Salı, 30 Eyl 2025
  • My Feed
  • My Interests
  • My Saves
  • History
  • Blog
Subscribe
Medya Günlüğü
  • Ana Sayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
  • 🔥
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Font ResizerAa
Medya GünlüğüMedya Günlüğü
  • MG Özel
  • Günlük
  • Serbest Kürsü
  • Köşe Yazıları
  • Beyaz Önlük
  • Mentor
Ara
  • Anasayfa
  • Yazarlar
  • Hakkımızda
  • İletişim
Bizi takip edin
© 2025 Medya Günlüğü. Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak.
Serbest Kürsü

Adı Osman değil Otman’mış

Metin Gülbay
Son güncelleme: 11 Eylül 2024 22:30
Metin Gülbay
Paylaş
Paylaş

Yabancılar niçin Osmanlı İmparatorluğu’nu “Ottoman Empire” diye okur?

Hepinizin aklına gelmiştir bu soru. İngilizce bilmeyenler, “Osman diye okuyabilmek için Ottoman yazılmıştır herhalde” der. İngilizce bilenler de bu savın doğru olmadığını bildiği için soruyu es geçer ve bazıları da doğruyu bilir. Ama benim kanaatim bilenlerin sayısının çok çok az olduğudur.

İkinci soru da, “Niye Ertuğrul Bey oğlunun adını Arapça koymuştur?” Kendi adını babası Türkçe koymuş. Divânu Lügati’t-Türk’te Togrıl olarak tanımlanan, Dumrul adı ile de bilinen gündüz yırtıcı kuşları takımında yer alan atmacagiller familyasından bir kuş. Türk mitolojisinde zümrüdüanka olarak bilinen Simurg‘un karşılığı olarak da geçiyor. Peki Otman Bey oğlunun adını niye bir Türk adı olan Or-han koymuş? Osmanlı sultanları arasında Orhan’dan sonra Türkçe ad taşıyan sultan olmamış üstelik. Yani Türkçe ad o dönemde bu kadar önemliyken Ertuğrul Bey niçin oğluna Arapça bir ad olan Osman adını koysun ki?

Google ortaya çıkınca bu soruların yanıtını bulmak daha kolay oldu çünkü eskiden bu konuyu işleyen tarihçilerin neler yazdığına ulaşmak ancak o kitapları bulup okumakla mümkün oluyordu. Hangi kitapta vardı böyle bir bilgi onu da bilmiyorduk. Sözün özü benim gibi sıradan insanların ulaşabileceği bir bilgi değildi yani. Sonra öğrendik ki konu uzun yıllar önce açıklığa kavuşmuş ama bizim haberimiz yok. Tarihçilerimizin haberi var ama kimi ideolojik nedenlerle kimi de Müslüman olmayı bilim insanı olmaya tercih ettiği için gerçek saklı kalmaya devam ediyor.

Bu çalışmalardan biri de dil bilimci Dr. Yusuf Gedikli’nin “Osmanlı Devleti’ni Kuran Osman Bey’in Adı Sorunu” başlıklı değerli makalesi. Çok çok kısaltarak sizlerle de paylaşmak istiyorum. Metindeki Arapça ve Grekçe harfleri sitede kullanamadığımız için o bölümleri devre dışı bırakmak zorunda kaldım ama isteyenler sonda verdiğim linkteki özgün yazıdan o bölümlere kolaylıkla ulaşabilir.

Sözü uzatmadan başlayayım.

“… Ülkemizde bu konuda ilk görüş bildiren Enver Behnan Şapolyo’dur; yazar 1935’te yayımladığı bir makalesinde ‘Osman’ın adı Otman’dır, demiştir.

Macar Türkoloğu Gyula Moravcsik 1937’de 2. Türk Tarih Kongresi’ne sunduğu bildiride, Osman Bey’in Bizans tarihlerinde Otman, Atman, Atuman, Otuman, Otknan, Osman şekillerinde geçtiğini yazmıştır. Moravcsik, bu altı varyantın içinden Atman ve Atuman varyantlarını muhtemel bulur; diğerlerini eler.

Hüseyin Namık Orkun, Moravcsik’in Ataman önerisini önemli bulur; Osman Bey’in ailesindeki adların hep Türkçe olduğuna, o devirdeki alpların genelde Türkçe ad taşıdığına dikkati çeker.

