için hazırlık yapılsa da, Adana Valiliğinden izin çıkmadığı için yedi yıldır beklemede kalmıştır.
Genelkurmay Başkanlığımızın onayı ile bir benzeri Çanakkale Deniz Müzesinde sergilenmekte olan rölyefe Valiliğin güvenlik mülahazasıyla izin vermediği söylenmektedir.
Rölyef halen Adana Gazeteciler Cemiyetinde sergilenmektedir. (Aşağıdaki fotoğraf)
*
Malumlarıdır, Gelibolu Yarımadası tarihi alanı, yıllardır özellikle de 25 Nisan Anzak günü törenleri vesilesiyle Avustralya ve Yeni Zelanda’dan ziyaretçi akınına uğramaktadır.
AE2 denizaltısı için Belemedik’de öngörülen barış rölyefi de acımasız savaşlardan barış öyküleri yaratan halklar arasındaki dostluğa yeni anlamlar yükleyebileceği gibi, Anzak torunları ve araştırmacıları için atalarının ruhlarına saygı duyulacak yeni bir kutsal mekan teşkil edebilecektir.
Güvenlik mülahazalarıyla izin verilmeyen rölyef anıtın daha fazla sürüncemede bırakılması, diplomatik hassasiyetlere duyarsızlığın yanı sıra Belemedik, Pozantı ve Adana için farklı bir cazibe yaratma fırsatını önleyeceği muhakkaktır.
1915 yılında Marmara’nın derin sularına gömülmüş olan Anzak denizaltısının akibeti ve hatıralarına saygı için barış anıtı dikilmek istenilen mürettebatının hazin hikâyesi halen sonlanmış değil.