(Prof.) Hasan Adnan Erzi (1923-1990), ilk defa Joseph Deguignes, Arap yazarlarının eserlerinde Atman, Taman adlarının geçtiğini, bunun Arap adı olan Osman’la karıştırıldığını yazar. Eduard Gibbons bu görüşe katılır. Erzi, Şihabeddin Fazlullah el-Ömerî’de iki biçimin geçtiğini, bunlardan Tuman bin Orhan biçimini Balaban’ül-Cenevî’nin verebileceğini, ikincisi olan ‘Osmān (s’nin altı çizgilidir) bilgisini ise Şeyh Haydar al-Uryân’ın verdiğini yazar.

Erzi, 2. Beyazıt (1481-1512) devrinde yazılan ‘Kitab-ı Velâyetnâme-i Hacı Bektaş-ı Horasanî’de şöyle bir beyit olduğunu belirtir: 

Zikr olan Ertuġrul Alp’ıñ ey ‘azîz
Var idi Otmān nām bir oġlınîz. 

Erzi, Otman adının muhtemel olduğunu, bununla birlikte Tuman biçiminin de kolayca reddedilemeyeceğini, o çağda hanedanın hep Türkçe adlar taşıdığını anımsatır.

M. Tayyip Gökbilgin, Erzi’nin verdiği Otman ve Tuman, Yazıcızade Ali’nin ‘Tevarih-i Al-i Selçuk’ yapıtında ve bir ‘Hacı Bektaş Velayetnāmesi’nde geçen Otman biçimlerini göz önünde tutarak Osmanlı Devleti’nin kurucusunun asıl adının Otman olduğunu yazar.

Halil İnalcık köken tartışmalarına girmez, değinmez. Bununla birlikte ‘Osman’ın Karadeniz kuzeyinde Kıpçak’tan gelen Ataman (Pachymeres) adında biri olduğu faraziyesi ise (Heywood) uzak bir ihtimaldir’ der. Pachymeres’i ‘güvenilir’ bulur ve onun Atmanes kaydına yer verir. Gerçekte Pachymeres’te Ataman geçmez, Ataman Moravcsik’in ve ona dayanan Heywood’un görüşüdür.

Eleme başlıyor

Ataman Bizans kaynaklarında hiç geçmez. Bu, Moravcsik’in Bizans kaynaklarındaki Atman ve Atuman kayıtlarından yola çıkarak muhtemel gördüğü bir addır.

Azman aslında bir kayıt veya okuyuş değil, hatta bir tahmin ve teklif de değil, F. Giese’in bir sorusudur. Giese’in etkisinde kalan Babinger de bunu ihtimal dâhilinde görmüştür. F. Giese (1879-1945) ve F. Babinger (1891-1967) çağdaştırlar. Orkun Yazıtları’nda Azman at adı olarak geçse de, Türk şahıs adları arasında böyle bir ada raslamadık. Dolayısıyla Azman’ı saf dışı bırakıyoruz.

Ot-tuman kayıtlara dayalı olmayan, Avrupalıların Ot-toman adlandırmasından yola çıkılarak yapılan bir yorumdur. Ol nedenle bunu da saf dışı bırakıyoruz.

Taman eski bir tahmindir. Yaklaşık 250 yıl önce ilk kez Deguignes tarafından ortaya atılmış, Gibbons tarafından tekrarlanmıştır. Deguignes (1721-1800) ile Gibbons (1737-1794) çağdaştırlar… 

Tamān Göktürklerde bir sandır. Fakat daha sonraki devirlerde bir tek Hazarların Tamantarkan kent adında görülmüştür. Başka deyişle Tamān 13. yüzyılda artık çok geride kalmış, unutulmuştur. Bunun anlamı Osman Bey’in gerçek adının Taman olmadığıdır…

Demek ki Osman Bey’in gerçek adı Tamān ve Tumān da değildir. Her iki sözcüğün yazımında baştaki elif düşmüş, kalan kısım iki türlü, yani Tamān ve Tumān okunmuştur. 

Bizans kaynaklarından

Moravcsik, 3. Arap halifesi Osman’ın (644-655), Doğu Roma kaynaklarında (Outhmán) olarak kaydedildiğini, bunun Arap ismi olan Osman’ın oldukça sadık (doğru) bir ses çevrimi olduğunu… bunun İngilizcedeki th ile aynı olduğunu, Orta Grekçede o > ou dönüşümünün çok sık görüldüğünü, Doğu Roma kaynaklarının yabancı dillerdeki o sesini çoğu kez ou ile gösterdiklerini bildirir.

Moravcsik doğru olarak şu noktadan hareket eder: Grekler, Osman Bey’in adını doğrudan doğruya yalnız Türklerden almış olabilir. Yani herhangi bir aracı dilden veya aracı halktan değil. Eğer Grekler bu sözü Türklerin telaffuz ettiği gibi Osman olarak işitseydiler, sözcüğü Othmán yahut  Outhmán şeklinde yazarlardı. Gerçi bu şekilde de yazmışlardır ama aşağıdaki şekiller tarih bakımından bundan öncedir. Eğer Grekler ismi Türk telaffuzuna göre Osman olarak işitseydiler bunu Osmán diye yazarlardı.

Konuyu derinlemesine incelemiş olan Moravcsik birçok tartışmayı kayda geçirdikten sonra şu neticeye varır: 

Osmanlılar 14. asırda devletin kurucusunun adını Arapça telaffuzla Othman (Osman) değil, Türkçe telaffuzla Osman da değil, fakat Atmános=Atoumán şekillerinde Türkçeye uygun bir surette telaffuz ediyorlardı. 

Moravcsik’e göre Bizanslılar Türk isimlerindeki kısa ünlüleri ekseriya düşürürlerdi; örneğin 14. yüzyılda yaşayan Sarıhan kişi adını daima Sarhán-is yazmışlardır. Moravcsik bu örnekle Atumán’daki -u-’nun düşerek Atman olduğunu anlatmak ister. Kısaca Moravcsik, Atmán ve Atumán adlarının doğrusunun Ataman olduğunu, Osmanlıların 14. yüzyılda kendilerine isim veren atalarını Türk ve Türkçe aslından gelen Ataman ismiyle tanıdıklarını öne sürer. Ayrıca Osman Bey’in babasının Ertuğrul, kardeşlerinin Gündüz, Sarıyatı (diğer şekilleri Sarubali, Savcı; Moravcsik’in yazımları) ve oğlu Orhan’ın adlarının hepsinin Türkçe olduğunu, böylece aslında Ataman olan ismin Arap kültürü tesiriyle Osman olduğunu ve resmileştiğini kaydeder.

Moravcsik’in bu dört kaydı (Atman, Atuman, Otman, Otuman) aslında aynı kelimenin değişkenleridir. Fakat doğru bir tane olduğuna göre acaba bunlardan hangisi gerçek, doğru isimdir? İşte bütün mesele buradadır. 

Hangisinin doğru olduğunu anlamak için anılan kelimeleri geriye doğru izlememiz gerekir…

Türk özel ad hazinesine geriye yönelik olarak baktığımızda Atman diye bir isme raslamıyoruz.

Atuman diye bir isme de raslamıyoruz. Otuman diye bir isimle de karşılaşmıyoruz. Lakin Otman diye bir isimle karşılaşıyoruz ve bu isimlerin hepsi de (Atman, Atuman, Otuman), Otman’ın değişik biçimleridir. Sadece Rumcanın bünyesine uydurulmuşlardır.

Sonuç

Eğer ad gerçekten Osman olsaydı ve Arap fonetiğine uygun olarak peltek s ile Osman söylenseydi, Moravcsik’in de dikkatimizi çektiği üzere Bizans kaynakları Osman Bey’in adını Othman yazarlardı; yani -th- ile (peltek -s- ile) yazarlardı. Zira Arapça ‘Usman kelimesindeki peltek -s-, Grekçede teta harfi, Batı alfabelerinde th ile gösterilir (Grekler üçüncü halifenin adını hep -th-’li yazmışlardır). Eğer ad Türk söyleyişiyle Osman olsaydı, Doğu Romalılar bu adı doğrudan doğruya Osman veya Ousman yazarlardı. Yani Türkçe ve Grekçedeki s (sigma harfi) ile yazarlardı. Oysa Doğu Romalılar adı Otman, Atman, Atuman, Otuman, yani -t- ile yazmışlardır. Moravcsik’in kayıtlarını tasniflediğimizde 9 Otman, 2 Otmanlı, 12 Otmalı, 7 Otuman, 2 Otoman, 1 Otmanoglı, 1 Otma kaydını buluruz ki toplamı 34’tür. Ayrıca 5 Atman (Atmana, Atmane dâhil), 7 Atuman, 1 Atommanoglı, 1 Atumalı, 1 Atma kaydına raslarız ki toplamı 15’tir. Otman ve Atman unsurlu kayıtların yekünü 49’dur. Yani ağırlık O- ve A- ile başlayan -t-’li biçimlerdedir. Atumalı, Otmalı, Otma, Atma biçimlerinde -n- ve -n kaybı vardır. Geriye kalan kayıtlar şöyledir: 5 Otsman, 2 Otsuman, 1 Otsaman, 1 Osuman, 7 Osman, 1 Osmanlı. Toplamı 17’dir. Hepsinin toplamı 66’dır. Osmanların bir kısmı -s- ile, bir kısmı -th- ile yazılmıştır. -ts-’li yazımlar -ts- (-tth-) harfleriyle yazılmıştır (Bu kayıtları Grek dilindeki eklerden arındırarak tasnifledik, yazılışı değil okunuşu esas aldık). Demek ki Osman Bey’in adı Osman değil, Otman’dır.”

Herkese keyifli günler dilerim.

Görsel: Hürriyet

KAYNAKLAR

* Dilbilimci Dr. Yusuf Gedikli, “Osmanlı Devleti’ni Kuran Osman Bey’in Adı Sorunu”, Türk Dünyası Araştırmaları, Cilt: 129, Sayı: 255, İstanbul 2021, s. 449-480. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1874856

EtiketlendiSeçilen
Bu yazıyı paylaşın
Facebook Email Bağlantıyı Kopyala Print
YazanMetin Gülbay
Takip et:
İlk haberi 1982'de staj yaptığı Nokta İnsanlar dergisinde yayınlandı. Özgür Gündem, Evrensel, Radikal gazeteleriyle, CNN Türk ve Skytürk televizyonlarının kuruluş ekibinde yer aldı. Kırk yılda birçok yayında çalıştı. Gazeteci meslektaşlarıyla birlikte hazırladıkları üç kitap çalışması bulunuyor, dördüncüyü kendi başına yaptı. 2003 sonu ile 2012 başı arasında Dünya Yayın Grubu'nda Ajans Dünya'nın genel yönetmenliğini yürüttü. 2014'te meslektaşı Adnan Genç ile ortakhaber.com haber sitesinin yayınına başladı. 2,5 yıl süren yayını açılan davalar nedeniyle bitirmek zorunda kaldılar. Çeşitli internet sitelerine tarih ve bilim yazıları yazarak emeklilik hayatını sürdürüyor.
Önceki Makale 69 yıllık utanç!..
Sonraki Makale Sosyopatlar ve taraftarlar

Medya Günlüğü
bağımsız medya eleştiri ve fikir sitesi!

Medya Günlüğü, Türkiye'nin gündemini dakika dakika izleyen bir haber sitesinden çok medya eleştirisine ve fikir yazılarına öncelik veren bir sitedir.
Medya Günlüğü, bağımsızlığını göstermek amacıyla reklam almama kararını kuruluşundan bu yana ödünsüz uyguluyor.
FacebookBeğen
XTakip et
InstagramTakip et
BlueskyTakip et

Bunları da beğenebilirsiniz...

*Serbest Kürsü

Tepkiler umursanmadı Antalya Arkeoloji Müzesi yıkıldı…

Gürsel Demirok
30 Eylül 2025
EditörSerbest Kürsü

Schrödinger’in kedisi ve Nazife Hanım

Alper Eliçin
30 Eylül 2025
Serbest Kürsü

BM: Emperyalizmin kurumsal çerçevesi

Metin Duyar
29 Eylül 2025
Serbest Kürsü

Satranç tahtasında tavla oynayan Türkiye

Yıldırım Aktuğan
29 Eylül 2025
Medya Günlüğü
Facebook X-twitter Instagram Cloud

Hakkımızda

Medya Günlüğü: Medya eleştirisine odaklanan, özel habere ve söyleşilere önem veren, medyanın ve gazetecilerin sorunlarını ve geleceğini tartışmak isteyenlere kapısı açık, kâr amacı taşımayan bir site.

Kategoriler
  • MG Özel
  • Günlük
  • Köşe Yazıları
  • Serbest Kürsü
  • Beyaz Önlük
Gerekli Linkler
  • İletişim
  • Hakkımızda
  • Telif Hakkı
  • Gizlilik Sözleşmesi

© 2025 Medya Günlüğü.
Her Hakkı Saklıdır.
Webmaster : Turan Mustak

Welcome Back!

Sign in to your account

Username or Email Address
Password

Lost your password?